حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
No: RD-BA-2021-MB-TR-08 |
H. 7 Şa'bân 1442 M. Cumartesi, 20 Mart 2021 |
Ürdün ile ABD Arasında İmzalanan Savunma İşbirliği Anlaşması, Şeran Haramdır ve Bir Gerçeklik Olarak Tanımlamak Suçtur
Rejimin Resmi Gazetesi, Ürdün ile ABD arasında imzalanan Savunma İşbirliği Anlaşmasının metnini yayınladı. Anlaşma 31 Ocak’ta imzalandı, 17 Şubat’ta hükümet tarafından onaylandı. Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ, Müslümanların Yahudileri ve Hıristiyanları dost ve yardımcı edinmelerini yasakladı. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَتَّخِذُواْ الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاء بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاء بَعْضٍ وَمَن يَتَوَلَّهُم مِّنكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ “Ey inananlar! Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.”[Maide 51] Buna rağmen rejim, daha önce İngiltere ve Yahudi varlığını dost edinmesinin ardından şimdi de İslam ve Müslüman düşmanı ABD’yi dost ediniyor. Bu anlaşmanın şartlarını gözden geçirdiğimizde, Ürdün rejiminin askeri üsleri, havaalanlarını, Akabe limanını ve Ürdün topraklarını ABD hava, kara ve deniz kuvvetlerinin kullanımına verdiğini görürüz. Amerika, anlaşmayı bölgedeki planları ve hedeflerine ulaşmak için kullanacaktır.
İslam’ın bu askeri anlaşma hakkındaki hükmüne gelince, kesinlikle haramdır. Müslümanlar ile diğer kâfir devletler arasındaki bu anlaşmalar, sözleşmeler ve askeri ittifaklar, haramdır ve şeran geçersizdir. Yöneticileri hatta Müminlerin Emiri bile imzalamış olsa Müslümanları bağlamaz. Çünkü Şeri hükümlere aykırıdır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, bir varlık ve devlet olarak kâfirlerden yardım istenmesini yasakladı. Dahhak hadisinde geçtiğine göre
أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ﷺ خَرَجَ يَوْمَ أُحُدٍ، فَإِذَا كَتِيبَةٌ حَسْنَاءُ، أَوْ قَالَ: خَشْنَاءُ، فَقَالَ: «مَنْ هَؤُلَاءِ؟» قَالُوا: يَهُودُ كَذَا وَكَذَا، فَقَالَ: «لَا نَسْتَعِينُ بِالْكُفَّارِ“Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Uhud günü gazve için yola çıktığında aniden Hasna veya Haşna süvarileri ile karşılaştı. “Kim bunlar?” diye sordu. Sahabe de “Filan filan Yahudiler” yanıtını verdi. Bunun üzerine Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem “Biz kâfirlerden yardım istemeyiz.” buyurdu.” Başka bir rivayette,
إِنَّا لَا نَسْتَعِينُ بِالْمُشْرِكِينَ “Zira biz, müşriklerden yardım almayız.”buyurdu. Sahih hadiste geçtiği üzere kâfirlerin bayrağı veya emirleri altında savaşmak yasaklandı. Ahmed ve Nesai’nin Enes’ten rivayet ettiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
لَا تَسْتَضِيئُوا بِنَارِ الْمُشْرِكِينَ “Biz müşriklerin ateşiyle aydınlanmayız.”Yine Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
أَنَا بَرِيءٌ مِنْ كُلِّ مُسْلِمٍ مَعَ مُشْرِكٍ “Ben müşriklerle beraber yaşayan Müslümanlardan beriyim.”Dahası, kâfir ülkeler, Müslümanlarla anlaşmalar ve sözleşmeler imzaladıklarında ya da askeri ittifaklar kurduklarında, kâfirlerin Müslüman ülkelerdeki çıkarlarını gerçekleştirmek, oralarda etki oluşturmak ve kontrol etmek için imzalarlar. Bütün bunlar, anlaşmaların sözleşmelerin, askeri ittifakların, kâfir devletlerle yapılan savunma paktları ve anlaşmalarının şeran haram olduğunu, imzalanmayacağını ve Müslümanları bağlamayacağını göstermektedir. Çünkü şeri hükümlere aykırıdırlar.
Bu anlaşmaların en azından suç olarak tanımlanmasına gelince, herhangi bir devletin bu rejimin yaptığı gibi Amerika’ya izin vermesi mantıklı mıdır? Anlaşmanın 3. maddesi şöyle der: “Ürdün, ABD güçlerine, personeline, yüklenicilerine ve diğerlerine anlaşma gereği karşılıklı olarak tesislere, mutabık kalınan bölgelere erişim ve engelsiz kullanım olanağı sağlar.”4. Madde de şöyle der: “ABD güçleri ve personeli, Ürdün topraklarına serbestçe girip çıkabilir ve hareket edebilirler.”8. Madde durumu daha da kötüleştiriyor: “ABD kuvvetleri tarafından veya vekâleten işletilen uçaklar, araçlar ve gemiler, Ürdün topraklarına, karasularına serbestçe girip çıkabilir ve hareket edebilirler...”Bu işgalin ta kendisi değil mi?
Halkın hastaneler kapısında yattığı, hastalıktan korunmak için yatak bulamadığı bir ülkede Amerika’ya taahhütte bulunulması suçtur: “ABD personelinin, ABD tarafından sağlanandan daha fazla tıbbi bakıma ihtiyacı olması durumunda, Ürdün Silahlı Kuvvetleri temel ve acil sağlık hizmetlerini ücretsiz olarak sunar.”
Halkın yüksek su ve elektrik faturasıyla boğuştuğu bir ülkede, bunların Amerika’ya ücretsiz sağlanması suçtur. 15. maddeye göre “ABD kuvvetleri ve yüklenicileri, fiyatları veya ücretleri içerisinde olmak üzere belli şartlar ve koşullar altında su, elektrik ve diğer kamu hizmetlerini kullanabilirler. Ürdün Silahlı Kuvvetleri veya Ürdün hükümetinin kullandığı ücretten fazla olamaz.”Bu gerçekliğin ötesinde başka bir suç var mıdır?
Ürdün rejimi, bu anlaşmayla ve ABD’ye askeri kolaylıklar sağlamakla Amerika’yı susturacağını, kurtçukların kemirdiği imbik sandalyesini koruyacağını sanıyor. Sanısı geri tepecektir. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
بَشِّرِ الْمُنَافِقِينَ بِأَنَّ لَهُمْ عَذَاباً أَلِيماً * الَّذِينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَيَبْتَغُونَ عِنْدَهُمُ الْعِزَّةَ فَإِنَّ الْعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعاً “Münafıklara, kendilerine elem verici bir azap olduğunu müjdele. Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah’a aittir.” [Nisa 138-139]
Ey Ürdün halkı! Amerika ile bu rejim arasında imzalanan Askeri İşbirliği Anlaşmasının haram ve suç olduğu daha açığa çıkmadı mı? Bu suçun ötesinde bir suç yoktur. Bu rejimin -hesap vermeden- koruyucu güç merkezlerinizi (Azrak çevresinde Muvaffak El Salti hava üssü, El Humayma ortak Eğitim Merkezi kompleksi, Marca hava üssü, Akabe limanındaki Ürdün Kraliyet deniz üssü, Cafr Kral Faysal Hava Üssü, Prens Hasan hava üssü, sözleşmenin ekinde yer alan diğer üsler ) teslim etmesine nasıl rıza gösterebilirsiniz?
Bugün, iki seçenekle karşı karşıyasınız: Ya sessiz kalıp rıza göstermek, ardından helake ve zarara maruz kalmak ya da harekete geçip bu bozgunculara ve ülkeyi uçuruma sürüklemelerine engel olmak. Zaman kısa ve hızlıca akıp gidiyor. Ajanların kurnazlığı ve kâfirlerin alçaklığı, daha fazla beklemenize izin vermiyor. Hadi değişim için acele edin ve İslam’ın hükümlerini uygulayan Hilafet Devletini kurun. Çünkü İslam, aranızdan bir halife çıkarmanızı, Allah’ın Kitabı ve Rasûl’ünün Sünnetine göre amel etmek üzere ona biat etmenizi farz kılar. Halife, Allah’ın indirdikleriyle hükmedecek, küfür yasalarını ve yönetmeliklerini ortadan kaldıracak, sizi Hilafet Devleti altında birleştirecek ve sizi bu mücrim yöneticilerin felaketlerinden kurtaracaktır. Size hayat verecek olan Allah’ın emrine icabet edin. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Ürdün Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://www.hizb-jordan.org/ |
E-Mail: info@hizb-jordan.org |