حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
No: YMu2013BAu20132014u2013MBu2013TRu2013008 |
H. 15 Raceb 1435 M. Çarşamba, 14 May 2014 |
Basın Açıklaması Kaynaklar Zengini Yemen'de Petrol Ürünleri Krizi!
İslam'ın uygulanmaması ve sorunların çözümünde İslam'ın hakem kılınmamasının bir sonucu olarak Yemen halkı, siyasi, ekonomik, güvenlik ve diğer krizler ile boğuşuyor. Yemen yöneticileri ve politikacıları, ithal ve Batı tarafından dayatılan çözümlere tutunuyor. Yemen ve kaynakları üzerinde uluslararası çatışma ışığında çıkarlarından başka hiç bir şey Batının umurunda değil.
İşte Yemen bugün petrol ürünleri krizi ile karşı karşıyadır. Çünkü Yemen hükümeti bu ürünlere verilen desteği kaldırmaya niyetleniyor. Bu ürünlerde çıkarılan sanal krizler yoluyla hükümet, insanları uslandırmayı, Dünya Bankası ve IMF tarafından dayatılan kirli reformları kabul ettirmeyi umuyor. Nitekim medyadaki satılık bazı kalemler, sokağın nabzını tutmak ve yasanın kabul edilmesini sağlamak amacıyla Cumhurbaşkanı Hadi'nin petrol ürünlerinin fiyatlarının yükseltilmesi ile ilgili yasayı onayladığını duyurdular. Tabii her zaman olduğu gibi Cumhurbaşkanı medyada çıkan bu tür haberleri yalanladı. Oysa medyada çıkan haberlerin kendi talim ve talimatıyla olduğunu biliyoruz. Çünkü aksi takdirde ülkenin yaşadığı böyle zorlu koşullar altında medya ve satılık kalemleri kontrol etmek bir hayli zor olurdu.
Biz, Yemen'de çıkan petrol ürünleri krizinin ana nedenlerini kısaca açıklayacağız. Bu krizler, insanların işlerini güden bir devlet altında ancak İslam'ın köklü çözümleri ile çözülebilir. Yaratıcının insana verdiği değeri dikkate almayan ve sadece vergi toplayan bir devlet ile asla çözülemez. Bu nedenlerin en önemlileri şunlardır:
1- Yemen'in servetleri üzerinde, en önemlisi de petrol ve gaz üzerinde uluslararası özellikle de Anglo-Amerikan çatışması. Uluslararası bu Anglo-Amerikan çatışması, ülkede nüfuz sahibi yerel taşeron politikacılar aracılığıyla yürütülüyor. Daha önce siyasetçiler, çatışmanın petrol üzerinde bir çatışma olduğunu açıkça dile getirdiler. Örneğin Yemen eski Başkanlık Konseyi üyesi Salim Salih Muhammed, Londra merkezli 12820 sayılı Şarku'l Avsat gazetesine verdiği bir röportajda bunu açıkça ifade etti.
2- Kapitalist sistem, kamu mülkiyeti diye bir mülkiyet kabul etmez. Aksine devlet mülkiyetini kabul eder. Bu nedenle insanlar, kamu mülkiyetinden olan kaynakların ortakları değil tüketicileridir. Bu yüzden kapitalist sistemde, petrol ürünleri adil dağıtım yerine alış verişe dayanır. İslam'a göre ise bu petrol ürünleri adil şekilde dağıtılır ya da kamu mallarından olduğu için sadece maliyeti karşılığında satılır. Çünkü Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor: الناس شركاء في ثلاث الماء والكلأ والنار "İnsanlar üç şeyde ortaktırlar, su, mera ve ateş"
3- Mevcut rejim, petrol ürünlerinin dolara dayalı uluslararası fiyatını baz alır. Bu, doğru değildir. Doğrusu ise maliyeti, ulusal paraya göre hesaplanmalı ve uluslararası fiyatlara göre değil, ulusal piyasa fiyatına göre maliyetine satılmalıdır. Çünkü petrol, Yemen'in ve Yemen'de rafineri edilmektedir.
4- Rejim, araba vergilerini galon benzine ekledi. Ayrıca tankerler ile taşınan petrol ürünlerinin nakliye maliyetleri de benzine ekledi. Doğal olarak bu da fiyat artışına neden oldu.
5- İç pazarı karşılayacak yeterli rafinerilerin olmaması. 1954 yılında İngiltere tarafından inşa edilen Aden petrol rafinerisi, şimdi harabe durumda. Zira 180.000 varil petrol rafineri edilirken, şimdi sadece 80.000 varil petrol rafineri edilmektedir. Uzun yıllardır onarım ve bakım projesi durdu. Bunun arkasında kim var?
6- Kendi ihtiyaçlarını karşılamak için ABD Hunt şirketi tarafından kurulan Marib rafinerisi, önceleri 10.000 varil petrol rafineri ederken, şimdilerde 7.500 varil petrol rafineri edilmektedir. Bunun da uzun yıllardır genişleme projesi durdu. Bunun arkasında kim var?
7- Yeni rafinerilerin inşa edilmemesi. Rasu İsa ve Hadramevt rafineleri projesi rafa kaldırıldı.
8- Aden ve Marib rafinerileri, iç pazarın sadece %60'ını karşılıyor. Gerisi ise yurt dışından ithal ediliyor. Bu da milyonlarca dolara mal oluyor ve bu paralar yurtdışına gidiyor. Bu durum nakit paranın ülke dışına çıkmasına neden oluyor ve ekonominin bozulmasına katkıda bulunuyor. Mevcut rejim paralarını halktan aldığı halde ithal edilen bu petrol ürünlerinin ödemelerini yapamıyor. Peki, o zaman insanların ödediği bu paralar nereye gidiyor?
9- Doğru bir dağıtım planı eksikliği ve petrol dağıtım istasyon sahipleri tarafından yapılan manipülasyon. İktidardaki rejim de bunların suç ortağıdır. Rejim, büyük şehirlerin merkezinde, hatta belki başkentin göbeğinde karaborsa satışını ve kaçakçılığı biliyor ve görüyor!
10- Ülke dışına petrol ürünleri kaçakçılığı yapılması. Parlamento tarafından hazırlanan bir rapora göre "Mocha limanında fabrikalar bulunmamasına rağmen beş ilin tükettiğine eşdeğer dizel tüketiyor." Mocha'nın, bir kaçakçılık limanı olduğunu herkes bilir!
11- Ar-ge ve üretim alanında faaliyet gösteren petrol şirketlerinin, gaz kullanma alternatiflerine rağmen milyonlarca litre dizel tüketmeleri. Örneğin gaz alanında faaliyet gösteren Kanadalı Nexen şirketi, 355 milyon dolar dizel tüketiyor. Total şirketi de atmosfere gaz salgılıyor. Bu şirketlerin gaz kullanmak için proje çalışmaları olsaydı projenin maliyeti 50 milyon dolar olurdu. Dolayısıyla 305 milyon dolar, tasarruf sağlanmış ve aynı zamanda da bu şirketlerin kullandıkları dizel, insanları kalmış olurdu!
12- Devletin, şeyh veya kim olursa olsun bazı nüfuzlu kişiler tarafından tankerlere ve petrol boru hatlarına yapılan saldırıları ve istismarları önleyememesi. Aksine devletin, bu kişiler ile görüşmesi ve onlara paralar vermesi insanları bu tür eylemlere teşvik ediyor.
13- Devletin, sorumluluktan kaçmak için bu ürünleri ve rafineleri özelleştirme çalışması, Yemen ve servetleri üzerinde çatışan devletlerin komutları ve komploları ile nüfuz sahibi kişiler arasında çatışmaya neden oldu.
İşte petrol ürünleri krizinin ana nedeni bunlardır. Bu petrol ürünleri için doğru çözüm ve her bireyin refahını sağlayacak şekilde adaletli dağıtım, ancak İslam nizamı ile mümkündür. Çünkü İslam, mülkiyet türlerini, sahip olma ve dağıtım keyfiyetini, toplum ve her bireyin refahını sağlayacak şekilde sınırlandırdı. İslam, ancak ikinci Raşidi Hilafet Devleti ile doğru şekilde uygulanabilir.
Ey Yemen halkı! Biz, sizi işte bu Hilafet Devletin kurulması için çalışmaya davet ediyoruz. Hizb-ut Tahrir, İslam'da Ekonomik Sistem ve Mukaddimetu'd Düstur kitaplarında da açıklandığı gibi, bütün ekonomik sorunları çözecek mükemmel bir projeye sahiptir. Onun için haydi bu büyük farzı gerçekleştirmek üzere Hizb-ut Tahrir ile çalışın. Ancak o zaman sefil ve sıkıntılı hayattan kurtulabilirsiniz. Ülkeniz, zenginlikler ülkesidir. Örneğin Yemen, 18 trilyon metreküp gibi yeterince gaz rezervlerine sahiptir.
وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا
"Her kim de benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır." [Taha 124]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Yemen Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 735417068 http://www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: yetahrir@gmail.com |