17 Ekim 2020’de Yemen El Sevra gazetesi, 400 Hadi rehinesi karşılığında 670 Husi militanı serbest bırakılarak esir takas anlaşmasının tamamlandığını bildirdi. 14-15 Ekim 2020 Çarşamba ve Perşembe günü altı yıldır Yemen’de savaşan taraflar arasında esir takası gerçekleşti. Daha sonra, Husilerin, tutukluluk koşullarını gizledikleri iki Amerikalıyı serbest bıraktıkları ortaya çıktı. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien tarafından yapılan açıklamada, Yemen’de Husi milisleri tarafından rehin tutulan ABD vatandaşları Sandra Loli ve Mikael Gidada’nın serbest bırakılmasından memnuniyet duyulduğu dile getirilirken, esirken ölen Bilal Fatin isimli üçüncü ABD vatandaşının da cenazesinin kalıntılarının iadesinin sağlandığı aktarıldı. ^{(15.10.2020 El Cezire)} ABD Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada rehine Loli ve Gigada’nın serbest bırakılmasını memnuniyetle karşılarken, Fatin’in ailesine başsağlığı dileklerini sundu. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien, Umman Sultanı Heysem bin Tarık’a ve yardımları nedeniyle Suudi Arabistan Kralı’na teşekkürlerini iletti.” ^{(15.10.2020 BBC)} Çocukları evlerine geri döndüğü için rehin ailelerini tebrik mi edelim yoksa haklarında sabah akşam ölüm sloganı atılan 2 Amerikalı rehinenin neyin karşılığında serbest bıraktığını mı soralım bilmiyoruz? Neden bazı rehineler takas işleminden hariç tutuldu? Oysa her iki taraftaki statülerine göre düzinelerce esir takası gerçekleşmiştir.

Görüntüler ve haberlerden anlaşıldığı kadarıyla taraflar, rehinelere açlık, darp ve işkence gibi kötü muamelede bulunmuş, ikram etmek, yeterli beslemek, yaralıları tedavi etmek ve eziyet etmemek gibi İslam’ın esir hükümlerine riayet etmemişlerdir!

İslam, Müslümanların birbirlerinin kanını dökmesini, binlerce kişinin cezaevlerinde yok olmasını, zulüm ve zorbalık gibi yollarla işkenceye maruz kalınmasını en şiddetli şekilde yasaklar.

Öyle görünüyor ki esir takası, sadece bir satranç hamlesidir. Ne Husiler ne de Abed Rabbo bu hamlede söz sahibi değildir. Yemen’deki çatışmanın iki gerçek uluslararası aktörü- Husilerin arkasındaki Amerika ile Abed Rabbo’nun arkasındaki İngiltere- Yemen’deki çıkarlarını gerçekleştirmek için çalışıyor. İngiltere, Husilerin Sada ve Sana’yı ele geçirmesinden sonra Yemen’deki siyasi nüfuzunu korumak ve güneydeki Amerikan Hareketinin kollarını budamak için Yemen halkının kanını döküyor. Amerika ise Yemen’deki siyasi nüfuzunu pekiştirmek, genişletmek ve İngiliz nüfuzunu, param parça ederek de olsa, ortadan kaldırmak için azami çaba gösteriyor!

Ey Yemen’de çatışan yerel taraflar! Rehinelerin ailelerinin kalplerini sevindirdiniz,  Yemen halkının kalplerini de sevindirin. Aranızdaki savaşı hemen durdurun. İngiliz ve Amerikan nüfuzunu temiz topraklarınızdan çıkarın. İslam’ı hâkim kılın, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurun.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûl’üne icabet edin.” ^{[Enfal 24]}