حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
No: YMu2013BAu20132014u2013MBu2013TRu201312 |
H. 5 Zilka’de 1435 M. Pazar, 31 Ağustos 2014 |
Basın Açıklaması Güvenlik Konseyi'nin Yaptırım Kararını Asla Memnuniyetle Karşılamıyoruz
İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi ve Ağustos ayı dönem başkanı Mark L. Grant önderliğinde 29 Ağustos 2014 tarihinde düzenlenen Yemen özel istişare oturumunun sonunda Güvenlik Konseyi, siyasi çözüme engel olan ve özellikle Hutilere yaptırımı öngören bir Başkanlık açıklaması yayınladı. Açıklamada "Güvenlik Konseyi, Abdülmelik el-Hûsî önderliğinde Hutilerin ve Yemen'deki siyasi geçiş sürecini ve ülkenin güvenliğini zayıflatmak amacıyla ona destek verenlerin yaptıkları eylemler nedeniyle Yemen'de güvenliğin kötüleşmesi hakkında derin kaygı duymaktadır." denildi. Ayrıca yapılan açıklamada "Güvenlik Konseyi, Amran'a saldıran Abdullah Yahya el-Hâkim [Ebu Ali el-Hâkim] komutasında Huti güçlerin ve ordu birliklerinin 8 Temmuz tarihindeki saldırılarını şiddetle kınamaktadır. Güvenlik Konseyi Hutileri şuna davet eder:
A- Huti güçlerin Amran'dan çekilmesi ve Amran şehrinin tekrar Yemen hükümetinin kontrolünü geri verilmesi.
B- el-Cevf'de Yemen hükümetine karşı yapılan tüm silahlı saldırıların durdurulması.
C- San'a ve çevresine kurulan kontrol noktalarının ve tüm kampların ortadan kaldırılması."
Aynı zamanda açıklamada şunlarda yer aldı: "Diğer taraftan Güvenlik Konseyi, tüm üye devletleri, çatışmaların tırmandırılmasını ve ülkenin istikrarsızlaştırılmasını amaçlayan dış müdahalelerden kaçınılmasına ve bunun yerine siyasi geçiş sürecinin desteklenmesine çağırmaktadır." Daha önce yapılan bazı basın açıklamalarında Batıya ve Güvenlik Konseyi'ne dayanmanın tehlikelisini, Güvenlik Konseyi'nin sadece güçlü ülkelerin çıkarlarının güvenliğe önem verdiğini, Güvenlik Konseyi'nin halkları sindirmek, ülkeyi parçalamak ve fitneyi körüklemek için sömürgeciliğin bir aracı olduğunu, bir gün bile Müslümanların sorunlarına yardım etmediğini açıklamıştık. Kandırılan bazı insanlar, Güvenlik Konseyi çalışmalarının görünüşte şefkat olduğunu sansalar bile aslında içerik olarak azaptır. Daha doğrusu aldatıcı bir serap gibidir. Allah Subhânehu ve Teâlâ, ondan yardım istemeyi bize kesinlikle haram kıldı. Hatta ondan sakındırdı ve onların dinine uymadıkça onların bizden razı olmayacağını bildirdi. İşte bakın onların dini, cumhuriyet, sivil devlet, demokrasi ve Allah'ın Şeriatına aykırı diğer fikirler ve sistemler kılıfı altında yalancı bir makyajla karşımıza çıkıyor.
Biz, bu müdahalelerin sonuçlarından devleti, diyaloğa katılan tüm siyasi güçleri, hatta Yemen'de birbirleri ile savaşan grupları sorumlu tutuyoruz. Bu müdahalelerin sonuçlarından onlar sorumludur. Hatta onlar, İran ve Suudi Arabistan gibi Batı yanlısı bölge ülkeleri tarafından dikte edilen dar çıkarlarını gerçekleştirmek için nüfuz ve servet mücadelesi ve çatışmasından dolayı bu müdahalelerin kırmızı çizgilerini aştılar. Bu ülkeler, birer sömürgeci projelerdir. Yemen'deki çıkarlar çatışmasını Batı, bu ülkeler aracılığıyla yürütüyor. Körler bile bu çıkarlar çatışmasının Anglo-Amerikan çatışması olduğunun farkındadır. Size ne oluyor da daha bunun farkında değilsiniz ey siyasiler!
Siyasi aptallık, Yemen'deki bu siyasi güçlerin baş belasıdır. Bunlar, eylemleri ile iyi bir iş yaptıklarını sanırlar. Bu siyasi güçler, eylemler yaparken bunlardan doğacak tehlikenin farkında olmadıkları için intihar politikası güdüyorlar. Zira sömürgeci kâfir, her gün kendisine küfreden bu siyasi güçler aracılığıyla istediğini elde ediyor. Hatta belki de bu güçler, sömürgecilikle savaştığını iddia etseler bile sömürgeciliğin kültürel atıklarını ve onun hayat sistemlerini sevgiyle kucaklıyorlar! Sonra bu ülkeyi mezhepçilik ve ırkçılık girdabına sürükleyen kimseler, Batının hizmetkârıdır. Teröristler, tekfirciler, Şiiler, Rafıziler ve diğer benzeri kavramlar gibi Batının hoşnut olduğu kavramlarla hariçten gazel okuyarak adeta Batıya çağrıda bulunuyorlar. Oysa Allah'ın kullarını, Allah'ın verdiği isimle zikretmek çok daha güzeldir.
هو سماكم المسلمين "Size Müslüman adını veren O'dur." [Hacc 78]
Güvenlik Konseyi'nin "Güvenlik Konseyi tüm üye devletleri, çatışmaların tırmandırılmasını ve ülkenin istikrarsızlaştırılmasını amaçlayan dış müdahalelerden kaçınılmasına, bunun yerine siyasi geçiş sürecinin desteklenmesine çağırmaktadır." açıklaması çok gariptir. Bu müdahaleler, Güvenlik Konseyi'nin talimatları doğrultusunda kukla ajanlar tarafından olmuyor mu? Sonra çatışmanın tarafları [Anglo-Amerika] bir çıkar ve Yemen'de ortaklık üzerinde anlaşırlarsa, hizmetkârın, efendinin emrine muhalefet etmesi beklenebilir mi? Köle gibi düşünenler ancak bu sistemler tarafından kandırılabilir. Çünkü köle tek başına kendi çıkarlarını gerçekleştiremez. Eylemleri başkaları tarafından sponsor edilenlerin durum ne olur varın siz düşünün.
Ey Yemen halkı!
Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem tarafından nitelenen iman ve hikmetiniz, Rabbinizin Kitabı ve Nebinizin Sünneti ışığında sorunlarınızı çözmenizi farz kılar. Uyruğu ne olursa olsun sömürgeci kâfirden yardım istemek haramdır. Sakın kâfire üzerinizde yol bulmasına izin vermeyin. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَتَّخِذُواْ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاء مِن دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَتُرِيدُونَ أَن تَجْعَلُواْ لِلّهِ عَلَيْكُمْ سُلْطَانًا مُّبِينًا "Ey iman edenler! Müminleri bırakıp kâfirleri dost edinmeyin. Allah'ın aleyhinize apaçık bir ferman vermesini mi istersiniz?" [Nisa 144]
Hizb-ut Tahrir, dünyada ve ahirette sizin hayrınıza ve yararınıza olan şeylere sizi davet eder. Hizb, kör bağnazlık davası gütmez ya da çekişmeler, onu asla şeri hükme muhalefete sürükleyemez, Allah'ı öfkelendirenlere sevinemez. Hizb, Rabbinizin vaadi ve Rasûl'ünüzün müjdesi olan ikinci Raşidi Hilafet projesi ışığında ayrılıkları giderir ve birlikteliği sağlar. İşte sizi buna davet ediyoruz ki kararlılığınız artsın. Allah sizinle beraberdir ve O, sizin dostunuzdur.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Yemen Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 735417068 http://www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: yetahrir@gmail.com |