Ey Müslüman Ülkelerinin Yöneticileri! Dinleyin ve Agâh Olun

Gazze’de barbarca bir savaş yaşanıyor, Yahudi varlığının sabah akşam işlediği onca katliamlara rağmen özellikle Filistin çevresindeki Müslüman orduları hiçbir müdahalede bulunmuyor. Başta Amerika ve İngiltere olmak üzere sömürgeci kafirlerin art arda yaptıkları iki devletli çözüm açıklamaları da bu barbar savaşa eşlik ediyor: Filistin’in büyük bir bölümünde Yahudiler için bir devlet, küçücük bir kısmında da silahtan arındırılmış ve Filistinlilerin barınacağı bir devlet! Bu, Müslüman ülkelerin, başta da Filistin Yönetimi olmak üzere Filistin çevresindeki Arap ülkelerinin yöneticilerinin dillerine pelesenk olmuş durumda... Sonra yaklaşık elli gündür devam eden barbar saldırının ardından Yahudi varlığının onayıyla bir haftalık ateşkes imzalandı. Sonra Yahudiler ateşkesi bozdu ve orduların hiçbir müdahalesi olmadan daha şiddetli bir vahşet işlemeye başladılar... Bütün bunlar, Yahudi varlığının önemli bir güç olduğunu, Müslüman ordularının onunla savaşamayacağını göstermek ve dolayısıyla Allah’a, Rasûlüne ve müminlere ihanet olan kötü niyetli iki devletli çözüm projesine müzakere ortamı yaratmak içindir.

Ey Müslüman ülkelerinin yöneticileri! Nitekim Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın buyurduğu gibi Yahudi varlığı, savaş ve zafer halkı değildir:

لَنْ يَضُرُّوكُمْ إِلَّا أَذًى وَإِنْ يُقَاتِلُوكُمْ يُوَلُّوكُمُ الْأَدْبَارَ ثُمَّ لَا يُنْصَرُونَ  “Onlar incitmekten başka size bir zarar veremezler. Sizinle savaşa koyulurlarsa, geri dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.” ^{[Ali İmran 111]} Gördüğünüz gibi, sayı ve teçhizat açısından Yahudi varlığından çok çok az bir avuç mümin genç, Yahudilerle savaştığı halde yine de bu Yahudi varlığı bugüne kadar zafer elde edememiştir. Peki ya Müslüman orduları harekete geçseydi nasıl olurdu? Tüm Müslüman orduları değil, sadece Filistin çevresindeki ordular ve hatta bir kısmı bile harekete geçse, Yahudi varlığı tamamen yok olup sadece izi kalırdı.

Filistin bir İslam toprağıdır... Ömer RadıyAllahu Anh tarafından fethedilmiş, Selahaddin tarafından kurtarılmış, Abdülhamid tarafından da korunmuştur… Filistin, satılık değildir. Filistin, Filistin halkı ile Filistin’i işgal eden ve halkını oradan çıkaranlar arasında paylaşılamaz. Filistin’in çözümü, iki devlet çözüm değildir, aksine Aziz ve Cebbar olan Allah’ın şu buyruğudur tek gerçek çözüm:

وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُمْ مِنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ  “Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın.” ^{[Bakara 191]}

Ey Müslüman ülkelerinin yöneticileri! Gazze’de 60 bin şehit ve yaralı, orduları harekete geçirmek ve yardım etmek için yeterli değil mi?

وَإِنِ اسْتَنْصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ “Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, yardım etmek üzerinize borçtur.” ^{[Enfal 72]}

Gazze’deki çocukların çığlıkları, annelerin ağlamaları, yaslıların acıları, yaşlı kadın ve erkeklerin inlemeleri, orduları harekete geçirmek ve yardım etmek için yeterli değil mi?

Katliamların artması, cesetlerin ve şehitlerin parçalanması, enkaz altında şehit ve yaralı kanlarının akması, Gazze halkına yardım etmek için yeterli değil mi?

Görmüyor musunuz? Duymuyor musunuz? Haşim Gazze’nin yardımına koşmak için damarlarınızdaki kan kaynamıyor mu? Onlara yardımdan geri kaldığınız için Allah’tan, Rasûlü’nden ve müminlerden utanmıyor musunuz? Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, Buhari’nin rivayet ettiği hadiste ne kadar da doğru söylemiştir. Adem’in Şu’be’den, Mansur’dan, Ribi’i bin Hiraş’tan, Ebu Mesud’dan rivayet ettiğine göre Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

إِنَّمِمَّاأَدْرَكَالنَّاسُمِنْكَلَامِالنُّبُوَّةِإِذَالَمْتَسْتَحْيِفَاصْنَعْمَاشِئْتَ “Nübüvvet sözlerine yetişen insanlar, eğer utanmazsanız dilediğinizi yapınız.”

Ey Müslüman ülkelerinin yöneticileri! Başta Amerika olmak üzere sömürgeci kafirlere olan sadakatinizin ve onlara olan itaatinizin, çarpık koltuklarınızı korumak için sizi Gazze ve halkına yardım etmekten alıkoyduğunu biliyoruz. Böyle yaparak sadece ahiretinizi değil, dünyanızı da kaybettiğinizi herhalde unuttunuz ya da unutmuş gibi yaptınız. Sizden umutları tükendiğinde sömürgeci kâfirler, bir çöp gibi sizi hurdalığa atacaklar ve kaleminizi kıracaklardır. Sizden öncekilerin başına gelenler sizin için bir ibrettir, eğer aklediyorsanız... Aziz ve Kaviyy olan Allah şöyle buyurmuştur:

أَفَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَا أَوْ آذَانٌ يَسْمَعُونَ بِهَا فَإِنَّهَا لَا تَعْمَى الْأَبْصَارُ وَلَكِنْ تَعْمَى الْقُلُوبُ الَّتِي فِي الصُّدُورِ “Hiç yeryüzünde dolaşmadılar mı? Zira dolaşsalardı elbette düşünecek kalpleri ve işitecek kulakları olurdu. Ama gerçek şu ki, gözler kör olmaz lakin göğüsler içindeki kalpler kör olur.” ^{[Hac 46]}

Ey Müslüman orduların askerleri! Yahudilerin Gazze’deki halkımıza karşı gerçekleştirdikleri barbar saldırının üzerinden neredeyse iki ay geçti... Yahudi varlığının, kadın, çocuk, alim ve yaşlı demeden gerçekleştirdiği ve halen de gerçekleştirmekte olduğu katliamlara, evleri, hastaneleri, camileri ve kurumları yıkmasına rağmen yöneticiler, sizi Gazze’deki kardeşlerinize yardım etmekten alıkoyuyor! Siz de hareketsiz bir şekilde sessiz kalıyorsunuz. Geri durmaktan ve dolayısıyla Rabbinizin gazabına uğramaktan korkmuyor musunuz?

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انْفِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الْأَرْضِ أَرَضِيتُمْ بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الْآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الْآخِرَةِ إِلَّا قَلِيلٌ * إِلَّا تَنْفِرُوا يُعَذِّبْكُمْ عَذَاباً أَلِيماً وَيَسْتَبْدِلْ قَوْماً غَيْرَكُمْ وَلَا تَضُرُّوهُ شَيْئاً وَاللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ “Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir. Eğer Allah, yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.” ^{[Tevbe 38-39]} İki güzellikten birini özlemiyor musunuz?

يَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَيُدْخِلْكُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ وَمَسَاكِنَ طَيِّبَةً فِي جَنَّاتِ عَدْنٍ ذَلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ * وَأُخْرَى تُحِبُّونَهَا نَصْرٌ مِنَ اللهِ وَفَتْحٌ قَرِيبٌ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ “İşte bu takdirde O, sizin günahlarınızı bağışlar, sizi zemininden ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur. Seveceğiniz başka bir şey daha var: Allah’tan yardım ve yakın bir fetih. Müminleri (bunlarla) müjdele.” ^{[Saf 12-13]} Dünya ve ahiretin izzet ve görkemini arzulamıyor musunuz?

Ey Müslüman orduların askerleri! Hadi Gazze’deki kardeşlerinizin yardımına koşun, eğer yöneticiler karşınıza çıkarlarsa onların bütün girişlerini tutun... Mübarek Topraktaki kardeşlerinize yardım edin, tıpkı Haçlıların Kudüs Şerif’te, Moğolların da Ayn Calut’ta kesin yenilgiye uğratıldıkları gibi siz de Yahudileri Mübarek Toprak’ta kesin yenilgiye uğratın... O zaman Filistin, eskiden olduğu gibi bir bütün olarak tekrar Dar’ul İslam’a geri dönecek... Orada Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Hilafet sancağı yeniden dalgalanacaktır. Filistin, İsra ve Miraç toprağıdır... Filistin ve çevresi Mübarek Topraktır.

سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلاً مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الْأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescidi Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescidi Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” ^{[İsra 1]}

Hadi ey askerler! Haşim Gazze’deki kardeşlerinize yardım edin... Allah’a yardım edin ki O da size yardım etsin.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تَنْصُرُوا اللَّهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ * وَالَّذِينَ كَفَرُوا فَتَعْساً لَهُمْ وَأَضَلَّ أَعْمَالَهُمْ “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a (Allah’ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz. İnkâr edenlere gelince, onların hakkı yıkımdır. Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmıştır.” ^{[Muhammed 7-8]}