26 Aralık 2024 Perşembe günü, suçlu Ben Gvir, Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyerek Yahudi bayramları ile eş zamanlı olarak Mescid-i Aksa’nın avlusunda “Yahudi duaları” yaptı. “Askerlerimizin güvenliği ve savaşta zafer için dua ettim” diyerek İslam ümmetine ve ordularına alenen meydan okudu.

Mescid-i Aksa’ya artık Müslümanlar yalnızca Yahudilerin izniyle girebiliyor ve bugün orası, Yahudilerin ibadetlerini yaptığı bir sinagoga dönüşmüş durumda. Ey Ürdün, Mısır, Pakistan ve Türkiye’nin Müslüman orduları, sizde hiç mi onur kalmadı? Hiç mi izzet ve şerefiniz kalmadı?

Gazaba uğrayanlar, kan dökerek, evleri yıkarak, on binlerce insanı öldürerek, camileri ateşe vererek, ilk kıble ve ikinci mescit olan Mescid-i Aksa’yı kirleterek suçlarına suç katıyorlar. Yıkıma kan karıştırıyorlar, kutsallıkların ihlalini pislikleriyle birleştiriyorlar. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra yerini kirleterek tüm Müslümanların inancına dokunuyorlar. Peki, erkeklerin cesareti ve müminlerin hassasiyeti nerede?

Alçak Yahudi Ben Gvir’in Mescid-i Aksa’ya gerçekleştirdiği baskınlar, normalleşme, köle ve itaatkâr rejimlere açıkça bir meydan okumadır. Özellikle de Mescid-i Aksa üzerinde “vesayet” iddiasında bulunan Ürdün rejimine bir meydan okumadır. Her seferinde Ürdün rejiminin “sözde” vesayetini ve “hiç kalmamış” onurunu ayaklar altına almakta, Mescid-i Aksa’nın kutsal zeminini ve avlusunu kirletmektedir. Ürdün rejimi tüm bunlara sessiz kalmaktadır. Yine Ben Gvir’in Mescid-i Aksa’nın avlusunda ritüellerini gerçekleştirmesi ve taşkınlık yapması, “Filistin Yönetimi”nin utanç verici durumunu gözler önüne sermektedir. Bu yönetim, Yahudiler adına Cenin ve mülteci kampında savaşa girerken, Filistin ve halkına karşı açıkça savaş ilan etmektedir. Halk ise hâlâ suçlu Yahudi varlığının ateşiyle dökülen kanlarının ve acılarının yaralarını sarmaya çalışmaktadır.

Ey subaylar, askerler ve özellikle de Mübarek Toprak ve Beyt’ül Makdis çevresindeki Müslümanlar! İçinizden, izzetin volkanlarını patlatarak Allah ve Rasûlü’ne yardım edecek kimse yok mu? Mübarek Toprakta kanları dökülen kardeşlerinize yardım etmek, inancınızı savunmak ve Peygamberiniz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra mekânını temizlemek artık sizin görevinizdir. Allah’ın daha önce gazaba uğrattığı Yahudiler, şimdi de işledikleri katliam ve zulümleriyle Allah’ın onlara vaat ettiği yıkım ve helak için ortam ve zemin hazırlamaktadırlar.

وَتِلْكَ الْقُرَى أَهْلَكْنَاهُمْ لَمَّا ظَلَمُوا وَجَعَلْنَا لِمَهْلِكِهِم مَّوْعِداً“İşte zulmettiklerinde yok ettiğimiz memleketler.. Helâk edilmeleri için de belli bir zaman tayin etmiştik.” ^{[Kehf 59]} Yeryüzünde bozgunculuk yaptılar, oysa Allah bozguncuları sevmez. Camileri yıktılar, yaktılar ve içinde Allah’ın adının anılmasını engellediler. Ancak zalimlerin helaki vaadi ve müminlerin zaferi, Allah’ın güçlü kullarına bağlıdır. Öyleyse hadi Allah’ın zafer ve kurtuluş vaat ettiği kullarından olun.

فَإِذَا جَاءَ وَعْدُ الْآخِرَةِ لِيَسُوءُوا وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُوا الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَلِيُتَبِّرُوا مَا عَلَوْا تَتْبِيراً“İki vaatten ikincisinin vakti gelince, yüzünüzü üzüntüye sokmaları, kötülük yapmaları, önceden Mescid’e girdikleri gibi girmeleri, ele geçirdikleri yerleri harap etmeleri için onları tekrar göndereceğiz.” ^{[İsra 7]}

Allahım, bu iyiliği ulaştır, Müslümanların gönüllerini ona aç. Ve bize senin katından yardımcı bir sultan kıl... Hamd alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.