بسم الله الرحمن الرحيم
Filistin Yönetimi ve Kukla Rejimler Müslümanların Aynı Gün Bayram Yapmasını İfsat Ederken, Amerika’ya İtaat ve İslam’la Mücadele Konusunda İttifak Sağlıyorlar
3 Haziran 2019 Pazartesi günü güneş batar batmaz kukla rejimler arasında Şevval hilalinin görünüp görünmediği konusunda anlaşmazlık baş gösterdi. Anlaşmazlığın bilinçli olduğu açık. Bu, İslam’ın hükümlerini umursamayan ve ritüellerine zerre kadar değer vermeyen bu rejimlerin yaygın bir uygulamasıdır.
Ey mübarek toprak halkı! Hilalin görülmesi meselesi, şeri bir konudur ve bu konuda sadece şeri hükme uyulur. Çünkü Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:
صُومُوا لِرُؤْيَتِهِ وَأَفْطِرُوا لِرُؤْيَتِهِ، فَإِنْ غُمِّيَ عَلَيْكُمْ فَأَكْمِلُوا الْعَدَدَ“Hilali gördüğünüz zaman oruç tutun. Hilali gördüğünüzde iftar edin. Eğer hava kapalı olursa, Şa’bân ayını otuza tamamlayın”[Müslim] Herhangi bir Müslüman ülkesinde hilalin görüldüğü kanıtlanırsa, Müslümanların oruç tutmaları ya da iftar etmeleri farz olur. Allah, zorba yöneticileri kahretsin. Onlar, ümmeti parçalamak için hiçbir çabayı esirgemezler, ümmetin parçalanmışlığını perçinlemek ve dini ifsat etmek için arzularına göre fetva veren kötülük âlimleri ve sapkın şeyhleri dost edinirler.
Tuhaf olan şu ki, Filistin Daru’l İfta Kurumu, Filistin Âlimler Derneği, Uluslararası İslam Fıkıh Akademisi, El Ezher Araştırma Birimi, Dünya Müslüman Âlimler Federasyonu ve diğer kuruluşlar ihtilaf-ı metaliye itibar edilmeyeceği, aynı gün oruç tutulması ve iftar edilmesi konusunda fetva vermiştir. Peki, neden Filistin Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin, Filistin haber ajansı “WAFA”da yayınlanan resmi fetvasına aykırı fetva vermiştir? 2009’da yayınlanan fetvasına göre “Hilal, herhangi bir İslam ülkesinde görüldüğünde, ihtilaf-ı metaliye (ayın görüldüğü yerler arasındaki farklılık) itibar edilmez. Bütün İslam ülkeleri, özellikle de aralarında zaman farkı olmayan ülkeler hilalin görüldüğü görüşüne uymak zorunda. Çünkü Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: “Hilali gördüğünüz zaman oruç tutun. Hilali gördüğünüzde iftar edin. Eğer hava kapalı olursa, Şa’bân ayını otuza tamamlayın” Müftü, oruç ayını aralarındaki anlaşmazlık ve bölünmenin bir gerekçesi olarak değil de Müslümanların birliğine delalet eden faktörlerden görmenin önemini vurguladı.”Neden Ürdün Müftüsü, İslam Fıkıh Akademisi’nin aynı gün oruç tutulması ve iftar edilmesinin farz olduğu, ihtilafı-ı metaliye itibar edilmeyeceği kararını benimseyen Ürdün İfta Konseyi’nin kararına aykırı hareket ediyor? Neden Mısır Müftüsü, El Ezher Şeyhi Cadülhak’ın (Allah rahmet eylesin) vermiş olduğu fetvaya muhalefet ediyor? Cadülhak, fetvasında der ki: “Ekseri fakihler, Ramazan hilalinin görülmesi konusunda ihtilaf-ı metaliye itibar edilmeyeceğini, eğer hilal, bir ülkede görülmüş ve diğer ülke halkı görmemişse, o ülke halkının görenlerin görüşüne göre oruç tutması farzdır derler”
Bu müftüler neden daha önceki fetvalarına ya da resmi kurumların vermiş olduğu fetvalara aykırı görüş bildiriyorlar? Niçin bu müftüler, Müslümanlar arasında tefrikayı perçinleyen ve insanların bayramını mahveden yorumlar arıyorlar? Bayram günü oruç tutmanın Allah’a ve Rasûl’üne isyan olduğunu bilmiyorlar mı? İmam Müslim, Ebu Said El Hudri’den rivayet ettiğine göre
أَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَهَى عَنْ صِيَامِ يَوْمَيْنِ، يَوْمِ الْفِطْرِ، وَيَوْمِ النَّحْرِ “Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Ramazan bayramı günü ile Kurban bayramı günü oruç tutmayı yasakladı”Fakat Allah’ın ayetlerini az bir pahaya sattılar.
فَوَيْلٌ لَهُمْ مِمَّا كَتَبَتْ أَيْدِيهِمْ وَوَيْلٌ لَهُمْ مِمَّا يَكْسِبُونَ“Vay ellerinin yazdıklarına! Vay kazandıklarına!”[Bakara 79]
Hilalin birden fazla İslam ülkesinde görüldüğü kanıtlanmış olmasına rağmen bu münafıkların, daha önce verdikleri şeri hükümden sapmaları, dinle alay ettiklerini, mücrim ajan yöneticilerin hevasına boyun eğdiklerini gösterir. Hangi yüzle Allah’ın huzuruna çıkacaklar? Yoksa
رَبَّنَا إِنَّا أَطَعْنَا سَادَتَنَا وَكُبَرَاءَنَا فَأَضَلُّونَا السَّبِيلَا“Rabbimiz! Biz yöneticilerimize ve büyüklerimize itaat etmiştik, fakat onlar bizi yoldan saptırdılar.”mı diyecekler?
Garip olan şu ki, Hizb-ut Tahrir, Müslümanlara Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in
صُومُوا لِرُؤْيَتِهِ وَأَفْطِرُوا لِرُؤْيَتِهِ“Hilali görünce oruç tutun, hilali görünce iftar edin”buyruğu gereği aynı gün iftar edilmesini ve oruç tutulmasını farz kılan şeri hükme bağlanma çağrısı yaptığında, yönetimin borazanları, Müslümanlar arasında fitne ve tefrikaya çağırıyor iddiasıyla Hizbe ve gençlerine saldırdılar! Ne oluyor size ne biçim hüküm veriyorsunuz öyle?
Fetvasına ve Şeri hükme aykırı davranan, yozlaşmış yöneticilerin arzusuna uyan müftü, asıl Müslümanlar arasında tefrikaya çağırmıyor mu? Sömürgecinin çizdiği sınırlara bağlı kalarak ibadet vakitlerini siyasi anlaşmazlıklarına ipotek eden zorba yöneticiler, cemaati ve ümmeti parçalamıyorlar mı? Düşmanla birlikte dine karşı komplo kurmuyorlar mı?
Hizb-ut Tahrir, dinin ikamesine, safların bütünleştirilmesine, aynı gün oruç tutulması ve iftar edilmesine, dini ikame eden, Müslümanları birleştiren Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletinin kurulmasına çağırmıyor mu?
أَفَنَجْعَلُ الْمُسْلِمِينَ كَالْمُجْرِمِينَ * مَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ“Müslümanları mücrimlerle bir tutar mıyız hiç? Ne oluyor size böyle, nasıl hükmediyorsunuz?”[Kalem 35-36]
İşgal güçleriyle güvenlik koordinasyonu yapan yönetim, Müslümanları parçalama ve dinleriyle alay etme suçuyla yetinmedi. Bundan çok daha büyüğünü işledi. Güvenlik birimlerini gençlerin üzerine saldı. Ayak takımını ve borazanlarını gençlere karşı kışkırttı. Bazı camilerde bayram namazı kılınmasını yasakladı. Bazı gençleri gözaltına aldı. Camiye barbarca baskın düzenlemek için unsurlarını Azzun kasabasına gönderdi. Azzun kasabasına giriş, işgalle koordinasyonu gerektirir. Gönderilen bu unsurlar insanları terörize etmek için etrafa rastgele ateş açtılar.
Yönetimin işlediği suçlar günden güne artıyor. Girmediği hiçbir ahlaksızlık kapısı bırakmadı. Yahudiler lehine mübarek topraklardan vazgeçerek büyük bir suç işledi. Güvenlik birimleri kirlidir, zira Filistin halkına karşı işgalle güvenlik koordinasyonu halindeler. Kurumları mali ve idari yolsuzluklara batmıştır. Rezaleti yaymak için ülkeyi enine boyuna dolaşan yozlaşmış kurumlara koruma ve himaye sağlamaktadır... Bu suçlar, yönetim ve liderlerinin sadece hüsranını artıracaktır. Allah’a olan inancımız tamdır. Allah bu suçlulara ve işbirlikçilerine dünyada hüsran, ahirette ise azabı tattıracaktır. Şeytanın vesvesesini unutacaklar. Allah’ın izniyle bu yakındır.
Ey mübarek toprak halkı! Bu yıl Şevval ayının görülmesi duyurusu konusunda yaşanan anlaşmazlık, kasıtlıdır. Müslümanlar arasındaki tefrikayı perçinlemeyi, aralarındaki çürük mezhepçiliği güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu, aslında mezhepsel bölünmüşlüğü derinleştiren, Allah düşmanı ABD’ye uyarak İslam’la ve Müslümanların birliğiyle mücadele taahhüdünde bulunan Mekke zirvesinin pratik bir yansımasıdır... Geri kalan Kudüs ve diğer Filistin topraklarına karşın Doğu Kudüs’ü Yahudi varlığının bir hakkı olarak gören yönetimin de katıldığı Mekke zirvesinde Kudüs ve Allah’ın Elçisi’nin İsra’sına ihanetlerini vurguladılar.
Şeran muteber olan, görülmenin şeri yönden kanıtlanmış olmasıdır. Hilalin görüldüğü kanıtlanmışsa, oruç tutmak ya da iftar etmek farz olur. Yöneticilerin arzusuna göre dinle alay eden ulema-i rüsuma itibar edilmez. Oruç veya iftarın ispatında astronomik hesaplara itibar edilmeyeceğine dikkat edilmesi gerekir. Çünkü bu, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in açık hadisine aykırıdır. Hadiste oruç ya da iftarın görme ile farz olduğu belirtiliyor. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem bize hilali nasıl gözetleyeceğimizi ve ayı nasıl hesaplayacağımızı öğretmiştir. Müslim, Abdullah bin Ömer’den rivayet ettiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
الشَّهْرُ تِسْعٌ وَعِشْرُونَ، فَإِذَا رَأَيْتُمُ الْهِلَالَ فَصُومُوا، وَإِذَا رَأَيْتُمُوهُ فَأَفْطِرُوا، فَإِنْ غُمَّ عَلَيْكُمْ فَاقْدِرُوا لَهُ “Ay yirmi dokuzdur. Hilali gördüğünüzde oruç tutun, gördüğünüzde iftar edin. Eğer üzeriniz bulutlanırsa miktarını hesap edin.”
Hilal, ayın yirmi dokuzunda gözetlenir. Görüldüğü şeri olarak kanıtlanırsa, şeri vecih üzere oruç tutulması ya da iftar edilmesi farz olur. Şayet hilal görülmezse, ay otuza tamamlanır. Hâkim, sahih bir isnatla İbn Abbas’tan rivayet ettiğine göre Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
لَا تَسْتَقْبِلُوا الشَّهْرَ اسْتِقْبَالاً، صُومُوا لِرُؤْيَتِهِ، وَأَفْطِرُوا لِرُؤْيَتِهِ، فَإِنْ حَالَ بَيْنَكُمْ، وَبَيْنَ مَنْظَرِهِ سَحَابَةٌ، أَوْ قَتَرَةٌ فَأَكْمِلُوا الْعِدَّةَ ثَلَاثِينَ يَوْماً “Ayı karşılamayın. Hilali görünce oruç tutun ve hilali görünce orucu bozun. Eğer hilalle aranıza bir bulut girerse otuza tamamlayın.”
Sonuç olarak diyoruz ki Allah, itaatinizi, orucunuzu ve kıyamınızı kabul etsin. Umarız Allah, bize bir an önce zafer ve gerçek sevinci nasip eder. Ümmeti Muhammed, Allah’ın hoşlandığı iyiliğe, razı olduğu izzet ve hâkimiyete geçen her yıl biraz daha yaklaşıyor. Allah, dinini üstün kılmıştır. Kâfirleri, münafıkları, ajan yöneticileri ve zebanilerini de rezil rüsva etmiştir. Müslümanlar, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin gölgesi altında vahdetin tadını çıkaracaklardır.
وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ“O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-6]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
H. 4 Şevvâl 1440
M. Cuma, 07 Haziran 2019