Pazar, 20 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Amerika ve Avrupa, Asker ve Sivillerden Oluşan Yöneticilerin Duyabileceği Mesafede ve Hatta İşbirlikleriyle Ellerini Sudan ve Halkının Kanına Buluyorlar, Allah Onları Kahretsin Nasıl da Döndürülüyorlar

Sudan halkı, 25 Ekim 2021 günü ordu tarafından yapılan darbe haberiyle uyandı. Ordu, bazı bakanların yanı sıra koalisyon hükümeti ortağı partilerin liderlerini ve Başbakan Hamduk’u gözaltına aldı... El Burhan, devlet televizyonda yaptığı konuşmada, olağanüstü hal ilan edildiğini, egemenlik konseyi ve geçici hükümetin feshedildiğini ayrıca eyalet valilerinin ve bakan yardımcılarının görevden alındığını duyurdu. Genel müdürlerden bakanlıkların görevlerini üstlenmelerini istedi... Konuşmasında da belirttiği gibi El Burhan, Anayasal Bildiri Anlaşması’nın askıya alınmadığını, bazı kritik maddelerinin askıya alındığını, devrimi değil, devrimin gidişatını düzeltmek istediğini bildirdi!

Ey Müslümanlar! Müslüman ülkesi, sömürgeci kâfirlerin rekabet sahnesi haline geldi. Onlar, İslam’ı ve Müslümanları yakıp yıkanların en şiddetlisidir. Müslüman çocuklarından devşirdikleri uşaklarının sıkıca desteklediklerini görüyorlar. Sanki akletmiyorlar, daha doğrusu aslında akletmiyorlar. Amerika ve ordu liderliğindeki ajanı El Burhan ve aveneleriyle Avrupa özellikle Hamduk hükümetindeki İngiltere, kaynaklarını absorbe etmek, stratejik konumu ve zenginliklerini ele geçirmek, Sudan ve halkı üzerinde hâkimiyet sağlamak için birbirleriyle çatışıyorlar. Halk, bu çatışmadan habersiz değil, aksine El Burhan veya Hamduk gibi yöneticilerin bilincindedir. Allah’tan, Rasûlü’nden ve kullardan utanmıyorlar. Dünya ve ahirette rezil rüsvaylığa koşuyorlar. İşte bu büyük rüsvaylıktır.

Taraflar, birbirini içine atacağı bir çukur kazıyor! 21 Ağustos 2019’de 39 ay sürecek bir Anayasal Bildiri Anlaşması imzaladılar. Bildiriye göre El Burhan ve avenesi, 21 ay, Hamduk ve maiyetindekiler de 18 ay yöneteceklerdi. Buna göre siviller, Mayıs 2021’de iktidara geleceklerdi, ancak 3 Ekim 2020’de imzalanan Juba Anlaşması’nın ardından bir değişikliğe gidildi. Anayasal Bildiri Anlaşması’ndan başlamak üzere geçici dönem yaklaşık 53 aya çıkarıldı. Böylece siviller, iktidara Kasım 2021’de geleceklerdi. Askerlerin buna izin vermeyeceği biliniyordu. Dolayısıyla askerler, Anayasal Bildiri’yi askıya aldılar, böylece siviller, bu yıl Kasım ayında iktidara gelemeyecekler. Her şeyin bilincinde olan uyanık biri için bu bir sır değil. Anayasal Bildiri Anlaşması hakkında 23 Eylül 2019’de bir soru cevap yayınladık. Soru cevapta şöyle dedik: Anayasa Bildiri Anlaşmasına göre Sudan’da yönetim, farklı yetkileri olan ve aralarında çatışan yabancı güçlere sadakat gösteren iki ekipten oluşuyor. Bu durum, halkın sorunlarının çözümüne ve yaşamlarının güvence altına alınması çalışmalarına yansıyacaktır. Her bir ekibin temel endişesi, yanlısı oldukları kesime hizmet etmek olacak ve dolayısıyla içsel ve dışsal yöntemlerle biri diğerini dışlamak için birbirlerini gözetleyip duracaklardır... Bilindiği üzere Sudan’da bu tür konseylerin kurulması, sadece geçiş dönemleriyle ve krizlerle alakalıdır... Geçiş dönemleri, ordunun devlet kurumlarını düzenlemesiyle, konseyini askıya almasıyla ve bir askeri subayı başbakanı olarak dayatmasıyla son bulmuştur... Beklentilere gelince, ABD ve İngiltere sükûnetle bir arada yaşayamazlar. Çünkü çıkarları ve uydusu olan yerel aygıtları farklıdır. Onun için her iki taraf da diğerinin hamlesini olgunlaşmadan yok etmeye çalışacaktır! Güncel olaylar takip edildiğinde, ilintileri enine boyuna düşünüldüğünde, yerel ve yabancı özellikle de Amerikalı ve Avrupalı yetkililerin açıklamaları elekten geçirildiğinde, her iki tarafın da rakibini baskılamak, üstün gelmek ve yönetimden diskalifiye etmek için kullanacağı baskın yöntemler olacaktır...” Dediğimiz gibi oldu. Askerler, bazı şeyler uydurdular. Uydurdukları şeyler, bugün El Burhan’ın olağanüstü hal ilan etmesinin zeminini hazırladı. Sömürgeci kâfir efendilerine hizmet etmek için Sudan halkının sefaletini, cefasını ve bedbahtlığını arttırdı!

Ey Müslümanlar! İslam düşmanlarının ülkeyi ve halkı zayıflatmak için rekabete tutuşması tuhaf değil. Tuhaf ve üzüntü verici olan, İslam ve Müslümanlar yanlısı ajanlarının elleriyle bunu yapmalarıdır. Müslümanlar ise gördükleri ve işittikleri halde susuyorlar! Sanki Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu buyruğunu bilmezlermiş gibi sonra da geçim sıkıntısından, yiyecek ve içecek darlığından yakınıyorlar:

وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنْكاً وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى * قَالَ رَبِّ لِمَ حَشَرْتَنِي أَعْمَى وَقَدْ كُنْتُ بَصِيراً * قَالَ كَذَلِكَ أَتَتْكَ آيَاتُنَا فَنَسِيتَهَا وَكَذَلِكَ الْيَوْمَ تُنْسَى “Her kim de benim zikrimden (Kurandan) yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz. O da şöyle der: Rabbim! Dünyada gören bir kimse olduğum hâlde, niçin beni kör olarak haşrettin? Allah, Evet, öyle. Ayetlerimiz sana geldi de sen onları unuttun. Aynı şekilde bugün de sen unutuluyorsunder.” [Taha 124-126]

Ey güç ve kuvvet ehli! Aranızda hiç mi aklı başında adam yok? Artık özürlünün özrü olamaz. Amerika ve İngiltere’nin, ülkenizde elini kolunu sallayarak özgürce dolaştığını görmüyor musunuz? Maşaları ise aranızda yaşayan kişilerdir, daha doğrusu liderlerdir. Sizi zillet ve rezalete sürüklüyorlar. Bununla birlikte yüzlerini tanımayasınız diye bahaneler uyduruyorlar. Kuşkusuz bu sömürgeci kâfirler,

لَا يَرْقُبُونَ فِي مُؤْمِنٍ إِلّاً وَلَا ذِمَّةً وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُعْتَدُونَ Bir mümin hakkında ne akrabalık ne de antlaşma gözetirler. İşte onlar taşkınlık yapanların ta kendileridir.[Tevbe 10]

هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْ قَاتَلَهُمُ اللَّهُ أَنَّى يُؤْفَكُونَ Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan) çevriliyorlar![Münafikun 4] Kâfirleri dost edinen Müslüman ülkelerdeki yöneticilere yaslanmak caiz değil, onlar fasık ve zalimdirler.

وَلَا تَرْكَنُوا إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ مِنْ أَوْلِيَاءَ ثُمَّ لَا تُنْصَرُونَ Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allahtan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.” [Hud 113] Nasıl harekete geçmezsiniz? Güç ve zafer ululanmasına girip de Allah ve Rasûlü düşmanları bu zorbaları nasıl bertaraf etmesiniz? İslam’ın üstünlüğüyle gurur duyup da Allah’ın dinine, kullarına ve dava taşıyıcılarına yardım etmek için ikinci Akabe günkü Ensar’ı nasıl hatırlamazsınız?

Şüphesiz Hizb-ut Tahrir, sizi Allah’ın yönetimini ikame etmek ve sömürgeci kâfirler yararına ülke ve kulları yöneten zorbaları ortadan kaldırmak için nusret vermeye çağırıyor.

Ey güç ve kuvvet ehli! Hadi tâğut yönetimi bertaraf etmek, Allah’ın yönetimini ikame etmek için Allah ve Rasûl’üne yardıma koşun. Bu, her iyi yurtta da kurtuluştur. Büyük kurtuluş işte budur.

Ey güç ve kuvvet ehli! Hadi Sad b. Muaz’ı hatırlayın. Allah’ın dinine yardım etmesinden dolayı onun ölümünden ötürü Rahman’ın arşı titremiştir. Buhari’nin Cabir’den rivayet ettiğine göre, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

اهْتَزَّ العَرْشُ لِمَوتِ سَعْدِ بْنِ مُعَاذٍ Sad b. Muazın ölümünden ötürü Rahmanın Arşı titredi.

Hizb-ut Tahrir, sizi nusret vermeye çağırıyor. Allah’ın düşmanlarından korkmayın. Aziz ve Kaviyy olan Allah’ın şu sözünü hatırlayın:

إِنْ تَنْصُرُوا اللَّهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ “Siz Allah'ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder, ayaklarınızı savaşta sabit kılar.” [Muhammed 7]

يَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَيُدْخِلْكُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ وَمَسَاكِنَ طَيِّبَةً فِي جَنَّاتِ عَدْنٍ ذَلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ * وَأُخْرَى تُحِبُّونَهَا نَصْرٌ مِنَ اللَّهِ وَفَتْحٌ قَرِيبٌ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ İşte bu takdirde O, sizin günahlarınızı bağışlar, sizi zemininden ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur. Seveceğiniz başka bir şey daha var: Allah’tan yardım ve yakın bir fetih. Müminleri (bunlarla) müjdele.[Saf 12-13]

Ey Müslümanlar! Ey güç ve kuvvet ehli! Hizb-ut Tahrir, sizden yardım istiyor, hadi ona yardım edin. Sizinle gurur duyuyor, hadi gelin onu gururlandırın.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir


H. 28 Rabi-ul Evve 1443
M.  Pazartesi, 25 Ekim 2021

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER