Aden’deki Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Reşad El Alimi, birkaç gün süren ziyaretinin ardından El Mehra Valiliği’nden ayrıldı. Valilik yetkilileri ve ileri gelenlerine hitaben yaptığı konuşmada, El-Mehra’nın Yemen’in dünyaya açılan doğu kapısı olduğunu belirtti.

Konuşmasında El Alimi, silah ve uyuşturucu kaçakçılığının bu kapıdan geçtiğini kaydetti. Bu açıklama, Batı’nın El Mehra’daki askeri varlığını meşrulaştırma çabasıdır.

El Alimi’nin El Mehra Valiliği ziyaretiyle paralel olarak, El Mehra’daki kötü hizmet koşullarını kınayan gösteriler patlak verdi. Gösterilerde El Alimi’nin ziyaretini reddeden, valilikle ilgili hayali projelerini kınayan pankartlar açıldı. Göstericiler, o projelerin tanıtımı yapan pankartları yırtıp attılar.

El Mehra Valiliği’ndeki Koalisyon Güçleri ve Yabancı Güçlere Karşı Barışçıl Oturma Eylemi Komitesi, son gelişmeleri öğrenmek üzere Şeyh Ali Salim El Hurazi öncülüğünde El Mahre’nin başkenti El Gayda’da bir toplantı düzenledi. Komite, El Alimi’nin valiliğe yaptığı ziyareti eleştirdi ve yakın zamanda Hadramut’ta kurulan konsey gibi burada da bir konsey kurulmasının kabul edilemez olduğunu söyledi ve konseyin dışarıya bağlı olduğunu değerlendirdi.

El Mehra Valiliği halkının eylemleri, Reşad El Alimi ve benzerlerinin halkın temsilcisi olmadıklarını ve halkı kışkırttıklarını vurguluyor. Reşad ve benzerlerinin maskeleri düşmüş, yalanları açığa çıkmıştır.

El Alimi’nin El Mehra Valiliği ziyareti güdüm ziyaretinden daha ziyade siyasi bir ziyarettir, Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi’nin varlığını kanıtlama çabasıdır. Çünkü insanlar, bu Konsey’in ülkenin girdilerini yağmalamaktan başka bir işe yaramadığını görüyorlar. Bu ülkenin insanları, kendi işlerini kendileri yürütüyor, rejimin her türlü olumsuzluk dışında hiçbir işe yaramadığını görüyorlar. Öte yandan güney valiliklerdeki Geçiş Konseyi’nin, Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi ile rekabet halinde olduğunu görüyoruz. Dışarıya kendisinin hala sahada olduğunu ve görmezden gelinemeyeceği mesajını vermeye çalışıyor. Her ikisi de ülkenin insanlarıyla oynuyorlar, sömürgeci kâfirleri hoşnut etmeye çalışıyorlar ve her biri diğerini bu kötü güdümün arkasında olmakla suçluyor.

Yemen’in güney ve doğu bölgelerindeki gelişmeleri izleyen herkes, Riyad ve Abu Dabi’nin oynadığı kirli oyunu görür. Riyad ve Abu Dabi, Yemen’de nüfuz ve zenginlik uğruna birbirleriyle savaşan İngiltere ve Amerika’nın uşaklığını yapıyorlar. Suudi Arabistan, İngiliz ajanı olan Liderlik Konseyi ve Geçiş Konseyine darbe vurmak ve Amerikan ajanlarının iktidara gelmesine alan açmak için Güney bölgelerindeki bozgunculuk yapıyor.

Ey Yemen halkı! El Alimi ve konseyinin, Geçiş Konseyi ve üyelerinin otoritesini ortadan kaldırın. Çünkü sizin için kesinlikle iyilik istemezler, İslam ve hükümlerini uygulamak için çalışın. Zira yalnızca İslam ile Rabbinizin razı olacağı bir hayat sürebilirsiniz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكاً وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى “Kim Benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka onun için sıkıntılı bir geçim vardır. Ve kıyamet günü onu, kör olarak haşredeceğiz.” ^{[Taha 124]} Hizb-ut Tahrir olarak biz, aranızdayız ve sizinle birlikteyiz. Hizb-ut Tahrir, halkına yalan söylemeyen bir liderdir. Ülke ve halkın kaderiyle oynanmasına son vermek ve dünyaya iyiliği yaymak için Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet devletini kurmak üzere sizleri bizimle birlikte çalışmaya davet ediyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ“Ey iman edenler! Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder, ayaklarınızı savaşta sabit kılar.” [^{Muhammed 7]}