Geçtiğimiz Cumartesi günü BM Yemen Özel Temsilcisi İsmail Velid Şeyh Ahmed, Husi grubu ile Salih partisi heyetinin ve hükümet tarafının Kuveyt’ten ayrılacağını söyledi. Hâlbuki görüşmeler bir ay içinde aynı yerde yeniden başlayacaktır. BM Özel Temsilcisi, görüşmelerin yerini değiştirmeyi düşünmediklerini, Kuveyt’in görüşmelere kolaylık sağladığını ve destek verdiğini ekledi. Aynı zamanda tarafları savaşı durdurmaya, barış için daha fazla taviz ve güvenceler vermeye çağırdı. Devamla şöyle dedi: “Görüşmeler hakkında iyimserim, ama barış görüşmelerinin zamana ihtiyacı var. Yemen’in kötüleşen ekonomik durumu ancak daimi siyasi anlaşma ile kurtarılabilir.”

Husiler ile Ali Salih partisi, aralarında on kişiden oluşan bir Başkanlık Konseyi kurulduğunu duyurdular. Ardından BM Özel Temsilcisi bu açıklamaları yaptı ve böyle tavırlar sergiledi. Başkanlık Konseyi, yeni bir durum ortaya çıkardı. Bu yeni duruma göre Husiler ve Ali Salih partisi, ülke yönetimine ve önümüzdeki dönemde kritik kararlara ortak olacaklar. Açıktır ki, Amerikan çıkarlarını gerçekleştiren ve BM politikalarını uygulayan uluslararası Özel Temsilci, kamuoyuna açıklanan ve Husiler ile Ali Salih partisi arasında eşit paylaşılan Başkanlık Konseyi’nin oluşumunu kabul etmeleri için Husilere yeşil ışık yakmıştır. Siyasi Konsey, Husilere hangi maddelerini uygulamaya başlayacakları konusunda tartışmanın devam ettiği Güvenlik Konseyi’nin 2216 sayılı kararını kabul edebilecekleri yeni bir konjonktür dayatmıştır. Hadi ve hükümeti, Husilerin silahlarını teslim etmelerini ve şehirlerden çekilmelerini isterken, Husiler de 2216 sayılı kararın geri kalanını uygulamak için ortak hükümet kurulmasını istiyorlar! Anayasanın ilanı ve devrim yüksek komitesinin ilgası konusunda ise aralarındaki anlaşmazlık devam etmektedir. Husiler, bu iki olgudan ötürü ülkeyi yönetemez hale geldikleri için halk ve hasımları karşısında zor duruma düşmüşlerdir. Siyasi Konsey’in oluşumunun ilanı ise önceki engellerin aşıldığının bir işaretidir.

BM Özel Temsilcisi İsmail Şeyh Ahmed, müzakereler ve krizi bitirecek barışçıl çözüme ulaşılmak üzere olduğuna dair yalan üstüne yalan söylüyor. Zira İngiliz yanlısı Hadi ve hükümeti, Kuveyt müzakerelerinin fiyaskoyla sonuçlandığını açıkladı. Müzakerelerin Husilere daha fazla meşruiyet ve güç kazandırmak için bir oyalama taktiği olduğunu söyledi. Buna rağmen yine de Şeyh Ahmed, yalan söylemeye devam etmektedir. 

BM’nin bu politikası, daha fazla kaos ve iç çatışmaya zemin hazırlıyor. Ülkeyi daha fazla ekonomik uçuruma yuvarlıyor. Ülke ekonomisi zaten Yemen ve kaynakları üzerinde devam eden ABD-İngiliz çatışmasından ötürü zor durumdadır. Birleşmiş Milletler’e ve yıllardır onu kontrol eden, egemen olan Amerika’ya iman ve hikmet perspektifinden hüküm verenler için BM’nin bu tavrı hiç de şaşırtıcı değildir. Yüzeysel bakışa sahip olanlar ise BM Yemen Özel Temsilcisi İsmail Velid Şeyh Ahmed’in misyonunda başarısız olduğunu sanırlar. Oysa gerçek şudur ki, Şeyh Ahmed, gizli yalanlarla Amerikan politikasını uygulamaktadır. Görünürdeki başarısızlığı, gizli misyonun bir parçasıdır. Zira Şeyh Ahmed’e Husileri yasallaştırma ve içine düştükleri çıkmazdan kurtarma görevi tevdi edilmiştir.

Ey Yemen halkı! Kuşkusuz Allah, zalimlere meyletmekten bizleri sakındırmıştır. Kâfirlerin bizler üzerinde yol bulması haramdır. Bilin ki çatışmanın tarafları, sizi helake, savaşa, fitnelere, krizlere ve felaketlere sürüklemiştir. İşte şimdi de çatışmayla ülkede daha fazla ekonomik krizler yaratıyorlar. Onlara göre halkın geçimi, sadece bir baskı aracıdır. Halkın geçimi üzerinden taraflar, iktidar elde etmek ya da iktidara ortak olmak için hasmına baskı uyguluyorlar.

Ey Yemen halkı! Bu korkunç durumdan kurtulmak için gayretlerinizi bileyin. Koruyucu İmam ve güdücü devlet oluşturmak için Hizb-ut Tahrir’in samimi gençleriyle birlikte çalışın. Biz herhangi bir devletten bahsetmiyoruz, aksine Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinden söz ediyoruz. İşte yarışanlar bu konuda yarışsınlar.