Yemen’de Amerika’nın elini güçlendirmek ve siyasetine hizmet etmek için önemli bir rol oynayan Cemal bin Ömer’in yerine BM’nin yeni Yemen Özel Temsilcisi olarak atanan İsmail Velid Şeyh, 12 Mayıs 2015 Salı günü Sana’ya ulaştı. Ömer, Husilere yapılan yardımları meşrulaştırdı ve işledikleri suçlara karşı sessiz kaldı. Tabii bu da Yemen’de çatışma ve savaşı iyice kızıştırdı. 7. madde çerçevesinde ülkeyi uluslararası yaptırımlara maruz bırakarak Yemen’i nihai çöküş ve parçalanmaya terk etti. İşte Amerika’nın itaatkâr uşağı Birleşmiş Milletler, yöntemler değişse de, eski Özel Temsilci’nin rolünü tamamlamak için yeni Özel Temsilci İsmail Velid Şeyh’i Yemen’e gönderdi. Birleşmiş Milletler’in politikası, BM’de etkin devletlerin, özellikle de dünyada birinci devlet koltuğuna oturan Amerika’nın çıkarlarına uygun seyrediyor.

Ey Yemen halkı!Ey iman ve hikmet halkı! Birleşmiş Milletler, bir gün bile olsun mazlum ve mustazaf halkların, özellikle İslami halklarının yardımına koşmadı. Bunun en iyi kanıtı, Müslümanların sorunları, en önemlisi de Filistin sorunu karşısındaki tutumudur. Yahudiler Filistin’i gasp edip ülkede fesat çıkardılar. Halkını katlettiler, aşağıladılar. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’inİsra topraklarını ve ilk kıblesini kirlettiler. Sonra Birleşmiş Milletler geldi, kutsal ve mukaddes İslami topraklar üzerinde Yahudilerin devletini tanıyarak onların varlık ve katliamlarını meşrulaştırdı. Dahası Irak, Suriye ve Sudan’da yaptıkları gözler önündedir. Yemen halkından pek çok kişi, BM’yi meşru gören ve Özel Temsilci’sini süsleyip püsleyen iç siyasi güçlerin arkasından giderek Birleşmiş Milletler ve eski Özel Temsilci Cemal bin Ömer’e kandılar. Oysa Hizb-ut Tahrir, yayınladığı bildirilerde bu art niyetli kuruma karşı insanları defalarca uyardı. Deri değiştirse de, farklı görünüme bürünse de sömürgeciliğin maşası olduğunu açıkladı. İşte yine bazı Yemenliler bu konuda aynı büyüye kapılıyor. Zira ihaneti açığa çıkan, sömürgeci zalimlere dayanan ve onlara mest olan bazı siyasi güçler tarafından uyuşturuluyor. Ki Yemen halkının BM’ye olan güveni devam etsin, yeni Özel Temsilci’sini kahraman olarak görsün ve çözümün BM’de olduğu umuduna kapılsın.

Ey iman ve hikmet halkı! Özel Temsilci değişse de Birleşmiş Milletler, Birleşmiş Milletler’dir. BM’den veya BM aracılığıyla gelebilecek herhangi bir çözüm, zehir ve ölümdür. Sizi dünyada sefalete ve Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şiddetli gazabına maruz bırakır. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ, zalimlere dayanmaktan, kâfirler ve onların insan yapımı yasaları ile muhakeme olmaktan bizi kesin nehyetti. Müslümanlar üzerinde kâfirlere otorite vermeyi haram kıldı. Dahası, Müslümanların bir yönetici ve İmamını onları dost edinmekten sakındırdı. Haydi, dürüst olarak Allah’a dönün ve sadece ibadetler ve bazı dualarda değil, aksine birey, grup, devlet ve toplum düzeyinde olsun hayatın her alanında işlerinizi O’na havale edin. Ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in “Nübüvvet metodu üzere Hilafet” hadisinde isimlendirdiği Raşit bir yönetimi kurmak için çalışın. Nitekim Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem sizi iman ve hikmet halkı olarak da niteledi. Bu iman ve hikmetiniz, eğer Allah’a tasdik ederseniz, Batı, Birleşmiş Milletler ve onun sadık ajan yöneticilerinin müdahalelerine karşı size yeter. Böyle nitelenen insanların, ihtilaf ve anlaşmazlıkları çözememesi makul değildir. Bu anlaşmazlıkların etken ve kaynağı, bölgesel ve yerel uşaklar aracılığıyla gerçekleşen uluslararası çatışmadır. Batının eli, uşakları, kültür ve kavramları yok edilirse, fitne ateşi diner ve dehşeti söner. Yemen ve ümmetin içinde bulunduğu durum, dini ve ümmetini seven her Müslümanı derinden üzüyor. Bu yüzden ey sadık Müslümanlar! Gelin bu durumu daha iyi ve kalıcı bir duruma değiştirmek için basiret ve uyanıklıkla hep birlikte çalışalım. Orada burada şaşkın, yetersiz insan aklından çıkan tüm çözümleri denedikten sonra Yemen halkının, bu sarsıntı ve krizler ortasında bir an önce derin uykusundan uyanmasını, kalplerindeki iman ve hikmetin sesine kulak vermesini temenni edelim. Kriz ve sorunların çözümü oradadır.

İşte Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti, üzerine farz olanı göstermek için Yemen halkındaki bu iman ve hikmeti uyandırmaya çalışıyor. Güvenlikli dosdoğru yolda Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafete doğru onlara önderlik ediyor.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” ^{[Enfal 24]}