حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
No: RD–BA–2022–MB–TR–25 |
H. 19 Safer 1444 M. Perşembe, 15 Eylül 2022 |
“İş İşten Geçtikten Sonra Dövünmek, Hiç Bir İşe Yaramaz”, Hilafet Devletinin Afet ve Kazalarla Mücadeleye Hazırlıklı Olması
Başkent Amman’ın merkezindeki Al-Weibdeh bölgesinde Salı günü bir konutun çökmesi sonucu 9 kişi öldü, 10 kişi de yaralandı. Enkaz altında arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Enkaz altında halen 10’dan fazla kişinin olduğu tahmin ediliyor, aralarında hayatta olanlar var. Amman Belediyesi, çöken binanın bitişiğindeki 4 binayı tahliye etti.
Öncelikle bu trajik kazada hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa, ailelerine de sabır ve başsağlığı diliyoruz. Müslümana düşen, Allah’tan bu dünyada ve ahirette, kaybettiklerinden veya yitirdiklerinden daha hayırlısını beklemek umuduyla Yüce Allah’ın kazasına teslim olmak ve imtihanına sabretmektir.
Ancak meselenin bir de kaza ve kader ile ilgisi olmayan bir yönü var. Yönetici, sürüsünü gütmekten sorumludur. On yıllardır ülkenin çeşitli bölgelerinde, şiddetli yağmur ve kar fırtınası, altyapının çökmesi, gaz kaçağı, oksijensizlik, trafik kazaları, eski hatta yapım aşamasındaki yeni binaların ve çitlerin çökmesi gibi kazalar, afetler ve felaketler meydana geliyor. Sonrasında masum insanlar hayatını kaybediyor, yaralananlar oluyor, maddi hasar oluşuyor.
Bu kazalar ve afetler, sürekli tekrarlanıyor. Rejim ve kurumları, afetler karşısında sadece panik yaşıyorlar. Dünyada en yüksek vergiyi Ürdün halkı ödüyor. Devletin 51 milyar doların üstünde milyarlarca dolar borcu var. Ürdünlüler, çıkarlarının güdüldüğünü neredeyse göremiyorlar. Altyapı, harap durumda, su ve elektrik fiyatları ateş pahası, tabii kesinti olmazsa. Eğitim ve yükseköğrenim berbat bir durumda. Sadece bazı insanlar zorla sağlık hizmetleri alabiliyor. Kazalar meydana geldiğinde, bu kazaların etkisini azaltmak için ilgili sektörler arasında işbirliği için stratejiler, mekanizmalar veya planlar geliştirildiğini göremiyoruz. Medyaya göre Ürdün, afetlere teknik, maddi ve tıbbi yardım sağlayan ülkelerin başında yer alıyor.
İster bolluk, ister darlık zamanında olsun, isterse afet ve felaketlerde olsun insanların yaşadıklarını zorluğun ve sorunun temeli, İslam’ı hayat sahasından uzaklaştırılıp yerine kapitalist sistemin konulmasıdır. Demokratik kapitalist sistem, olaylara insanlık dışı materyalist perspektifinden bakar. Afetlerle mücadelede sadece maddi fizibiliteyi dikkate alır. Elde ettiği maddi çıkar ölçüsünce insanlarını güdümünü, çıkarlarını ve canlarını önemser.
İslam Devleti yani Hilafet Devleti, her zaman vatandaşlarının hayatını güvence altına almakla yükümlüdür. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
كُلُّكُمْ رَاعٍ وَمَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ؛ فَالْإِمَامُ رَاعٍ وَهُوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ “Hepiniz çobansınız ve her biriniz kendi güttüklerinden sorumludur. Emir insanların çobanıdır ve güttüklerinden sorumludur.”[Buhari] Tebaasına karşı Halifeye farz olan işlerin güdümü perspektifinden hareketle, bu afetlere karşı önleyici hazırlık yapmaktan, meydana geldiklerinde bu afetlerle mücadele için önceden hazırlıklı olmaktan ve afet sonrası afet bölgelerinin yeniden inşası ve desteklenmesinden İslam Devleti sorumludur.
Kazalar ve afetler, ne zaman meydana gelecekleri bilinmediğinden, tam anlamında bir hazırlığı gerektirirler. Bina çökmesi gibi afetler sırasında ve sonrasında hızlı ve acil müdahale, insanların hayatlarını kurtarmak için çok önemli. İslam Devleti, her ilde afet ve kaza yönetimi için merkezi birime bağlı bir uzman komite atayacaktır. Komite, afet ve kaza riskini azaltmak için önceden hazırlıklar yapacak, bölgenin doğasına göre afetlerle başa çıkmak için planlar geliştirecek, dünyadaki en iyi bilimsel ve teknik yöntem ve araçlarla afetlere başa çıkacak, sonra afetlerin sonuçlarını telafi etmeye gidecektir. Bu arada tahliyeye mecbur kalan herkese, ihtiyaç duydukları süre boyunca yiyecek, giyecek ve barınak sağlayacaktır.
Ancak bu tür felaketlerin etkilerini tedavi etmekten birinci derecede İslam Devleti’nin sorumlu olduğu gerçeği, Müslümanların bireyler olarak afetlerle mücadele çabalarına yardım ve katkıda bulunmaktan muaf tutuldukları anlamına gelmez. Zira zararın giderilmesine dair deliller ile darda olana ve mağdura yardım etmenin farziyeti ile ilgili deliller, genel delillerdir, devleti ve bireyleri kapsarlar.
الْمُؤْمِنُ لِلْمُؤْمِنِ كَالْبُنْيَانِ يَشُدُّ بَعْضُهُ بَعْضاً “Mümin mümine karşı, parçaları birbirini bağlayıp tahkim eden bina gibidir.”
Bazı ülkelerde çeşitli kaza ve afetlere üst düzey yöntem ve araçlarla mücadele edilmesi ülkemizdeki insanları büyülüyor. Bu müdahale, gerçekleştirilmesi imkânsız bir hayal değildir. Sömürgeci kâfir yapımı devletçikler ve atadığı rejimler, Allah’ın bahşettiği akıl ve zenginliğe rağmen Müslüman halkların hayatını sefil bir hale çevirmişlerdir. Raşidi Hilafet Devleti kurulduğunda afetlere şimdiki ülkelerden çok daha iyi ve hemen müdahale edecek, kazalardan etkilenen mağdurlara bakım ve hizmet sağlayacaktır. Organları, İslam’ın farz kıldığı ve Yüce Allah’ın emrettiği dünyadaki en iyi yaşam tarzını elde etmek için gece gündüz çalışacaktır. Sizi Hilafet Devletinin kurulması için çalışmaya davet ediyoruz ey Müslümanlar!
إنَّ اللَّهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللَّهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْراً “Allah, işinde galiptir. Allah her şey için bir kader tayin etmiştir.”[Talak 3]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Ürdün Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://www.hizb-jordan.org/ |
E-Mail: info@hizb-jordan.org |