21 Mart 2022 Pazartesi günü Temsilciler Meclisi, 08 Mart 2022’de üç gün süren oturumun ardından Senatoca kabul edilen 43 maddelik siyasi partiler reformu yasasını onayladı. Ürdün Siyasal Sistemi Yenileme Kraliyet Komitesi’nin önerdiği siyasi partiler reformu yasasının esbabı mucibesinde şu ifadeler yer aldı: “Siyasal hayatta siyasi partilerin rolü önemli. Partiler, herhangi bir toplumda tutum ve çıkarları ifade etmenin ileri düzeyde örgütleşmeleridir. Ürdün halkının özlemleri ve daha iyi bir yaşam ümidi için çaba gösterirler.” Yeni siyasi partiler yasasının yapılış gerekçesinde, “Partizan-parlamenter hükümetlerin kuruluşuna veya katılımına olanak sağlamak, programatik siyasi partiler kurmak, siyasi, ekonomik ve sosyal zorluklarla başa çıkma yeteneğine sahip nitelikli verimli siyasi liderler yetiştirmek, partilerin seçimlere katılımını sağlamak ve halkla ilişkilere angaje olmalarına yardımcı olmak.” ifadeleri yer almıştır.  

Partiler yasasının en göze çarpan maddelerinden biri, “parti” tanımıdır. Yasadaki tanıma göre “Parti, vatandaşlık değerlerinin, hedeflerin, programların, vizyonların ve ortak fikirlerin bir araya getirdiği Ürdünlülerden oluşan milli siyasi bir örgüttür. Meşru amaçlar için barışçıl ve demokratik yollarla siyasal hayata ve kamusal çalışmalara, milletvekili seçimi dâhil her türlü seçime katılım sağlar. Hükümetler kurar veya hükümetlere katılır.Partiler kurma ve partilere katılma hakkını onaylar. Anayasal veya yasal haklarının ihlal edilmesini veya sorgulanması ya da hesap sorulması da dâhil olmak üzere herhangi bir Ürdünlüye doğrudan veya dolaylı olarak saldırılmasını önler.” Yasa ayrıca “Ürdünlüler arasında vatandaşlık ve eşitlik temelinde partiler kurulması ilkelerini, demokrasiye bağlılığı, siyasi çoğulculuğa saygı duyulmasını, dini, mezhepsel, etnik veya hizipsel temellere dayalı parti kurulmasının caiz olmadığını” kabul etti. Partiler yasası, partilerin kurulması ve çalışmaları için sanki bir devlet anayasası gibi 42 maddelik ayrıntılı kısıtlamalar ve koşullar belirledi. Hiçbir boşluk ve gedik bırakmadı, her şeyi detaylıca açıkladı. Kurulacak veya durumunu düzeltilecek partiler, iktidar rejiminin vizyonundan ve itaatinden dışarı çıkamayacaktır. Kaldı ki yasanın temelleri ve gerekçeleri bozuktur. Çünkü Ürdün’deki siyasi yapı, iktidar rejimi etrafında dönmekte, parlamentonun hiçbir bir yetkisi yok, hükümetler kral tarafından atanmaktadır. Kralın yetkilerinin genişletilmesi karşılığında gelecekteki parlamenter hükümetler yetkilerinden arındırılmış, siyasi vizyonları Milli Güvenlik Kurulu ile sınırlandırılmıştır. Bütün bunların, partiler yasasının temeli olan yozlaşmış laik demokrasi ile hiçbir ilgisi yok.

Siyasi partiler kurma, çalışmaları ve izin almalarının yasallığı ile ilgili olarak şunları açıklıyoruz:

1- İslam ümmeti, şu anda olağanüstü bir durum yaşıyor. Çünkü içeride ve dışarıda Şeriat hükümlerini uygulayan ve İslam inancına dayalı Hilafet Devletinden yoksundur. Siyaset, kamu işlerini gütmek ve ilgilenmektir. Buna göre İslam’daki siyasi parti, İslam temelinde örgütleşmiş mümin bir gruptur. Siyasi bir akide ve bir sistem olarak İslam’a çağırır. İslam’ın hayat sahasına dönüşü için siyasi çalışma yapar. En büyük çalışması, iyiliği emretmek,  kötülüğü yasaklamak ve iyiliğe davet etmektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ ayeti kerimede şöyle buyurmaktadır:

وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ أُمَّةٌ يَدْعُونَ إِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ “Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.” ^{[Ali İmran 104]}

2- Yukarıdaki ayete istinaden Hizb-ut Tahrir’in Kuran ve Sünnetten türettiği Hilafet Devletinin Anayasası Taslağı’nda siyasi partiler ile ilgili olarak şu ifadeler yer almaktadır: “Esasının İslam akidesi olması ve benimsediği hükümlerin şeri hükümler olması şartıyla, yöneticileri muhasebe etmek veya ümmet yoluyla yönetime ulaşmak üzere siyasi parti kurmak Müslümanların hakkıdır. Parti kurulması için hiçbir izne ihtiyaç yoktur. İslam esası dışındaki her türlü kitleleşme ise yasaklanır.”

3- Müslümanlar, akide ve sistem olarak İslam’dan başka bir esas üzerinde örgütleşemezler. Ürdün’deki partiler yasasında belirtildiği gibi, dini yaşamdan ayıran laiklik ve demokratik temele göre partiler kurulması Şeriat ile çelişir. Partilerin sömürgeci bölünmüşlüğü yerleştiren milli ve bölgesel temele dayanmaları da caiz değil. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

إِنَّ هَذِهِ أُمَّتُكُمْ أُمَّةً وَاحِدَةً وَأَنَا رَبُّكُمْ فَاعْبُدُونِ “Şüphesiz bu, tek ümmet olarak sizin ümmetinizdir. Ben de Rabbinizim. Onun için sadece bana kulluk edin.”^{[Enbiya 92]}

4- Siyasi parti, entelektüel ve siyasi çalışma yapar. İslam’a göre ümmetin işlerini gütmeye odaklanır. Ümmetin işlerinin Kitap ve Sünnette geçenlere uygun olmasına azami özen gösterir. Siyasi partinin çalışması hayatın tüm alanlarını kapsamalı, sadece bir bölümünü değil. Devletin varlığı durumunda İslam ümmeti içindeki siyasi partiler, toplumun koruyucusudur. Yozlaşmasını, gerilemesini önlemek için insanlar arasında çalışma yürütürler. İslam temelinde yöneticileri muhasebe ederler. Hilafet Devletinin yokluğunda ise, çalışmaları Hilafeti kurmaya odaklanır.

5- Siyasi partilerin, İslam’ı yönetimden dışlayan laik bir yönetime katılmaları caiz olmaz. Ne hükümet kurarlar ne de hükümete ortak olurlar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَن لَّمْ يَحْكُم بِمَا أَنزَلَ اللَّهُ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ “Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler fasıkların ta kendileridir.” ^{[Maide 47]} Siyasi partilerin, ümmetin düşmanlarıyla anlaşma yapan, zenginliğini helal gören, topraklarında askeri üsler kurarak egemenliğini ihlal eden, ekonomisini açgözlü sömürgeci güçlere ipotek eden rejime sessiz kalmaları caiz değildir.

6- Siyasi partiler, kişilerin değil, iktidar rejiminin yaklaşımını değiştiren etken ve faal varlıklardır. Devlet, ölçüleri, kanaatleri ve sistemleri uygulayan bir yürütme organıdır. Ümmet ise edilgen bir varlıktır. İdeolojik siyasi parti, ümmetin mefhumlarını, ölçülerini ve kanaatlerini değiştirmek, devlet kurmak ve ideolojisine göre yöneticisi seçmek için gasp edilen otoritesini geri almaya çalışır.

7- İslam’ın farzı kifaye gördüğü siyasi parti, yeni kanunun esbabı mucibesinde de belirtildiği gibi, “Ürdün halkının özlemlerini ve daha iyi bir hayat ümidini” gerçekleştirmek istiyorsa, iktidar rejiminin değil ümmetin partisi olmalı. Diğer bir deyişle siyasi partinin görevi, sadece izlemek ve yanlışları düzeltmek değil, duygu ve düşüncenin gelişimi ve ilerlemek için muhasebe, koruyuculuk, farkındalık, nasihat ve gütme gibi işleri de yerine getirmelidir. Müslümanların itibarını korumalı, entelektüel, politik, ekonomik ve kültürel üstünlüklerini güvence altına almalıdır. Hilafet Devletinin kuruluşuyla kalkınma ​projesine yönelik emellerini gerçekleştirmek için ümmetle birlikte çaba göstermelidir. Ümmetin özlemlerini gerçekleştiren siyasi parti olabilmek için rejimin yardımcısı ve destekçisi olmamalıdır. Zira rejim, sömürgeci kâfir Batıya bağımlılığı perçinlemekte, Yahudi varlığı ile ortak projeler yürütmektedir.

Hizb-ut Tahrir, ayeti kerimenin de işaret ettiği gibi Allah’ın ümmet içinde en az bir grubun bulunması emrine binaen kurulmuştur. Fikri çatışmasıyla, siyasi çalışmasıyla, İslam’a davetiyle ve ümmetin çıkarlarını benimsemesiyle ideolojik partisel örgütleşme konusunda örneklik teşkil etmiştir. Toplumun düşünce ve duygularına dayanan bir siyasi partidir. Çağrısı evrenseldir. Siyasi parti kurma konusunda ciddi olan herkesi düşünce, yöntem ve amaç bakımından kendisini örnek almaya davet etmektedir. “Hizbi Kitleleşme” kitapçığında ve yayınlarında çalışması detaylıca yazılıdır.

وَأَنَّ هَٰذَا صِرَاطِي مُسْتَقِيماً فَاتَّبِعُوهُ وَلَا تَتَّبِعُوا السُّبُلَ فَتَفَرَّقَ بِكُمْ عَن سَبِيلِهِ “Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun. (Başka) yollara uymayın. Zira o yollar sizi Allah’ın yolundan ayırır.” ^{[Enam 153]}