Perşembe, 19 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Vizyonsuz Bajwa-İmran Rejimi, IMF’nin Sömürgeci Politikaları İle Ekonomimizi Resesyona Sürüklüyor

Ey Pakistan Müslümanları! On iki yılın en yüksek enflasyonunu gördük. 2020 Ocak ayı enflasyonu 14,5 olarak çıktı. Gıda enflasyonu yüzde 20’ye dayandı. Belimiz büküldü, alın teriyle kazandıklarımız ellerimizden uçup gitti, geride bir şey kalmadı. Acılarımız dayanılmaz bir noktaya ulaştı. IMF’nin göz bebeği Başbakanın Maliye ve Gelir Danışmanı Dr. Abdul Hafeez Shaikh, 3 Şubat 2020’de “Halk, yakında fiyatların düşmeye başladığını görecek.” dedi. Rejim, sömürgeci aparatı IMF ile yaptığı işbirliğine karşı çıkmayalım diye bizi sakinleştirmek için yalan söylüyor. IMF, dünya çapında kaynak açısından zengin ülkelerin ekonomilerine harabeye çevirdi.

Rejim, körü körüne IMF’nin devalüasyon talebini kabul etti. Bunun için rupi dolar karşısında değer kaybetti. 2020 Ocak’ta bir dolar 154,2 rupiye yükseldi. Ezici enflasyon altında boğulduk. Rejim, para birimimizi zayıflattı, sömürgeci alacaklıların faiz ödemelerini güvence altına almak için ekonomimizi yeniden dolara yönlendirdi. Bununla birlikte rupinin satın alma gücünü zayıflattı, rupiyle satın aldığımız her şeyin fiyatı dehşet bir şekilde arttı. Rupinin zayıflaması, ulaşım, tarım ve endüstrimizin temel ithalat maliyetlerini artırdı. Yine rupinin zayıflaması, borç maliyetini ve Pakistan’ın dış borcunu da yükseltti. Ayrıca Merkez Bankası’nın faiz oranlarını artırmasıyla faiz ödemeleri de artmış oldu. Bütçenin üçte biri, asli borç şöyle dursun faizine gidiyor.

IMF talimatına harfiyen uyan rejim, halkın pahasına enerji sektörü sahiplerine devasa karlar sağlamak için Temmuz ve Eylül 2019 arasında gaz ve elektrik tarifelerine korkunç zamlar yaptı. Enerji kaynaklarının özelleştirilmesi, devlet hazinesini enerji sektöründen elde edilecek büyük gelirlerden mahrum ediyor. Garantili yatırım denilerek enerji sektörü özel şirketlere peşkeş çekildi. Böylece Pakistan, devlet giderlerini karşılamak için faize dayalı kredilere daha da bağımlı hale geldi. Enerji, nakliye ve üretim için gerekli olduğundan, enerji fiyatlarındaki artışlar diğer birçok malın fiyatlarını yükseltti ve sıkıntılarımızı daha da kötüleştirdi.

Rejim, sömürgeciye yapılan faiz ödemelerinin kesintisiz devam etmesini sağlamak için IMF ile birlikte çalıştı, vergi artışına gitti. Sübvansiyonları kaldırdı, bu yüzden birçok temel gıdanın maliyeti arttı. Akaryakıta koyulan acımasız vergiler nedeniyle küresel bazda petrol fiyatları düşmesine rağmen ülkemizde akaryakıt fiyatları düşmedi. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayıp karşılamadığımıza bakılmadan gelişigüzel toplumun her kesimini kapsayan baskıcı kapitalist vergiler getirildi. Böylece ekonomimiz resesyona sürüklendi, pazarlarımız boşaldı, fabrikalarımız kapandı, işlerimiz çöktü, gençlerimiz hayal kırıklığı içinde sokaklarda avare avare dolaşmaya başladı, işin türüne bakmadan iş aramaya koyuldular.

Ey Pakistan Müslümanları! Sıkıntılarımızı küçümseyen küstah vizyonsuz Bajwa-İmran rejimi, sömürgeci finansal kurumların faiz ödemelerini güvence altına almak için çocuklarımızın ağzındaki son lokmaya bile göz dikmiş durumda. Sömürgeci kurumlar, ölmekte olan ekonomimiz üzerine üşüşen akbaba gibiler. Acılarımızı uzatmak ve daha da kötüleştirmek için kredi üstüne kredi veriyorlar. Açıkçası, Allah’ın hidayetini görmezden gelen yöneticiler tarafından yönetildiğimiz sürece ne dünyada ne de ahirette başarılı olabiliriz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَىHer kim de benim zikrimden (Kurandan) yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz.[Taha 124]

      

Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın indirdikleriyle hükmetmek, altın ve gümüşe dayalı güçlü ve istikrarlı bir para tesis edecek, enflasyon problemini kökünden çözecektir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, 4.25 gram ağırlığındaki altın dinarı ve 2.975 gram ağırlığındaki gümüş dirhemi para birimi olarak kabul etti ve Şeriat, diyet ve zekât gibi mali hükümleri altın ve gümüşe bağladı. Altın ve gümüşe dayalı para birimi, para birimine içsel değer verir, değer ve fiyatlarda istikrarı sağlar. Hilafet, altın ve gümüşe dayalı para birimi basacak, rezervi altın ve gümüş olacak, gerektiğinde rezervi korumak için takas işleminde bulunacak, altın ve gümüşün uluslararası ticaretin temeli olması için ısrarcı olacak, Batı para birimlerinin hegemonyasından kurtulacaktır.

Kuran ve Sünnete göre hükmeden bir yönetici, enerji ve minerallere ilişkin İslami hükmü uygulayacaktır. İslam’a göre bunlar kamu mülkiyetidir ve devlet gözetiminde tüm gelirleri, özelleştirmede olduğu gibi belirli kişilerden ziyade halkın ihtiyaçları için harcanacaktır. Bunu yapacak çünkü Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الْمُسْلِمُونَ شُرَکَاءُ فِي ثَلاثٍ الْمَاءِ وَالْكَلَأِ وَالنَّارِMüslümanlar üç şeyde ortaktır, su, mera ve ateş.[Ahmed] Nitekim Allah Subhânehu ve Teâlâ, topraklarımıza kömür, gaz, güneş enerjisi, petrol, altın ve bakır gibi bolca kamu mülkiyeti bahsetmiştir. Bu sayede kredilerin sonsuz ıstırabına maruz kalmayacak şekilde kendi ayaklarımız üzerinde durabileceğiz.

      

Yüce dinimiz, mali açıdan zengin olup nisap miktarına ulaşanlardan zekât, tarım arazisine sahip olanlardan da haraç alınmasını emreder. Gelirleri ise yoksul ve borçlu olanlarımıza dağıtılacaktır. Böylece İslami yönetim, bizi durgunluğa itmeden gelirlerini artıracak, yüzyıllar önce olduğu gibi güçlü ve canlı bir ekonomi inşa edecektir. Öyle ki, İslami yönetim altındayken Hint Yarımadası dünya ekonomisinin yüzde 23’ünü karşılıyordu. Aurangzeb Alamgir zamanında ise bu oran yüzde 27 ile zirve yaptı.

Ayrıca İslam, sömürgecilerden kredi almayı yasakladı. Kredilerin yasak olması bir yana bu tür krediler, kâfirlerin işlerimize hâkim olmasına ve bize büyük zararlar vermelerine yol açar. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لاَ ضَرَرَ وَلاَ ضِرَارَZarar vermek ve zarara zararla mukabele etmek de yoktur.[İmam Malik, İbn Mace]

Ey Pakistan Müslümanları! Vizyonsuz liderliğin neden olduğu acılara bir son verin. Hizb-ut Tahrir’in Nübüvvet metodu üzere Hilafet çağrısı için çalışın. Silahlı kuvvetlerdeki aslanlarımızdan seçkin âlim Ata Bin Halil Ebu Raşta liderliğindeki Hizb-ut Tahrir’e nusret vermelerini talep edin. Ki İslami yönetim pratik olarak başlasın. Ancak o zaman sevinebileceğiz. O liderlik, mülklerimizi, topraklarımızı, hayatlarımızı ve onurumuzu İslam ile koruyacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُO gün Allahın (Rumlara) zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.[Rum 4-5]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti


H. 20 Cumâde’s Sânî 1441
M.  Cuma, 14 Şubat 2020

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER