Salı, 22 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu

No: YMu2013BAu20132013u2013MBu2013TRu20130006 H. 2 Cumâde’l Ûlâ 1434
M. Perşembe, 14 Mart 2013

-Basın Açıklaması- Yemen'deki Diyalogun Arkasında Duran Kurnaz Sömürgeci Batı'dır

2012 Kasım ayından 2013 Mart ayına kadar birçok kez ertelenmesinin ardından Diyalog Konferansı, 18.03.2013 gelecek Pazartesi günü başkent Sana'a'da yapılacaktır.

Diyalogun gecikmesi, diyalog hakkındaki çıkarları bakımından Batılı ülkelerin tutumlarındaki ihtilaftan kaynaklanmıştır. Dolayısıyla bu aynı ihtilaf, bu yörüngede dönen siyasî taraflara da yansımaktadır. Nitekim Uluslararası Güvenlik Konseyi, 19.02.2013'de Sana'a'da bir oturum düzenledi ve burada diyalogu tartıştı. Hatta  Amerikan Büyükelçisi, 10.11.2012'de yapmış olduğu basın konferansında diyalogun 2012 Aralık ayına ertelendiğini açıkladı ve 03.02.2013 Pazar günü de Yemen'deki siyasî çözüme ve onun gözetimine eşlik eden 10 ülkenin Büyükelçileri hakkında şöyle bir konuşma yaptı: "Güvenlik Konseyine üye beş daimi ülke ile bunları takip eden Körfez ülkelerinin" tamamı, diyalog masasına otursunlar diye Yemenlilerin çalışması için bir çerçeve geliştirmek amacıyla çalışmaktadırlar. Bunun üzerine İngiltere, daha on gün önce diyaloga destek vermek için 07.03.2013 günü, Yemen'in Dostları Diyalog Konferansı düzenledi. Ayrıca Afrika'daki sömürgeci çıkarlarından başka herhangi bir gerekçe olmaksızın şu an Mali'yi işgal eden Fransa'da, Yemen'deki anayasa değişikliğini üstlenmiştir.

Bir taraftan İngiltere ve onunla birlikte Avrupa Birliği tarafından diyalog ile ilgili siyasî çalışmalar başlarken diğer taraftan da Amerika, Yemen'in içinde ve dışındaki siyasî taraflarla görüşmelere başlamıştır. Hatta Yemen'deki bazı siyasî taraflar, diyalogun ordunun yeniden yapılandırılmasının önüne alınacağı zannederek ordunun yeniden yapılandırılmasının gecikmesinin diyaloga etki edeceğinden korktukları için yeniden yapılanmanın diyalogdan önce gerçekleşmesini talep etmiştir.

İngiltere ve onunla birlikte Avrupa Birliği, diyalogu tek bir çatı altında kabul etmektedir. Zira Avrupa Birliği Büyükelçileri, ta başından beri Aden'deki Güney Hareketi Guruplarıyla görüşmekte olup onların, ayrılık hakkında konuşmaktan uzak lehçelerinin olduğu İngiliz Milletler Topluluğu Bakanı Ulster Brett'in bu Mart ayının başındaki şu sözünde gayet açıktır: "Ortada Yemen'in bölünmeye maruz kalacağı olasılığına dair ciddi kanıtlar bulunmamaktadır." Amerika ise Yemen'in parçalanmasını ve yeniden bölünmesini hedefleyen tamamen farklı fikirler taşımaktadır. Nitekim Yemen konusunda uzman Amerikalı Brian O'Neill, geçen 2012 yılının Mart ayında bir rapor yazmış ve burada şöyle demiştir: "Amerika'nın yapması gereken, Güneyde ve Husilerin bölgelerinde özerkliğe teşvik etmektir. Ancak bu, bu guruplarla Sana'a arasındaki iletişimi koparmaksızın olmalıdır. Yani ayrılma, bir boşanma değildir." Ayrıca Amerika'nın The Christian Science Monitor Gazetesi, bu Mart ayının başlarında Yemen hakkında şöyle demiştir: "... Ancak siyasî faktörler, hala ülkeyi parçalamaya muktedirdir." Yine Güney Barış Harekatı Yüksek Kurulu Genel Sekreteri Kasım Asker Gibran, 10.08.2012'de Yemen'de Amerika ile İngiltere arasında cereyan eden büyük bir siyasî çatışmanın olduğunu ifşa etmiştir. İşte tüm bunlar, diyalogu ve ülkeyi idare etmek için müdahale edenlerin kurnaz sömürgeci Batı olduğuna dair açık kanıtlardır.

Batılı ülkeler, Yemen'deki diyalogdan, ayaklanmanın gidişatını çarpıtmayı, mevcut rejimi korumayı ve rejimin devrilmesini isteyen halkın sloganının gerçekleşmememsini hedeflemektedirler. Çünkü bu, kendi sistem ve fikirlerinin yönetimden uzaklaşması anlamına gelmektedir. Ayrıca Batılı ülkeler, hem İslam'ın hem de onun hayat sorunlarını çözmeye meydan okumaktan uzaklaşmasını, uygun çözüm olarak son elli yıldır Yemen'de gizli başlık altında sivil bir devletin olduğunu göz ardı ederek sivil devletin belirlenmesini, Yemen'i parçalamaya neden olacak olan federal sistemin yerleşmesini, Fransa'nın Yemen'deki eski anayasasının değiştirilmesinin onanmasını, karşı karşıya kalan sorunları erteleyen, bu sorunu hakkı ortaya çıkarıp onu yüceltme ve batılı yok edip onu çürütme yöntemiyle değil de uydurma orta çözüm yöntemiyle çözen kapitalist Batılı bir mefhum olan diyaloga saygı duyulmasını istemektedirler.

Faydacı Batılı kapitalist ideolojinin doğası onu, Yemen'e Bab el-Mandeb üzerinden ve civarındaki körfez petrol sahalarından kendisine akan petrole etki etme zaviyesinden bakmaya itmektedir. Nitekim Somali'deki sistemin çökmesinin doğrudan nedeni İngiltere-Amerikan çatışması olmasına rağmen Amerika, Somali'den yeniden umutlanma sürecinde petrol için 27 keşif kuyusu açmıştır. Ancak Yemen'in Somali'ye eklemlenmesinden korkulur hale gelmiştir. Zira bu, kaçınılmaz olarak Bab el-Mandeb'in kapatılmasına ve Batılı ülkelerin Ümit Burnu yoluyla yeniden gezinmeye başlamalarına neden olacaktır.

İslam ülkelerinde çatışan mevcut Batılı ülkeler eski sömürgecilik sırasında ve sonrasında olmak üzere iki türdür: Birincisi; İslam ülkelerinin parçalarını işgal eden "eski sömürgecilin" olduğu sömürgeci ülkeler. İkincisi; eski sömürgeciliğin yerine bir diğerini getirmek için başta Amerika olmak üzere halklara self-determinasyon hakkı verme çığlıkları atan ülkeler. Bu da Hilafet Devleti'nin uluslararası sahadan kaybolmasının ardından uygar bir bilim adamı olarak takip edilmesi ve dizginleri elinde tutmak için kendi sistemleri ve fikirlerini alması amacıyla Müslümanların evlatlarından kendi kültürleriyle sırtlanlaşmış politikacılar hazırlamasının ardından İslam ülkelerinde birbiri ardına başarı elde etmek için birbirleriyle çatışmaya yol açmaktadır. Dolayısıyla bu da bizim içinde olduğumuz sorunlara yol açmaktadır. Çünkü bizler bunları takip ettiğimiz gibi bunların çözümü için de İslamî bakış açımız olmayan bir bakış açısına yöneldik. Nitekim 50 yılın ardından Yemen'de ilk devrimin üzerine başka bir devrim daha gerçekleştirdik.

Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem], milletlerin bizim üzerimize üşüşeceklerini  haber vermiştir. Zira İmam Ahmed, Tayâlisi, İbn-u Ebi Şeybe, Ebu Davud ve diğerleri, Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in mevlası Sevban'dan Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in şöyle buyurduğunu rivayet ettiler:

يُوشِكُ أَنْ تَدَاعَى عَليكُم الأُمَمُ كما تَدَاعَى الأَكَلَةُ عَلَى قَصْعَتِها، فَقَالَ قَائِل: وَمِنْ قِلَّةٍ نَحْنُ يَوْمَئِذٍ؟ قَالَ بَلْ أَنْتُمْ يَوْمَئِذٍ كَثِيرٌ وَلَكِنَّكُمْ غثاء كَغِثَاءُ السَّيْلِ، وَلَيَنْـزَعَنَّ الله مِنْ صُدُورِ عَدُوِّكُم المَهَابَة مِنْكُمْ وَلَيَقْذِفَنَّ الله فِي قُلُوبِكُمُ الوَهْن، فَقَالَ قَائِل يَا رَسُولَ الله وَمَا الوَهْن قَالَ حُبُّ الدُّنْيَا وَكَرَاهِيةُ المَوْت "Yiyicilerin (oburların) tabakları üzerine üşüşmeleri gibi ümmetlerin (diğer milletlerin) sizin üzerinize üşüşmeleri yakındır." Birisi dedi ki: "Ya Resulullah! Bu, bizim o zaman (sayıca) az olmamızdan mıdır?" Dedi ki: "Bilakis siz o zaman çok olursunuz, velakin selin köpüğü gibi bir köpük (ağırlığında) olursunuz. Allah mutlaka düşmanlarınızın göğüslerinden sizin heybetinizi çıkaracak ve sizin kalplerinize de Vehn atacaktır." Birisi dedi ki: "Ya Resulullah, Vehn de nedir?" Dedi ki: "Dünyayı sevmek ve ölümü kerih görmektir."

Dolayısıyla bizleri, onları defetmeye, onları takip etmemeye, onları sorunlarımızın çözüm kaynağı kılmamaya ve onların aldatıcı kurnaz hadaratlarının parıltısının arkasında solumamaya teşvik etmektedir. Zira bizim hadaratımız, onlardan hem farklı hem de üstündür. Çünkü insan akıllarının ürünlerine değil İslam akidesine dayanmaktadır.

Tüm Batılı ülkeler, ortaya çıkmasından iki yüzyıl sonra bile tâbilerini ikna edemeyen, politikası kendi kamuoyunun bile kabul etmediği Müslümanlara karşı haçlı savaşına dayalı olduğu gibi ekonomisi 2008 yılında başlayan finansal krize dayalı olmasının yanı sıra sosyal yapısı, eğitimi ve diğerleri de bir erkek ve bir kadından oluşan aile yapısının iki erkek veya iki kadın şeklinde değişmesine yol açan şehvetlerin arkasında soluma yüzünden aileyi parçalamaya dayalı olan kapitalizm ideolojisiyle ilgili fikrî sorunların acısını çekmektedirler. Peki bu halde olan birisi diğer sorunları nasıl çözecek ki?!

Batı'nın İslam Ümmeti ile olan hadaratsal çatışmasında, Hilafet Devleti'nin kurulması yoluyla İslamî hayatın yeniden başlamasına katlanamamakta ve uluslararası sahnenin onsuz devam etmesini istemektedir. Ayrıca Batı, Hilafet Devleti'nin fecrinin doğmasının yaklaştığını gördüğünden dolayı onun ortaya çıkmasını engelleyebileceği zannıyla siyasî çalışmalarını yoğunlaştırmaktadır. Ama bu onun için nasıl olacak ki?

06.02.2013'de diyalogun başlama tarihinin açıklanmasından bu yana Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti, Yemen'deki siyasî partileri ziyaret etmiş ve onlara İslamî Anaysa Taslağı ve Esbab-ı Mucibesi'ni takdim etmiştir. Yemen'deki siyasî partiler, Batılı ülkelerin empoze ettiği diyalogu ve gündemini reddetmedikleri gibi Fransa'nın koymuş olduğu anayasa değişikliklerini de reddetmemektedirler.

Bizler, bugün düzenlediğimiz bu basın konferansında, diyalog katılımcılarına Allahu [Subhânehu ve Teâlâ]'nın şu kavlini hatırlatırız:

فَإِن تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللّهِ وَالرَّسُولِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ "Eğer herhangi bir hususta çekişirseniz, -Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız- onu Allah'a ve resule götürün." [en-Nisâ 59]

Diyalog başarısız olacaktır. Zira o, Batılı ülkelerin, sömürgelerini Müslümanların işlerini Allah'ın şeriatından başkasıyla yönetecek olan başka bir görüntüyle sürdürmek için Yemen'e dayatmış olduğu bir diyalogdur.

Önümüzdeki günlerde yapılacak olan diyalog konferansı, Yemen'in sorunları çözemeyecek, karmaşıklıkları daha da artıracak ve Yemen'i, bizzat kendisini dayatan ve Yemen'de ayaklanmanın olmasına yol açan Batılı ülkelerin çatışma sahası yapmaya devam edecektir. Ta ki insanlar, hakka geri dönüp idrak edinceye, hakka tâbi oluncaya ve akidelerinden fışkıran sistemi, siyaset, ekonomi, içtima, uluslararası ilişkiler, öğretim siyaseti ve benzerleri gibi tüm hayat işlerinde tatbik konumuna koyacak şekilde açığa vuruncaya kadar. Bu ise ancak Hilafet Devleti ile olacaktır.


Dr. Muhammed Et-Taşî
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Medya Bürosu Başkanı
Yemen Vilâyeti

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 735417068
http://www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: yetahrir@gmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER