حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
No: YMu2013BAu20132013u2013MBu2013TRu20130008 |
H. 8 Cumâde’s Sânî 1434 M. Cuma, 19 Nisan 2013 |
-Basın Açıklaması- Yemen'deki Kaçırmaların Arkasında Duranlar Batılı Ülkeler Olup Bu Bir İran-Suudi Arabistan Çatışması Değil Bir Amerikan-İngiliz Çatışmasıdır
Yemen'de çıkarılan Ahbar el-Yevm Gazetesi 15.04.2013 Pazartesi günkü 2987. sayısında ve Mareb Bars da 16.04.2013 Salı günkü 108. sayısında, İngiliz Financal Times raporundan alıntılar yayınlamışlar ve burada birbiri ardına şunları söylemişlerdir: "-Analistlerin lisanıyla- rapor, Yemen'deki kaçırma operasyonlarının sadece stratejik öneme sahip bir ülkede dış güçler tarafından kullanılan araçlardan biri olduğuna dikkat çekmiştir. Zira buradaki huzursuzluklar, bölgede siyasî bir değişlik oluşturmak için büyük bir fırsat sağmaktadır.) Ve (İngiliz Financal Times Gazetesi, Yemen'deki çatışmanın sürmesi, İran, Suudi Arabistan, diğer Körfez ülkeleri ve Batılı ülkeler arasındaki çatışmayı açık bir tiyatro mesabesinde kıldığını söylemiş ve gazete, dün kendi web sitesinde yayınlanan analitik bir makalede şöyle demiştir: "Yemen'deki bu çatışma, Suriye'de alevlenen savaşın yankılarından gelmektedir. Böylece Yemen tamamen, Amerika, Avrupa, Suudi Arabistan, İran ve hatta sırf Yemen'deki nüfuzunu güçlendirmek için çalışan Katar gibi tüm dış etkileri üzerine çekmiştir.")
Burada kayda değerdir ki yabancı ve diğer yerel diplomatik kişileri kaçırma operasyonları, Yemen'deki çatışmadan dolayı Batılı ülkeler tarafından kullanılan tek araçlardan değildir. Bilakis bu günlerde tekrarlanan petrol boru hatları ile elektrik kulelerinin bombalanması ve diğer bir dizi siyasî eylemler ve kirli araçlar da buna dahildir.
Kendi planlarını uygulamak için Yemen'deki kaçırmaları gerçekleştirenler Batılı ülkeler olsa da bizler, Yemen'in evlatlarından onlara destek verenleri, ülkelerindeki bu yabancı planlara hizmet etmek için bu eylemleri üstlenenleri ve buradaki yabancı müdahaleleri caydırmaya güç yetiremeyen, dahası Batılı ülkelerin müdahalede bulunması için Yemen'in kapılarını ardına kadar açan ve açmaya devam eden, onların eylemlerini görmezden gelen, kaçırma eyleminde bulunanları yaptıklarından dolayı cezalandırmak yerine onlara kamu hazinesi ve diğerlerinden milyonlarca riyal bağışta bulunan iktidar rejimini suçluyoruz!
Suudi Arabistan'ın Yemen'deki rolü, yeni bir şey değildir. Zira o, "Saatler çaldığı sürece ben İngiltere ile beraberim" şeklindeki sözün sahibi olan Abdulaziz İbn-u Abdurrahman Âli Suud'un günlerinden bu yana İngiliz politikasının çıkarları ve Amerika'nın Arap Yarımadası'nı elde etmeye dönük planlarının karşısında durmak için hareket etmektedir. Ayrıca Körfez'deki iktidar rejimleri de onunla birlikte hareket etmektedir.
İran'ın Yemen'deki rolü eski-yenidir. Ancak o, Şah Muhammed Rıza Pehlevî günlerinde İngilizlerin safından artık kendisinin Kuzey Yemen Saada'da bulunan Husilerle ve el-Beyda'da bulunan Güney Yemen Hareketi ile birlikte olduğunu gizleme imkanı bulamadığı İslam Cumhuriyeti günlerinde Amerikalıların safına geçmiştir!
Batılı ülkeler, Yemen üzerindeki egemenliklerini devam ettirmeye ve beş on yıldan bu yana egemenliği altında bulunan Yemen üzerindeki kontrolünü kesin olarak söküp atmaya yol açacak olan kapitalist iktidar rejimi ve fikirleriyle bir bağlantısı olmayan diğer farklılıklarla birlikte mevcut rejimi değiştirmemeye çok ama çok hırslıdırlar. Dolayısıyla çatışma mesele, "Yemen'e göz diken yeni sömürgeci" Amerikalılar ile "bugüne kadar Yemen'de kalmaya devam eden" İngilizler arasında bir gizlilik içerisinde gerçekleşmeye devam ederken aleni olarak bu çatışma meselesi, bir sadaka olduğu veya Yemen halkının kara gözlerine hasret kaldıkları veya aslı kendi paraları olduğu için değil bilakis "zalim anlaşmalar yoluyla yarısını kendi şirketlerinin aldığı petrol paraları ile uygulayıcılar hesabına kendi bankalarına yatırılan paralardan basit olmayan bir kısmı gibi" sömürme imkanı buldukları, sonra da onlardan yeniden yardımlar, hibeler ve krediler şeklinde almaya gittiğimiz bizim servetlerimizden milyarlarca dolar ile desteklenen siyasî bir çözüm bulmakla ilgili olduğu şeklinde gösterilmektedir!
Yemen'deki çatışmada Batılı ülkelerin araçlarına gelince; partilerden, kuruluşlardan, cemaatlerden ve aşiret liderlerinden oluşan yerel siyasî çevrelerin yanı sıra kendilerini Batılı efendilerine sadık bir hizmetçi olarak adayan bölgesel ülkelerdir.
İslam'daki dışişlerinin gözetilmesi kapsamında devletin üzerine düşen, İslam ülkelerine girmeleri için Batılı Büyükelçilere ve diplomatlara eman vermektir. "Bu eman, İslam ülkelerinin Büyükelçileri için geçerli değildir. Zira onlar tebâdan oldukları gibi içişleri kapsamına girmektedirler." Nitekim bu eman gereğince devletin, Batılı Büyükelçilere ve diplomatları koruması ve onların kendisi için gelmiş oldukları diplomatik işlerini aşmalarını engellemesi gerekmektedir. Ayrıca devletin üzerine düşen, İslam ülkelerine yönelik Batılı müdahalelerin kökünü kazımak ve partiler ile cemaatlerin onlarla ilişki kurmalarını engellemektir. Çünkü bu, devletin işlerinden olup partilerin ve cemaatlerin bunu yapması caiz değildir. Bu, bizimle fiili muharip hükmünde olmayan Batılı ülkeler açısındandı. Fiili muharip olan ülkelere gelince; bu ülkelerle kesinlikle diplomatik bir ilişki kurulmayacaktır.
İçişleri kapsamında devletin üzerine düşen, İslam ülkelerinin güvenliğini korumakla, insanların kaçırmalara maruz kalmamalarıyla, petrol, elektrik ve benzeri tesisler gibi tahribata maruz kalan tesis ve kuruluşları korumakla sorumlu olmaktır.
Her ne kadar Yemen'deki iktidar rejiminde bulunan politikacılar bunu yapmasalar da onların, derhal Yemen üzerindeki kapitalist yönetim ile fikirlerinin tatbik edilmesini durdurmaktan başka çareleri yoktur. Çünkü Yemen halkı Müslümandırlar. Dolayısıyla onlar, üzerlerine İslam'ın tatbik edilmesini kabul etmekteler ve İslam'ın fikirlerinden ve hükümlerinden razı olmaktadırlar. Çünkü devlet, insanların kendisiyle yöneltildikleri tüm mikyasları, mefhumları ve kanaatleri tatbik eden uygulayıcı bir varlıktır.
Yemen'deki iktidar rejiminde bulunan politikacıların yapması gereken bir kenara çekilip Hilafet Devleti'ni kurması, halkı üzerine İslam'ı tatbik etmesi ve diğer İslam ülkelerini ona dahil etmesi için yönetimi Hizb-ut Tahrir'e teslim etmeleridir.
Dr. Muhammed Et-Taşî
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Medya Bürosu Başkanı
Yemen Vilâyeti
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Yemen Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 735417068 http://www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: yetahrir@gmail.com |