حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
No: RD–BA–2025–MB–TR–03 |
H. 1 Şa'bân 1446 M. Cumartesi, 01 Şubat 2025 |
Hilafetin Yıkılış Yıldönümü Gözyaşı Dökmeyi ve Yas Tutmayı Değil, Yeniden Kurmak İçin Ciddi Çalışmak Gerektiğini Hatırlatmaktadır
Bu günlerde, 28 Recep 1342 (3 Mart 1924) tarihinde, asrın mücrimi Mustafa Kemal ve Arap işbirlikçilerin eliyle Hilafetin yıkılışının acı yıldönümünü yaşıyoruz. O günden bu yana İslam ümmeti, onurunu ve saygınlığını koruyacak bir hilafetten yoksun bir şekilde ayakta durmaya çalışıyor. Bugün maymunların ve domuzların kardeşleri Yahudilerin Filistin halkımıza karşı işlediği cinayet, yıkım ve suçlara tanık oluyoruz. Diğer yandan Filistin meselesini Yahudi devleti lehine sonlandırmayı hedefleyen ‘Yüzyılın Anlaşması’ yeniden gündemde. İslam ümmeti, Doğu Türkistan, Keşmir, Myanmar, Orta Asya, Sudan, Yemen, Suriye ve diğer İslam beldelerinde evlatlarının maruz kaldığı zulüm, akan kanlar ve yıkımlardan habersiz değildir. Bu acıların temel sebebi, bir imamın yokluğudur zira İmam bir kalkandır, onunla korunulur ve arkasında savaşılır.
Ey yüce İslam ümmeti! Hilafetin yıkılışı yıl dönümü, sadece yas tutmakla geçiştirilemez. Bizi büyük bir ümmet yapan, dünyaya yön veren o gücün nasıl kaybolduğunu, yerine nasıl aşağılık, değersiz bir varlık haline geldiğimizi, kutsallarımızın, onurumuzun nasıl ayaklar altına alındığını, sömürgeciler ve onların uşakları tarafından kanımızın nasıl sel gibi akıtıldığını idrak etmeliyiz. Hilafetin yıldönümünü anmak, yalnızca güzel bir hatırayı yad etmek için değildir. Aksine en üst düzeyde bir çabayla ve en hızlı şekilde Hilafeti yeniden kurmanın zorunluluğuna vurgu yapmak içindir. Çünkü Hilafet, İslam Devletidir, siyasi kimliğidir ve İslam’ı uygulamanın yegâne şeri yöntemidir.
Ey yüce İslam ümmeti! Allah Subhânehu ve Teâlâ, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e Müslümanlar arasında Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmesini emretti. Şöyle buyurmuştur:
فَاحْكُم بَيْنَهُم بِمَا أَنزَلَ اللهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَاءهُمْ عَمَّا جَاءكَ مِنَ الْحَقِّ“Artık, Allah’ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp da onların arzularına uyma.” [Maide 48]
وَأَنِ احْكُم بَيْنَهُم بِمَا أَنزَلَ اللّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَاءهُمْ وَاحْذَرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ عَن بَعْضِ مَا أَنزَلَ اللّهُ إِلَيْكَ“Aralarında, Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından seni şaşırtmalarından sakın.” [Maide 49] Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e hitap, özel bir delil olmadığı sürece ümmete de hitaptır. Burada böylesi bir delil bulunmadığına göre, Hilafetin kurulması Müslümanlar üzerine de farz olur.
Sünnete gelince, Müslim, Nâfi’ yoluyla şöyle rivayet etmiştir: İbn Ömer’den de rivayet edildiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
مَنْ خَلَعَ يَداً مِنْ طَاعَةٍ لَقِيَ اللَّهَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ لَا حُجَّةَ لَهُ وَمَنْ مَاتَ وَلَيْسَ فِي عُنُقِهِ بَيْعَةٌ مَاتَ مِيتَةً جَاهِلِيَّةً “Kim itaatten elini çekerse, Kıyamet gününde lehine hiçbir delil bulunmaksızın Allah ile karşılaşacaktır. Kim de boynunda Halifeye biat olmadan ölürse, cahiliye ölümü ile ölür”. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem, her Müslümanın boynunda bir beyatin (biyat) olmasını farz kılmış ve boynunda beyat olmadan ölen kişinin cahiliye ölümüyle öldüğünü bildirmiştir. Biat ancak Halifeye yapılır. Bu yüzden her Müslümanın boynunda bir biatin olması, yani her Müslümanın biat edeceği bir Halifenin bulunması farzdır.
Maverdi, El-Ahkamü’s-Sultaniyye adlı eserinde şöyle der: “İmamet (hilafet), dinin muhafazası ve dünya işlerinin idaresi için tesis edilmiştir. Ümmet içinde bu görevi yerine getirecek birine biat edilmesi, icma ile farzdır.”
Nevevi, Sahîh-i Müslim Şerhi’nde şöyle der: “Müslümanların bir halife seçmelerinin vacip olduğu hususunda icma etmişlerdir.”
İslam Hilafeti ve ümmetin, Allah’ın şeriatına göre nübüvvet Minhacı doğrultusunda hükmedecek tek bir otorite altında toplanması, bugünün Müslümanlarının en büyük gayesidir. Bu hedef, İslam’ın en büyük gayelerinden biridir, Allah ve Rasûlü’nün emrettiği birlik ve dayanışmanın en şanlı ve görkemli örneğidir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَإِنَّ هَذِهِ أُمَّتُكُمْ أُمَّةً وَاحِدَةً وَأَنَا رَبُّكُمْ فَاتَّقُونِ“Şüphesiz bu, tek ümmet olarak sizin ümmetinizdir. Ben de Rabbinizim. Onun için sadece bana kulluk edin.” [Enbiya 92]
وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللهِ جَمِيعاً وَلَا تَفَرَّقُوا“Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin.” [Ali İmran 103] Bu hedef, bölünmüşlüğe, parçalanmışlığa ve aşağılanmışlığa bir alternatiftir.
Ey Müslümanlar! Hilafet, Rabbinizin bir farzı, Peygamberiniz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bir müjdesi, izzetinizin kaynağı ve düşmanlarınızı kahreden güçtür. Dünyada hakkı ve adaleti yayacaktır. Öyleyse onun kurulması için gayret gösteren samimi kişilerden olun. Allah yolunda cihat etmeye özlem duymuyor musunuz? Hükümdarlarınızın bu denli aciz ve ihanet oldukları bir dönemde içinizde ‘Ey Mutasım, imdadımıza yetiş!’ diye haykıracak ruh kalmadı mı?
Hizb-ut Tahrir’in Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurma çağrısı, sömürgecilerin Osmanlı Hilafetinin yıkılmasından sonra Müslüman beldeler arasında çizdiği sahte sınırları aşan kutlu bir çağrıdır. Bu çağrı, yeryüzündeki tüm Müslümanları kucaklayan evrensel bir çağrıdır. Hilafet, Müslümanların genel başkanlığıdır. Parti, Kitap ve Sünnete dayalı olarak ekonomi, dış politika, savaş, eğitim, sağlık ve maliye gibi alanları kapsayan ve hilafetin kurulacağı ilk günden itibaren uygulanmaya hazır bir anayasa taslağı hazırlamıştır. Allah’ın izniyle, Hilafetin işaretleri artık gözle görülür bir hale gelmiş ve Müslümanlar büyük bir özlem içinde onu beklemeye başlamışlardır.
Ey Müslümanlar! Sizleri, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın emrine icabet ederek Hilafeti kurmak için bizimle ciddi ve samimi bir şekilde çalışmaya davet ediyoruz:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا للهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Ürdün Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://www.hizb-jordan.org/ |
E-Mail: info@hizb-jordan.org |