Çarşamba, 23 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Hizb-ut Tahrir / Mübarek Toprak Filistin’den Filistin Yönetimi Başbakanına Açık Mektup

Allah’a hamd olsun. O, mülkün gerçek sahibidir, dilediğini yüceltir, dilediğini alçaltır. İyilikler O’nun elindedir. Her şeye gücü yeter. Salat ve selam da âlemlere rahmet olarak gönderilen Rasûlullah’ın, Alinin, ashabının ve onu dost edinenlerin üzerine olsun.

Sayın Başbakan Dr. Muhammed Iştıyye

Es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Size Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu buyruğuyla sesleniyoruz:

إِنَّ الَّذِينَ يُؤْذُونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ لَعَنَهُمُ اللَّهُ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَأَعَدَّ لَهُمْ عَذَاباً مُهِيناً * وَالَّذِينَ ‌يُؤْذُونَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ بِغَيْرِ مَا اكْتَسَبُوا فَقَدِ احْتَمَلُوا بُهْتَاناً وَإِثْماً مُبِيناً Allah ve Rasûl’ünü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için horlayıcı bir azap hazırlamıştır. Mümin erkeklere ve mümin kadınlara, yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler, şüphesiz bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.[Ahzab 57-58]

Size Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın bu sözüyle hitap ediyoruz ve Allah’ın ayetlerinin ve sözlerinin manasını anlamanızı Yüce Allah’tan niyaz ediyoruz. Size İslam’ın emirlerini hatırlatıyoruz. Çünkü İslam’ın hükümleri, insanların eylemlerinde referanstır. Hesap gününde Cenabı Hakk’ın huzurunda bu eylemlerinden hesaba çekilecekler. Kim bir hayır bulursa Allah’a hamdetsin. Kim bundan başka bir şey bulursa, nefsinden başkasını kınamasın. Allah Subhânehu ve Teâlâ bir Kudsi hadisi şerifinde şöyle buyurdu:

يَا عِبَادِي إِنَّمَا هِيَ أَعْمَالُكُمْ ‌أُحْصِيهَا ‌لَكُمْ، ثُمَّ أُوَفِّيكُمْ إِيَّاهَا، فَمَنْ وَجَدَ خَيْراً، فَلْيَحْمَدِ اللهَ وَمَنْ وَجَدَ غَيْرَ ذَلِكَ، فَلَا يَلُومَنَّ إِلَّا نَفْسَهُ Kullarım! İşte sizin amelleriniz. Onları sizin için saklar, sonra onları size iade ederim. Artık kim bir hayır bulursa Allaha hamd etsin. Kim de hayırdan başka bir şey bulursa öz nefsinden başka kimseyi ayıplamasın.

Biliyorsunuz ki, güvenlik güçleri, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bayrağı ile “Sykes-Picot” bayrakları arasındaki farkı soran beşinci sınıf öğrencisinin sorusuna verdiği yanıt nedeniyle üstat Hüseyin Ebu El-Hacc’ı gözaltına aldı. Üstat Hüseyin öğrencilerine İslam ümmetinin birliğinden ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bayrağından bahsetti. Aralarına ayrılık yerleştirmek için bugünkü sınırlar ve bayrakları sömürgeciliğin empoze ettiğini belirtti. Sadece ajanların karşı çıktığı bu politik gerçekliği bildiğinizi düşünüyoruz.

Üstat Hüseyin Ebu El-Hacc ve ardından üstat Enis Hamamra’nın tutuklanması, İslam’dan, Müslümanların birliğinden ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bayrağından bahsetmeleri nedeniyle ikamet ettikleri yerden uzak bir okula sürülmeleri, İslam ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bayrağıyla mücadeleden başka bir şey değildir, İslam düşmanlarına hizmet etmektir.

Yahudi varlığını ve Batılı ülkeleri en çok korkutan ve ürküten şey, İslam ümmetinin birliği ve İslam hükümlerinin tesisidir. Bu nedenle Yahudi varlığı ve İslam düşmanları, müfredatı ve okulları, birlik, Allah yolunda cihat ve Allah’ın hükümlerini tesis gibi kavramları anımsatan bir içerikten temizlemeye oldukça heveslidir.

Ey Başbakan! Filistin yönetimi İslam ile mücadelede mızrak başıdır. İslam düşmanları Filistin halkını öldürmek, çocuklarını, gençlerini ve ailelerini yok etmek için onu kullanıyor. Filistin yönetiminin suçu, Filistin’in büyük bir kısmını Yahudi varlığına peşkeş çekmekle sınırlı değil, aksine güvenlik birimleri işgalin bir güvenlik şubesi haline gelmiştir. Otoritenin Bakanlar Kurulu veya güvenlik birimleri aracılığıyla uyguladığı politikalar, İslam ile mücadeleyi, toplumu yozlaştırmayı ve işgalin Batı Şeria’da politikalarını hayata geçirmesine olanak sağlamaktadır. Filistin yönetimi olmasaydı, Yahudi varlığı yapmak istediklerini yapamazdı. İşte Yahudi varlığının liderlerinin söyledikleri tam da budur. Toplumun bozulmasına gelince, bunun nedeni otorite kurumlarındaki yaygın yozlaşmadır. Filistin halkı arasında yolsuzlukları yaymak için Batı ülkeleri destekli bir grup kuruma kalkan oldu. En büyük suçu, İslam düşmanlarının Müslüman çocukları İslami kimliklerinden soyutlama, aileyi yıkma ve parçalama politikasını uygulamasıdır.

Bize cevap verebilir misin? Filistin müfredatı neden cinsiyet kavramını öne çıkarıyor? Neden iyilik ve takvaya dayalı huzurlu bir aile inşa eden İslam’ın kadın-erkek ilişkileriyle ilgili hükümlerini ortadan kaldırıyor?

Bize cevap verebilir misin? Hayber Savaşı, Sad b. Muaz’ın Beni Kureyza hükmü, cihat hükümleri ve Allah yolunda cihat ayetleri neden müfredattan çıkarıldı?

Filistin halkına cevap verebilir misin? Taksim kararı öncesi ve sonrasında kaç kez Filistin sınırları değişti? Kim değiştirdi?

Filistin çocuklarına cevap verebilir misin? Bayrakları kim çizdi, renklerini kim belirledi ve onları kim ulusal sembol haline getirdi? Onlara Sir Mark Sykes’ın 22 Şubat 1917 tarihli Mısır Yüksek Komiserliği’ne yazdığı, bayrak ve renk önerilerinin olduğu ve hızlı çizimlerinden dolayı özür dilediği mektubundan bahsedebilir misin? “Bu aceleci mektuptan dolayı özür dilerim. Çizimler için sadece yirmi beş dakikam vardı.” demişti.

Çocuklara “milli sembolleriniz” bayraklarınızı ve ülkenizin sınırlarını çizenin düşmanınız olduğunu söyleyebilir misin?

Müslümanların çocuklarına cevap ver. Sınırları çizen, ülkeyi parçalayan, mezhepçi, milliyetçi ve yurtsever çekişmeleri ateşleyenler, ulusal hareketleri para ve silahla destekleyenler, İslam ümmeti arasına ayrılık tohumlarını saçanlar ve sınırları yerleştirenler kimler?

Okul müfredatının asıl amacı, çocuklarımızda farkındalık yaratmak ve ümmet düşmanlarına karşı onları korumak değil midir?

Filistin bayrağının saygı duyulması gereken ulusal bir sembol olduğunu iddia ediyorsunuz, peki öyleyse Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bayrağı nedir? Saygıyı hak ediyor mu?

Artık bundan sonra okullardaki çocuklarımıza Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bayrağı ile Filistin bayrağı arasındaki farkı anlatabilir misin?

Ey Bakanlar! Bu kitapta İslam düşmanlarına hizmet etmek için uygulamaya çalıştığınız tüm müfredatı ele alacak değiliz. Yukarıda saydıklarımızla yetineceğiz. Ve size diyoruz ki, Yüce Allah’ın gazabını hesaba katmıyor musunuz? Ümmetin zalimlere isyan edeceği günü hesaba katmıyor musunuz? Yahudi varlığına ve Batı ülkelerine olan bağımlılığınızdan, yıkıcı politikalarını uygulamanızdan kazancınız ne? Amerika sizi Cenabı Hakk’ın gazabından ve azabından kurtaracak mı, ya da suçlarınız ve yolsuzluğunuz yüzünden kalpleri öfkeyle dolan Müslümanlardan koruyabilecek mi? Neye güveniyorsunuz? Müminlerin ellerinden kurtulsanız, Cenabı Hakk’ın azabından kurtulamazsınız.

وَاللَّهُ أَشَدُّ بَأْساً وَأَشَدُّ ‌تَنْكِيلاً Allahın gücü daha üstündür, cezası daha şiddetlidir.[Nisa 84]

Sonuç olarak, otorite ve arkasındakiler bilsin ki, Hizb-ut Tahrir, kovuşturmadan veya tutuklayanlardan ve zulmedenlerden hesap sormadan gençlerinin öylece gözaltına alınmasına müsaade etmez. Gençlerinin tutuklanması, Allah ve müminler katında sadece kuvvetini ve şerefini artırır. Biz Allah ve Rasûlü düşmanlarının yaptıkları amelleri sayıyoruz. Allah’ın gücü ve kuvvetiyle andolsun ki onların hesap günü yakındır. Gökleri direksiz yükselten, Firavun’u, Semud’u ve Nuh kavmini helak eden, Muhammed’i hak ve kılıçla müjdeci ve uyarıcı olarak gönderen Allah’a yemin olsun ki, dinimizi mutlaka hâkim kılacak ve kalplerimizden bize düşmanlık edenlerin kin ve öfkesini giderecektir. Ümmeti Muhammed’i dini üzerinde toplayacak, Allah ve Rasûl’ünün vaat ettiği gibi Nübüvvet metodu üzere Hilafet mutlaka kurulacaktır. Yahudi varlığının izlerini sileceğiz. Amerika ve Batı ülkeleri İslam’ın hükmüne boyun eğecekler.

وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ ‌مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ Zulmedenler, hangi dönüşle döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.” [Şuara 227] Bu yeminimizin uzak olduğunu düşünebilirsiniz, ama emin olun ki Cenabı Hak yemininden asla caymaz. Elçisinin ve dostlarının yeminini yerine getirir. Ömrün olursa bunu Aynel yakin ile göreceksin.

Son olarak muhakkak ki bu sizin için bir hatırlatmadır. Umulur ki sakınır da İslam’ın emrettiklerini yaparsınız. Eğer Allah ve Rasûlü düşmanlarının, İslâm ve Müslüman karşıtlarının tarafında yer alırsanız, o zaman size Allah’ın şu buyruğu yeter:

بَشِّرِ الْمُنَافِقِينَ بِأَنَّ لَهُمْ عَذَاباً أَلِيماً * الَّذِينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَيَبْتَغُونَ عِنْدَهُمُ الْعِزَّةَ فَإِنَّ الْعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعاً “Münafıklara, kendilerine elem verici bir azap olduğunu müjdele. Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah’a aittir.” [Nisa 138-139]

Umarız Allah, sizi Kıyamet Günü kurtuluşunuza vesile olacak yola hidayet eder.

يَوْمَ لَا يَنْفَعُ مَالٌ وَلَا بَنُونَ * إِلَّا مَنْ أَتَى اللَّهَ بِقَلْبٍ سَلِيمٍ O gün ki ne mal fayda verir ne oğullar! Allaha arınmış bir kalp ile gelen başka.[Şuara 88-89]

Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)


H. 10 Cumâde’l Ûlâ 1443
M.  Salı, 14 Aralık 2021

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER