Pakistan’ı Koruma Yasası [POPA] kapsamında tutuklanan mühendis Ağa Tahir’in ailesi ve avukatları Peşaver basın kulübünde bir basın toplantısı düzenlediler. Ağa Tahir’in ailesi, mühendis Ağa Tahir’in Faysalabad Tarım Üniversitesi’nden tekstil mühendisi olarak mezun olduğunu belirttiler. Mühendis Ağa Tahir, 5 Aralık 2014 tarihinde işi gereği ikamet ettiği Lahor’da tutuklanmıştı. Tutukluluğunun üzerinden sekiz ay geçmiş olmasına rağmen hâlâ mahkeme ne kefaletle onu serbest bıraktıne de hükümet, onun davasına bakma ciddiyetini gösterdi. Aile düzenlenen basın toplantısında, İslam adına kurulan Pakistan’daHilafetin kurulması için verilen siyasi mücadeleninve İslam’ın uygulanması için yapılan davetin, hükümet tarafından bir suç eylemi muamelesinetabi tutulduğunu söylediler. Gayet açıktır hükümet,sırf politik görüşleri nedeniyle samimi Müslümanları demir parmaklıklar ardında tutarak daha önce Hindistan kıtasını işgal eden İngiliz Raj gibi hareket ediyor. Aile yaptığı açıklamada, mühendis Ağa Tahir’in geçmişinin kesinlikle temiz olduğunu ve şayet hükümet onu yargılarsa, suç işlediğine dair hiçbir kanıt sunamayacağını biliyor diye konuştu.Aile, yargıdan bu zulmün bir an önce bitirilmesini ve derhal onun serbest bırakılmasını talep etti.

Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, İslam’ın uygulanması ve Pakistan’a Hilafeti yeniden getirmek için siyasi mücadele yapanlara yönelik devam eden zulmü kınamaktadır. Ve soruyor; hükümet gerçekten Müslümanların Pakistan’ı İslam ve İslam Devletinden “korumak” gerektiğini kabul edeceklerine inanıyor mu? POPA uyarınca sadece son bir yıl içinde binlerce insan tutuklanıpdemir parmaklıklar arkasına atıldılar.Aylar sonra bile hükümet, uygun sayıda hâkim atamadı. Dahası bazı şehirlere bir tek yargıç bile atanmış değil.Bu açıkça gösteriyor ki hükümet, ihanetine karşı gerçekleri söyleyen ağızları “terörizmi ortadan kaldırmak” bahanesi altında susturmak istiyor.Ancak geçmişte Firavun, Nemrut ve Kureyş bile her türlü zulme başvurduğu halde hakkın davetini susturamadılar. Benzer şekilde günümüzün zalimleri de hem bu dünyada hem de ahirette başarısız olacaklardır. Allah Subhânehu ve Teâlâ nurunu dilediği şekilde kesinlikle egemen kılacaktır. Bu yüzden Hizb-ut Tahrir, yöneticileri zulümden vazgeçmeye,en azından Hilafet yürüyüşü yolunda durmamaya davet ediyor. Gerçek değişim yolunda durmak aptalca bir eylemdir ve bu hayatta ümmet tarafından ya da ahirette Allah Subhânehu ve Teâlâ tarafından asla affedilmeyecektir.

فَلْيَحْذَرِ ٱلَّذِينَ يُخَالِفُونَ عَنْ أَمْرِهِ أَن تُصِيبَهُمْ فِتْنَةٌ أَوْ يُصِيبَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

“Bu sebeple onun emrine muhalefet edenler, kendilerine bir fitnenin ve elim bir azabın dokunmasından sakınsınlar.”^{[Nur 63]}