Bütün Sykes-Picot rejimlerinde olduğu gibi Ürdün’de de Allah’ın Şeriatını uygulama çağrısında bulunan herkes takip edilip yargılanmaktadır. Bu rejimler, Hizb-ut Tahrir’in yaptığı çağrının insanlara ulaşmasından neden korkuyorlar? İnsanların, Âlemlerin Rabbinin farz kıldığı uygarlık projesinin bilincine varmalarından, kapitalist sistem kaynaklı zulüm ve yozlaşmanın boyutunu fark etmelerinden mi çekiniyorlar?

Bu rejimler insanları neden hapse atıyorlar? Niye görüşlerine muhalif sesleri susturmak, vizyonlarına aykırı çözüm ve düşünce sunan ağızlara ket vurmak istiyorlar? Sanki lisani halleri Firavun’un Musa Aleyhisselam’a söylediğini der gibi:

لَئِنِ اتَّخَذْتَ إِلَٰهًا غَيْرِي لَأَجْعَلَنَّكَ مِنَ الْمَسْجُونِينَ“Firavun, “Eğer benden başka bir ilâh edinirsen, andolsun seni zindana atılanlardan ederim.”^{[Şuara 29]}

Kraliçe Aliye Havalimanı’na inişte gözaltına alınan, ardından istihbarat dairesinde sorguya çekilen ve daha sonra da sırf Rabbim Allah dediği için rejime karşı kışkırtma suçlamasıyla devlet güvenlik mahkemesine çıkarılmak üzere hapse atılan mühendis İsmail El Vahvah (Ebu Enes) niçin yargılanıyor? Nitekim Rabbimiz açık nassta şöyle buyurmadı mı?

وَأَنِ احْكُم بَيْنَهُم بِمَا أَنزَلَ اللَّهُ وَلَا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَهُمْ وَاحْذَرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ عَن بَعْضِ مَا أَنزَلَ اللَّهُ إِلَيْكَ فَإِن تَوَلَّوْا فَاعْلَمْ أَنَّمَا يُرِيدُ اللَّهُ أَن يُصِيبَهُم بِبَعْضِ ذُنُوبِهِمْ وَإِنَّ كَثِيرًا مِّنَ النَّاسِ لَفَاسِقُونَ“Aralarında, Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur’an’ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse, bil ki şüphesiz Allah, bazı günahları sebebiyle onları bir musibete çarptırmak istiyor. İnsanlardan birçoğu muhakkak ki yoldan çıkmışlardır.” ^{[Maide 49]}

Mu’tasım es Salim neden Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanıyor? Hasta olduğu ve sırt ağrısı çektiği halde niye hücrede tutuluyor? El-Muvakkır cezaevindeki hücresinde doğal rahatlıklardan niçin yararlanamıyor? Şeyh Ebu İmad Said Rıdvan, Dr. Salim El Ceradat ve Üstat Hamza Beni İsa gibi Hizb-ut Tahrir’li gençler, suçsuz yere sahte delillerle neden içeride tutuluyorlar?

Dindarlar ve takvalı insanlar neden yargılanıyor? Hizb-ut Tahrir, İslami hayatı yeniden başlatma, Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletinde Allah’ın Şeriatını uygulama çağrısında bulunan siyasi bir partidir. Hilafet, ümmetin birliğini sağlayacak, kâfir Batı tarafından, özellikle de İngiltere ve onun Arap ve Türk ajanları tarafından yıkılan Hilafet Devletinden sonra yitirilen izzet ve onurunu yeniden ümmete geri verecektir. Hizb, Âlemlerin Rabbinin farzını eda etmek için Hilafet Devletini kurma çağrısı yapar. Çağrısında Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Medine’de devleti kurana dek izlediği metodu yani fikri çatışma ve siyasi mücadeleyi takip eder. Fiziksel eyleme başvurmaz. Bütün retoriğini, fikirleri ve siyasi görüşlerini açıkça ve cesurca söyler. Allah hakkında kınayıcının kınamasından korkmaz. Saklayacak hiçbir şeyi yoktur...

Ey Ürdün halkı, kabileleri ve önde gelenleri!

Ey samimi aydınlar ve politikacılar!

Ey dürüst gazeteciler ve basın mensupları!

Şüphesiz ülkedeki yönetim ve yöneticiler yozlaşmasını görüyor, duyuyor, hissediyorsunuz. Ülke zenginlikleri başkalarına peşkeş çekilirken, samimiler, dindarlar, muttakiler takibata maruz kalıp yargılanıyor, hapse atılıyor. Bozguncular ve bozgunculuk çıkaranlar ise rejimin himayesi ve gözetimi altında huzur ve güven içinde özgürce ülkede dolaşıyorlar. Her türlü biçimiyle vergiler, nesli ve ekini yok etmiştir. Daha kötüsü de gelecektir. Ülke, komplo dalgaları ve teslimiyetçi çözümler arasında bir o yana bir bu yana savrulup duruyor... Andolsun ki Allah’a sığınmaktan ve dönüşten başka çaremiz yok. Bunun yolu dinine yardım etmek, dava erlerini korumak ve rengimizden olsalar bile zalimlere engel olmaktır. Çare acı da olsa, acıyı yutmak, yaşadığımız ve yaşadığınız zelil hayattan çok daha iyidir.

Sizi dünyanın izzeti ve ahiretin genişliğine davet ediyoruz. Hadi Allah’ın dinine yardım etmek, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in vaadi ve müjdesi olan Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletini kurmak için çalışın. Gençlerini korumak, destek olmak ve bu dünya hayatında onlara zulmedenlere engel olmak için Hizb-ut Tahrir’le çalışmada bulunun. Umulur ki Allah, bize rahmet gözüyle bakar da bize yardım eder ve bizi izzetlendirir. Muhakkak ki O her dilediğine güç yetiren ve icabete en layık olandır.

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ * وَعْدَ اللَّهِ لَا يُخْلِفُ اللَّهُ وَعْدَهُ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ * يَعْلَمُونَ ظَاهِرًا مِنَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَهُمْ عَنِ الْآَخِرَةِ هُمْ غَافِلُونَ“O gün müminler de Allah’ın yardımıyla sevineceklerdir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok esirgeyicidir. (Bu) Allah’ın vadettiğidir. Allah vaadinden caymaz; fakat insanların çoğu bilmezler. Onlar dünya hayatının ancak dış yönünü bilirler. Ahiret konusunda ise tamamen gaflettedirler.”^{[Rum 4-7]}