بسم الله الرحمن الرحيم
Ey Müslümanlar! Refah Sınır Kapısında, Gazze’de ve Hatta Tüm Filistin’de Yahudilerin İşlediği Suçları Görüyorsunuz, Yöneticiler, Filistin’i Desteklemek İçin Orduları Seferber Etmiyor, Hatta Kırmızı Çizgilerini Bile Görmezden Geliyorlar! Amerika ve Yandaşlarının Arabuluculuğuna Razı Geldiler!
Ey Müslümanlar! Yeter artık... Yahudilerin suçu, çok sayıda insanı, ağacı ve taşı etkiledi, sayılması çok zor! Şimdi de Yahudiler, Mısır rejiminin kırmızı çizgi olarak kabul ettiği ve saldırısı karşısında sessiz kalmayacağı Refah Sınır Kapısı’na saldırdılar. Yahudiler, Refah Sınır Kapısı’nı işgal ettikten sonra kırmızı renk yeşile döndü ve Mısır rejimi saldırıyı protesto etmekle yetindi! “El Cezire Son Dakika - 12/5/2024 - Associated Press üst düzey Mısırlı bir yetkiliden aktardığına göre “Mısır, Refah saldırısı nedeniyle Tel Aviv, Washington ve Avrupa hükümetlerini protesto etti” Al Hadath kanalının 07 Mayıs 2024 tarihinde bildirdiğine göre “El Arabiya.net ve Al-Hadath.net’e özel açıklamalarda bulunan Mısır eski Savunma Bakan Yardımcısı Tümgeneral Ali Hefzi, Philadelphi Ekseni’nin Mısır ile Gazze Şeridi arasında bir Filistin tampon bölgesi olduğunu belirterek, silahlı kuvvetlerin Mısır sınırlarını çok güvenli bir şekilde koruduğunu ve kırmızı çizgi olduğu için hiçbir “İsrail” gücünün Mısır sınırına yaklaşamayacağını vurguladı... “İsrail” ordusu Salı günü yaptığı açıklamada, dün başlayan bir askeri operasyonla Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını tamamen kontrol altına aldığını duyurdu... “İsrail” askeri araçları, 2005’ten bu yana ilk kez Philadelphi Ekseni’ne girdi ve “İsrail”in Salı günü topçu atışlarını yoğunlaştırması nedeniyle Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı yakınındaki bölgeden yoğun duman bulutları yükseldi.”
Ey Müslümanlar! Başta Amerika olmak üzere Batı’nın, Müslüman ülkelerdeki yöneticileri yönlendirmesi ve Yahudi varlığı çevresindeki ülkelere odaklanması gerçekten acı verici. Çünkü Amerika, Müslüman orduların müdahale etmesini istemiyor ve bunu (savaşı genişletmemek) sözleriyle açıkça ilan etmekte! Amerika, Yahudi varlığının kırılganlığının farkında. Yahudi varlığının saldırganlığı neredeyse sekiz aydır devam ediyor, henüz hedeflerine ulaşmış değil. Oysa karşısında sayıca ve teçhizatça çok daha az mümin grup var. Müslüman ordular, daha doğrusu sadece Filistin’in çevresindeki ordular müdahale etseydi acaba nasıl olurdu? İşte Amerika’yı rahatsız eden de bu... Bu nedenle ABD yetkilileri, bu orduların yöneticilerine baskı yaparak ya da baskı yapmadan Müslüman orduların Filistin halkını desteklemesini engellemek için bölgeyi turluyorlar! Orduların yöneticileri, bugün değil 1948’den beri Filistin’i Yahudi işgalinden kurtarmaktan uzak durdular! Başta Amerikalılar olmak üzere Batılı yetkililerin turlarına çok dikkatli bakanlar, ABD’li yetkililerin turlarının bu amaçla olduğunu göreceklerdir. ABD Dışişleri Bakanı Blinken, neredeyse bölgeye demir atmış durumda... Bununla da yetinmeyen ABD, Mısır rejimi ile Yahudi varlığına odaklanmak üzere CIA direktörü William Burns’ü birkaç günlüğüne bölge turuna gönderdi. Katar’da konaklamış olsa bile William Burns’ün odak noktası, Mısır rejimi ile Yahudi varlığı arasındaki ilişkiyi özellikle de Refah konusunu düzenlemek olmuştur... Bu, “El Arabi El Cedid” sitesinde 8 Mayıs 2024 tarihinde yayınlanan şu haberi dikkate değer kılmaktadır:
“... Özel kaynaklar, “El Arabi El Cedid”e yaptıkları açıklamada, Refah’ın işgalinin ve “İsrail” işgal ordusu araçlarının, Philadelphia Ekseni’ne ve hatta Filistin tarafından Refah Sınır Kapısı’nın Mısır kapısına gelişlerinin, Mısır tarafının bilgilendirilmesinden sonra ve ABD’nin tam koordinasyonuyla gerçekleştiğini belirttiler... Kaynak, “CIA Direktörü William Burns’ün MOSSAD Şefi David Barnea ile birlikte operasyonu tertip ettiğini ve Netanyahu ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde operasyonun sınırlı kalması gerektiğini vurguladığını” söyledi.”
Sonra Amerika, bazı yöneticiler ve bir dizi medya kuruluşunun pohpohlaması üzerine Amerika ile Yahudi varlığı arasında bir çatlak olduğu ve ABD silahlarını kullanmasının yasalara aykırı olduğu safsatasını uydurdu. Blinken bunu ifade etti ancak dolambaçlı, imalı ve aldatmaca bir şekilde. Oysa bu, akıl sahipleri için bir sır değildir. Kongre’ye sunduğu rapora göre “ABD Dışişleri Bakanlığı’nın uzun süredir beklenen ve Cuma günü açıklanan raporunda, “İsrail”in, Gazze savaşında ABD silahlarını kullanması eleştirildi, ancak sevkiyatların askıya alınması için yeterli ihlal kanıtı bulunamadı...” Raporda, “İsrail”in “uluslararası insancıl hukuka aykırı bir şekilde silah kullandığı” değerlendirmesinin makul olduğu, ancak ABD’nin “kesin bulgulara ulaşamadığı” belirtildi...” Yine raporda, “ABD’nin (İsrail’in) “eylemleri ya da eylemsizliği” nedeniyle süregelen insani felakete katkıda bulunduğuna inanmakla birlikte “İsrail” yetkililerinin, bu yardımların ulaştırılmasını ve transferini kasten “yasakladığı ya da kısıtladığı” sonucuna varmadığı” ifade edildi.” (El Haliç Gazetesi: 11.5.2024 Washington- AFP) ABD’nin, Yahudileri desteklemeye ve Müslüman ülkelerdeki yöneticileri aldatmaya hevesli olmasından dolayı, gerçi aldatmasına da gerek yok, zaten buyruğu altındalar ve Amerika’yı kamuoyu önünde Yahudi varlığıyla anlaşmazlık yaşıyormuş gibi göstermek için bunun, aynı anda hem kınamak hem de kınamamak için bir kelime oyunu olduğu açık!
Ey Müslümanlar! Başta Amerika olmak üzere sömürgeci kafirlerin emrine amade olan bu yöneticiler, felaketin ta kendisidir... ABD’nin söylediğini söylüyorlar ve istediğini yapıyorlar... Şehitlerin cesetlerine gözleriyle tanık oluyorlar, çocukların çığlıklarını kulaklarıyla işitiyorlar, yürek burkan sahnelerde insanların çocukları ve kadınlarıyla birlikte yerlerinden edildiğini görüyorlar... Yöneticiler, tüm bunlara tanık oluyor, kulaklarına ve gözlerine dokunuyor, ama Mutasım gibi adamlıklarına bir türlü dokunmuyor. Orduların, Haşim Gazze’deki kardeşlerini desteklemesini engelliyorlar, dahası öylece durup olanları izliyorlar, şehitleri sayıyorlar ve medyalarında şehitleri ölüler olarak adlandırıyorlar. İçlerinden en aklı başında olanları ise, Allah ve Rasûlü düşmanı Yahudi varlığı ile Gazze Şeridi’nin her karışında saldırıya uğrayan Gazzeli Müslümanlar arasında tarafsız bir taraf olarak arabuluculuk yapanlardır!
Ey Müslüman orduların askerleri! Yahudilerle savaşmak ve Mübarek Toprağı kurtarmak için yöneticilerden emir beklemek, ağzına ulaşmayacağı halde ulaşsın diye avuçlarını suya uzatan kimse gibidir... Bu yüzden hadi inisiyatif alın, kuşkusuz Allah sizinle beraberdir, ümmet de peşinizden gelecektir... Düşmanınızın, yakıp yıkmak için Gazze Şeridi’ni karadan, denizden ve havadan nasıl bombaladığını şüphesiz duyuyor ve görüyorsunuz... Hal böyleyken nasıl olur da kardeşlerinizi desteklemez veya savaşmazsınız?
Ey Müslüman orduların askerleri! İçinizde, askerlere liderlik edecek, geri kalan orduların da tekbirlerle peşinde gideceği, Allah’ın zaferiyle ümmetin de onların arkasından tekbirler getireceği özellikle de Kinane ve Şam topraklarında hiç aklı başında bir adam yok mu?
إِنَّا لَنَنْصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الْأَشْهَادُ “Şüphesiz ki, Rasûllerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.” [Mümin 51] Yeter artık ey ordular! Artık mazeret ortaya koyan birinin hiçbir mazereti, bahane ileri süren birinin hiçbir bahanesi kalmadı. Hiçbir şey yapmadan düşmanlarınıza olan öfkenizden dolayı dişlerinizi gıcırdatmanız yetmez. Nitekim Aziz ve Hâkim olan Allah şöyle buyurmuştur:
قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُّؤْمِنِينَ “Onlarla savaşın ki Allah sizin elleriniz ile onları cezalandırsın, rezil rüsva etsin. Onlara karşı size yardım etsin. Müminlerin kalplerine şifa versin.” [Tevbe 14]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
H. 5 Zilka’de 1445
M. Pazartesi, 13 May 2024