Radio Liberty Özbek Servisi’nin Ozod Nazar sitesi, Özbekistan’daki insan hakları örgütü “Ezgulik” Başkanı Abdurrahman Tashanov ile bir röportaj gerçekleştirdi. Röportajda 5 Mayıs’ta bir insan hakları aktivistinin, Zengi Ata 22 nolu cezaevindeki eski üst düzey yetkililerle birkaç dakika konuştuğu bildirildi. Bunlar, eski Devlet Güvenlik Başkanı İhtiyar Abdullayev (19 yıl hapis cezasına çarptırıldı), eski savcı Raşid Kadirov (10 yıl) ve eski Ulusal Güvenlik Başkan Yardımcısı Albay Cevdet Şerif Hocayev’dir (16 yıl). Ayrıca cezaevinde Abdullayev’in saksılarda çiçek yetiştirdiği ve Kadirov’un da kadın elbiseleri diktiği söylendi.

Bu kişiler, sadece Özbekistan diktatörü Kerimov rejimine hizmet etmekle kalmadılar, aynı zamanda bu rejimin organizatörleriydi. Bugünse bu sistemin kurbanıdırlar. İktidara gelen Şevket Mirziyoyev, Kerimov döneminde kendisinden nefret ettikleri için onlardan intikam almıştır. Böylece kendi elleriyle ektikleri zulüm ağacının acı meyvesini tadıyorlar! Bu kimseler, binlerce masum Müslümanı uyduruk suçlamalarla hapse attılar, ailelerini yok ettiler ve baskı aparatının işlevselliğini korumak için yorulmadan çalıştılar. Şimdiyse aynı çıkmazdalar. Fakat durumları, “Rabbimiz Allah” diyen mazlum Müslümanların durumundan çok farklıdır. Çünkü bu Müslümanlar, hak yolunda sebat ettikleri ve amellerinin mükâfatını Allah’tan bekledikleri için işkenceye maruz kalmışlardır. Ama bu insanlara ne demeli? Ne bekliyorlar? Hayatlarının büyük bölümünü, hizmetlerini hiçe sayan ve onları hapse tıkan bu otoriter rejime hizmet etmekle geçirdiler! Yalan ve zulmün yanında yer alanların, hak ve adalet halkıyla savaşanların kaderi budur. Bir gün Ömer bin Abdülaziz yanındakilere: “İnsanların en ahmak olanı kimdir biliyor musunuz?” Siye sorunca, Yanındakiler: “Ahiretini dünyası için satan kişidir” cevabını verdiler. Bunun üzerine Ömer: “Bundan daha ahmak olanını söyleyeyim mi?” diye sorunca, yanındakiler: “Evet” cevabını verdiler. Ömer de: “Ahiretini başkasının dünyası için satan kişidir” dedi.”

İşte bu, onların bu dünyadaki cezasıdır, ahiret azabı ise daha şiddetli ve daha korkunçtur. Bu, dünya ve ahirette zillet ve hüsrandır. Bu nedenle, bundan ve özellikle de bu zalim ve batıl rejime hizmet edenlerden bir ders çıkarılmalıdır. Bu kimseler gözlerini açmalıdır. İbret almaları için Allah onlara defalarca ders vermiştir. Eğer ders almazlarsa, hüsrana uğrayanlardan olacaklardır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَكَذَلِكَ أَخْذُ رَبِّكَ إِذَا أَخَذَ الْقُرَى وَهِيَ ظَالِمَةٌ إِنَّ أَخْذَهُ أَلِيمٌ شَدِيدٌ “Zalim memleketlerin halkını yakaladığında, Rabbinin yakalaması işte böyledir! Şüphesiz O’nun yakalaması can yakıcı ve şiddetlidir.”^{[Hud 102]}

Ey İslam ve Müslümanlara karşı Özbekistan hükümetinin politikasına hizmet edenler! İslam ve Müslümanlarla savaş, asla iyiliğe götürmez. Müslümanların yanında durma ve Allah’ın azabından kurtulma fırsatını yakaladınız. Eğer dine yardım edemiyorsanız, bari en azından ondan alıkoymayın. Umulur ki Allah, bu ameliniz nedeniyle günahlarınızı bağışlar!