حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
No: YM–BA–2020–MB–TR–11 |
H. 6 Zilka’de 1441 M. Cumartesi, 27 Haziran 2020 |
Husiler İle Suud Hanedanı Yöneticileri Arasındaki Benzerlik Ne?
Zaman zaman Husilerin yaptığı açıklamaların başlıklarını gazete sayfalarında ve uydu kanalları ekranlarında görüyoruz. Son olarak 26 Haziran 2020 Perşembe günü El Sevra gazetesi, Suud Hanedanı yöneticilerinin Müslümanları Mescidi Haram’dan alıkoyduklarını ve bu yıl haccı yasakladıklarını belirtti. Suud hanedanı hükümdarları, haccı ilk kez yasaklamıyorlar. Zira yıllar önce sahte gerekçelerle yıllarca haccı yasakladılar. Müslümanlara Allah’ın evini ziyareti yasaklamak, Mescidi Haram’dan alıkoymaktır, günahı suçlu Suud hanedanı yöneticilerine aittir. Husiler, kendilerini Allah’ın dininin koruyucusu olarak lanse ediyor. Oysa olayları takip eden biri, Husiler ile Suud hanedanı yöneticilerinin ortak ve aynı benzerliklere sahip olduğunu görür. Peki, onları bir araya getiren ve tek bir şey yapan nedir?
Her ikisi de iktidara şeri yöntemi kullanarak gelmedi. Şeriata aykırı olarak ve savaş cephesinde geride ölü ve yaralıları bırakarak zorla iktidara geldiler. Suud hanedanı hükümdarlarının orduları kalelerinden yola çıktılar. Nitekim Husilerin orduları da kalelerinden hareket etti. İktidar koltuğuna ulaşmaktan başka hiçbir şeye aldırış etmediler. Abdülaziz Abdül Rahman El Suud, Riyad’a kanlar akıtarak girdi. Husiler de sayısız insanı öldürdüler. Dolayısıyla Husiler ve Suud hanedanı yöneticileri, Allah’ın haram kıldığı Müslüman kanını helal kıldılar. Suud hanedanı hükümdarları, kendilerinden olmayan Müslümanları kâfir kabul ettiler, kanlarını, onurlarını ve mallarını helal gördüler. Hatta Mekke âlimleri, şehre girdikleri zaman kâfir olduklarını, sonra elleriyle Müslüman yaptıklarını itiraf ettiler. Keza Husiler de Abdül Melik El Husi ağzından Müslümanlara eğer tövbe etmezlerse, kendilerine karışıp bayrakları altında Müslümanlara karşı savaşmazlarsa münafık olduklarını söylediler.
Husiler ve Suud hanedanının iktidara gelişi, tamamen içsel bir faktörden ziyade dışsal bir faktörle bağlantılıydı. Üç devrimde de Suud hükümdarlarını iktidara İngilizler, Husileri de Amerikalılar getirdi. Müslümanların emanını Müslümanların emanından başkasına teslim ettiler. İkisi de Allah’ın indirdikleriyle hükmetme sloganını dillendirdi, Suud hanedanı hükümdarları, dini devletten ayırdıklarında saptılar. Yönetim, Abdülaziz ve torunlarına, fetva merkezi de Muhammed bin Abdül Vehhab’ın torunlarına ait oldu. Husiler de izlerinden gittiler ve dini hayattan ayırdılar. Dolayısıyla yönetim, yüksek siyasi konsey adındaki sivil devlete “modern Yemen devleti”, diğer yarısı da Sada Maran mağaralarındaki Abdül Melik liderliğindeki Kurani yürüyüşe ait oldu. Müslüman ülkelerde ne zaman yeni bir hükümdar ortaya çıksa, ümmet, önceki hükümdarlarının adaletsizliğini ve suçunu ortadan kaldıracağını, âlemlerin Rabbinin seçip beğendiği İslam dini ile hükmedeceğini sandı.
الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي وَرَضِيتُ لَكُمُ الْإِسْلَامَ دِيناً “Bugün sizin dininizi kemâle erdirdim. Ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Sizin için din olarak İslâm’dan razı oldum.” [Maide 3] Ancak gelen hükümdarla birlikte adaletsizliğin ve suçun arttığı, Müslümanları İslam yolundan ve rehberliğinden uzaklaştırdığı görüldü!
İslam ümmeti sadece İslam’a göre hükmetmek, birlik olmak, saflarını birleştirmek, Allah’tan başka ilah yoktur diyenlere Müslüman olduğunu söylemekle yetinmek istiyor. Fazlasına gerek yok. Herkes bilsin ki, ikinci Raşidi Hilafet, Müslümanları birleştirici, tefrikadan, kâfir ülkelerin hegemonyasından ve aralarındaki fitne savaşından sonra onları bütünleştiricidir. Neredeyse 100 yıllık bir aradan sonra Hilafet geri dönecektir. Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.” Bu yüzden sizi bu büyük farza çağırıyoruz.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Yemen Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 735417068 http://www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: yetahrir@gmail.com |