Medya organlarında yer alan ve Es Salt Devlet Hastanesinde merkezi oksijen sistemindeki kesinti nedeniyle sağlık durumları kötüleşen bazı hastaların hayatını kaybettiği haberlerini hayretle izledik. Öncelikle, bu üzüntü verici hadise nedeniyle Es Salt halkına taziye dileklerimizi sunuyor, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Bu büyük hadiseyi yerinde değerlendirmek, bu ülke halkının maruz kaldığı suç ve neredeyse çökmekte olan sağlık ve diğer sektörler düzeyinde ele almak kaçınılmazdır.

Birincisi: Bu felaketin gerçek sorumlusu, Ürdün’deki rejimin başıdır. Çünkü Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الإِمَامُ رَاعٍ وَهُوَ وَمَسْؤُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ “İman çobandır ve güttüklerinden sorumludur”^[Buhari] Bu nas, geneldir. Nassa göre sağlık, ilaç ve tıp gibi hizmetler, devletin sorumluluğundadır. Muhasebe oklarını ve ihmalkârlığı, memurlara yöneltmek doğru değil. Hastalığın kökeni, bu ülkede uygulanan köhne kapitalist sistemin doğasında yatıyor. Kapitalizmde devlet, bakım sorumluluklarından muaftır. Özel şirketlere havale edilmiştir. İnsanların sağlığı ve çıkarları, kazançtan başka bir şey düşünmeyen şirketlerin elindedir. Ayrıca Devlet idaresinin yasaklar ve kapanma kötü güdümü de apaçık ortadadır.

İkincisi: Sistemin bazı dosyaları ele alış biçimi, çaresizliğinin ve debelenişinin göstergesidir. Bu sistemin güdüm yozlaşmışlığı ve dinamikleri yoksulluğu, kanıta gerek duymuyor. Eğitim ve çöküşü, ekonomi ve çöküşü, sağlık ve çöküş, camiler ve kapanması gibi nice dosyalar, bu sistemin güdüm dinamiklerinden yoksun olduğunun göstergeleridir. Vicdanlı gözler yanılmaz. Bu sistemin idari düzeni, süreklilik olanağını ve insanlara uygun hizmet sunma yeteneğini yitirmiştir.

Üçüncüsü: Hilafet Devletindeki güdücü idari düzen, sadeliğe, hızlılığa ve idareyi üstlenenlerin yeterliliğine dayanır. Şeriat, işlerin yerine getirilmesinde ihsanı emreder. Maslahatların giderilmesi konusunda ihsana ulaşmak için idarede şu üç özelliğin bulunması elzemdir. Birincisi: Sistemde basitlik, çünkü basitlik, suhulet ve kolaylığa, karmaşıklık da zorluğa yol açar. İkincisi: İşlemlerin bitirilmesinde hızlılık, çünkü hızlılık, çıkar sahibi lehine kolaylığa neden olur. Üçüncüsü: Yeterlilik ve yetenek, özellikle sağlık çıkarları konusunda hızlılık ve sadelik, karmaşadan uzaklık çok önemlidir ve evladır. Çünkü hastalık, acil bir ihtiyaçtır. Gecikme, hastalığın kötüleşmesine ve hasarın artmasına neden olabilir. Kaldı ki hasta, ertelemeye, beklemeye ve komplikasyonlu işlemlere dayanamaz.

Ey Ürdün halkı! Yüz yıldır haksız, yozlaşmış kapitalizm ve çürümüş ve yıpranmış idari sisteminin uygulanması yetmedi mi? Ölümlerin kaynağı bu sistemdir. Kurtuluşunuz, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurarak Allah’ın Şeriatını uygulamaktır. Çünkü Hilafet, kurtuluşunuzdur, yaşamınızın bekasıdır, iki yurtta da mutluluktur. Hizb-ut Tahrir olarak biz, kâfir kapitalizmin zulmünü ve kötü güdümünü def etmek, âlemlerin Rabbinin vaadi ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesi olan gerçek güdücü devlet Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet kurmak için size elimizi uzatıyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” ^{[Enfal 24]}