Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu

No: YM-BA-2010-MB-TR-0004 H. 1 Raceb 1431
M. Pazar, 13 Haziran 2010

- Basın Açıklaması - Akıtılan Kanlar, Yemen Halkının Dikkatini Değişimden Başka Bir Yöne Çekmeye Dönük Organize Bir Cürümdür!!

Kurunun yanında yaşı da yakan altı senedir süren savaşın ardından 11.02.2010'da Husiler ile Yemenli yetkililer arasında Kuzey Yemen'de ateşkes üzerinde anlaşma sağlandı. Ancak felaket şudur ki devletin çözemediği savaşın sonuçlarıdır. Zira Husi tarafları ile iktidar yanlısı kabileler arasında onlarca kişinin canına kıyan süregelen intikamlaşmalar, kurulan pusular, yol kesmeler ve ihanetler bir türlü dur durmak bilmedi.

Öte yandan Güney Yemen'de "ordu ile Halk Hareketi" denilen gurubun tarafları arasındaki katliam ve savaşın devam etmekte olduğunu görmekteyiz. Nitekim bunların sonuncusu onlarca kişinin katledilmesi, evlerin ve ticaret mahallerinin yıkılması ile sonuçlanan Dali şehrinde dönen savaştır.

Üçüncü bir yönden ise korkuya, açlığa, çocukların ve kadınların terörize edilmesine, Müslümanın Müslüman kardeşini savaşlarda ve pusularda katletmesine yol açan kabileler arasındaki süregelen savaşlar ve intikamlaşmalardır. O kadar ki insan, sanki cahiliye döneminde yaşıyormuşuzcasına iman ve hikmet beldesinde Müslümanların evlatlarının arasında yaşananlar karşısında hayretler içerisinde kalmaktadır!!

Dördüncü bir yönden ise ülkenin egemenliğini çiğneyerek ve sözde terörizme karşı savaş gerekçesi altında Pakistan'ın Veziristan ve Belucistan bölgelerinde uyguladığı senaryoyu yeniden kurmak üzere Amerikan uçaklarının (küme bombaları ve homatok füzelerinin olduğu) yasak silahları kullanarak düzenlediği hava saldırılarıdır!!

 

Bizler Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti olarak aşağıdaki noktaları vurgulamak isteriz:

-Doğrudan veya dolaylı şekilde olsun bu vahşi eylemlerin arkasında iktidar nizamı vardır. Çünkü iktidar nizamı, sahip olduğu ve çatışan taraflara karşı kullandığı imkanlar, araçlar ve yöntemler sayesinde sorunları çözebilir. Keza köklü çözümler getirebilir veya kendisine sunulan çözümleri de benimseyebilir. Ancak iktidar nizamının politikası, kuvvet sahipleri tarafından muhasebe edilmekten ve değiştirilmekten kurtulmak için insanları oyalama ve onları fitnenin, savaşın ve çatışmaların içine sürükleme esasına dayanmaktadır.

-Yemen'in Müslüman evlatları arasında akıtılan ve akıtılacak olan her damla kanın günahı ve vebali iktidar nizamına aittir. Çünkü o, çobandır ve güttüğünden mesuldür.

-Allahu [Subhânehu ve Te'alâ]'nın kendisinden soracağı devletin şeri görevi, kabileler arasındaki intikam duygularını ve savaşları tahrik etmek yerine Yemen halkını korumak ve güvenliklerini sağlamak amacıyla orduyu harekete geçirmedir!!

-Hem Yemen halkı hem de zalim iktidar nizamı, Müslümanların kanının kutsiyeti Allahu Subhânehu katında Beyt-il Haram'ın kutsiyetinden daha büyük olduğunu bilmelidirler. El-Hak Teberake ve Te'alâ şöyle buyurmuştur: وَمَن يَقْتُلْ مُؤْمِناً مُّتَعَمِّداً فَجَزَآؤُهُ جَهَنَّمُ خَالِداً فِيهَا وَغَضِبَ اللّهُ عَلَيْهِ وَلَعَنَهُ وَأَعَدَّ لَهُ عَذَاباً عَظِيماً "Her kim bir mümini kasten öldürürse cezası, içerisinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için azim bir azap hazırlamıştır." [en-Nisâ 93]

İbn-u Mâce, Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in Kabe'yi tavaf ettiğini ve tavaf esnasında şöyle dediğini rivayet etti: ما أطيبك وأطيب ريحك، ما أعظمك وأعظم حرمتك، والذي نفس محمد بيده لحرمة المؤمن أعظم عند الله حرمة منك ماله ودمه، وأن لا نظن به إلا خيرا "(Ey Kabe!) Sen ne güzelsin, senin kokun ne güzeldir, sen ve senin kutsiyetin ne büyüktür. Muhammed'in nefsini elinde tutan (Allah'a) yemin olsun ki, müminin Allah katındaki kutsiyeti senin kutsiyetinden daha büyüktür. Müminin malı ve kanı da böyledir. Biz mümin hakkında ancak hayır zannında bulunuruz."

El-Buhari, SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in şu kavlini rivayet etti: ... فَإِنَّ دِمَاءَكُمْ وَأَمْوَالَكُمْ عَلَيْكُمْ حَرَامٌ كَحُرْمَةِ يَوْمِكُمْ هَذَا فِي شَهْرِكُمْ هَذَا فِي بَلَدِكُمْ هَذَا إِلَى يَوْمِ تَلْقَوْنَ رَبَّكُمْ أَلا هَلْ بَلَّغْتُ قَالُوا نَعَمْ قَالَ اللَّهُمَّ اشْهَدْ فَلْيُبَلِّغْ الشَّاهِدُ الْغَائِبَ فَرُبَّ مُبَلَّغٍ أَوْعَى مِنْ سَامِعٍ فَلا تَرْجِعُوا بَعْدِي كُفَّارًا يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ... "Bilin ki, kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız birbirinize kesinlikle haramdır, tıpkı Rabbinize kavuşacağınız güne kadar şu yerde, bu ayda şu gününüzün haram olması gibi. Haberiniz olsun! Tebliğ ettim mi. Dediler ki: "Evet." Dedi ki: "Allahım şahit ol! Şahit olan olmayana ulaştırsın. Zira kendisine söz ulaştırılan nice kimse vardır ki sözü dinleyenden daha kavrayışlıdır. Sakın Benden sonra birbirlerinizin boynunu vurarak Kâfirler olarak gerisin geriye dönmeyin!"

Bundan dolayı Müslümanların kanının günahı ve kutsiyeti; sesiz kalan veya plan kuran veya destekleyen veya destek veren veya işaret eden veya öldür kelimesinin "öl..." harfini söyleyen her sorumluyu kapsayacaktır!

Ey Müslümanlar! Ey Yemen Halkı! Dünyada ve ahirette kurtulmanız için Allah'ın sizlere emrettiği şeyle meşgul olmalısınız, bu nizamın sizleri kendisiyle oyaladığı oyalama politikası bir cürümdür ve bu politika karşısında sessiz kalmanız Allahu [Subhânehu ve Te'alâ]'nın öfkelenmesine neden olur. O halde masum kanlarınızı enjekte edecek, işlerinizi hak ve adaletle güdecek, sizleri yakıtı insan ve taş olan cehennem yerine genişliği arz ve semevat kadar olan cennete götürecek olan Hilafeti kurmak için çalışınız.

 

فَسَتَذْكُرُونَ مَا أَقُولُ لَكُمْ وَأُفَوِّضُ أَمْرِي إِلَى اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ بَصِيرٌ بِالْعِبَادِ "Size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah'a havale ediyorum. Şüphesiz Allah, kullarını çok iyi görendir." [Mümin 44]

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 735417068
http://www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: yetahrir@gmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER