بسم الله الرحمن الرحيم
Danimarka Helal Kesimi Yasaklayan Bir Kararname Yayınladı
Gıda Bakanlığı, uyuşturulmadan yapılacak hayvan kesimlerini yasaklayan bir kararname yayınladı. Gıda Bakanı Dan Jørgensen ise "Danimarka'da son yıllarda zaten bayıltmadan hayvan kesimi yapılmıyordu." açıklamasında bulundu. Bayıltmadan hayvan kesimini yasaklayan bu düzenleme, Danimarka'daki Müslümanların öfke ve endişelerine yol açtı. Bu düzenleme karşısında şu açıklamayı yapmak kaçınılmazdır:
Bu yasak, Müslümanların Danimarka'daki laik sistem altında İslami değerlere göre doğal yaşamlarını zorlaştıran önceki kararlara ilaveten siyasi bir karardır. Hâlbuki bu, din özgürlüğünü korumak diye iddia ettikleri düşünce ile çelişmektedir. Danimarka'da yaşayan Müslümanlar, gün geçtikçe artan siyasi baskı ve İslam karşıtı atmosfer ile karşı karşıyalar. Helal kesim, hayvanlara eziyet etmektir, Müslüman kadının kıyafeti, karanlığın sembolüdür, hatta Nazi simgeleri ile eşdeğerdir dendi. Sakal bırakmak, Danimarka istihbarat raporunda da belirtildiği gibi radikalizmin göstergesi sayıldı. Camiler, Danimarka politik gündemine hizmet eden hutbeler vermeleri için büyük siyasi baskıya maruz kaldı. Müslümanları dini hükümler ile bilinçlendirme rollerini terk etmeye zorlandı. İslami okullar, İslam'a aykırı laik değerlerin Müslüman öğrencilere öğretilmesi baskıları ile karşı karşıya kaldıkları halde gelen bu baskılara teslim olmadılar. Müslüman öğretmenlerden biri, kız öğrenciler ile tokalaşmayı reddettiği için cezalandırıldı. Üstelik Danimarkalı politikacılar, sosyal kontrol mücadelesi bahanesiyle Müslüman ebeveynlerin, çocuklarının eğitim ve gözetimindeki rolünü sınırlandırmak amacıyla ellerinden geleni yapıyorlar.
Ey Danimarka'da yaşayan Müslümanlar! Tüm bu zorluk ve meydan okumalar karşısında İslami kimliğimizi korumak, haklarımızı elde etmek için güçlü dayanışmayı gerektiriyor. Çeşitli alanlarda, özellikle siyasi ve toplumsal alanda maruz kaldığımız ayrımcılık politikası, bizi birbirimize kenetlemesi gerekir. Bazıları tarafından, özellikle seçim mevsimlerinde ortaya çıkan pragmatik yaklaşım, bazılarının sandığı gibi Müslümanların beklentilerini karşılamadı.
Helal kesim veya benzeri bazı haklara saldırıldığında, bu ülkede İslam'ın elçileri olduğumuzu asla unutmamalıyız. Bu rol bize bu dinin büyüklüğünü, onun fikir ve değerlerinin yüceliğini, İslami sistem ve çözümlerinin doğruluğunu açıklamayı elzem kılar. Ayrıca bu rol, Batı düşünce ve değerlerinin çürüklüğünü de beyan etmeyi gerektirir. وَمَنْ أَحْسَنُ قَوْلًا مِّمَّن دَعَا إِلَى اللَّهِ وَعَمِلَ صَالِحًا وَقَالَ إِنَّنِي مِنَ الْمُسْلِمِينَ "Allah'a çağıran, Salih amel işleyen ve "Kuşkusuz ben Müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kimdir?" [Fussilet 33] Yağcılık yapmak ve bazı İslami değerlerden vazgeçerek çıkarlarımızı elde etme düşüncesi, bayıltarak veya bayıltmadan katli vacip olan bir düşüncedir.
وَذَكِّرْ فَإِنَّ الذِّكْرَى تَنْفَعُ المُؤْمِنِينَ
"Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir." [Zariyat 55]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
H. 20 Rabi’-ul Âhir 1435
M. Perşembe, 20 Şubat 2014