بسم الله الرحمن الرحيم
Oruç, İnananların, Hilafet, Ümmetin Kalkanıdır, Ey Hayırlı ve Temiz Pakistan Müslümanları!
Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem döneminden sonra yüzyıllar boyunca Hilafet Devleti, düşmanlarına karşı ümmete kalkanlık yapmıştır. İslam Hilafet Devleti, Ramazan ayı içinde bile güçlü düşmanlar karşısında büyük zaferler elde etmek için silahlı kuvvetleri seferber etmiştir. H. 13 yılı Ramazan ayında Hilafet, Buveyb Savaşında Pers İmparatorunu hezimete uğratmış, temellerini sarsarak çöküşüne neden olmuştur. H. 92 yılı Ramazan ayında Hilafet, Endülüs’ü fethederek yüzyıllar boyunca Avrupa kapılarını İslam yönetimine açmıştır. Yine H.92 yılı Ramazan ayında Muhammed b. Kasım, Hint Yarımadasını İslam’a açarak, asırlar boyunca Hint müşrikleri üzerinde İslam hâkimiyetinin temelini atmıştır. H. 223 yılı Ramazan ayında Hilafet, güçlü Roma İmparatorluğunun göz bebeği durumundaki Amûriye’yi fethetmiştir. H. 658 yılı Ramazan ayında Hilafet, İslam ülkesinin büyük bölümünü yaklaşık bir yüzyıl işgal eden Tatarları Ayn Calut’ta yerin dibine gömmüştür. Bu nedenle ümmetin kalkan varken Ramazan ayı Müslüman silahlı kuvvetler için zafer ayı idi.
Ancak 1438 yılı Ramazan ayında kalkansız silahlı kuvvetlerimiz, Mescidi Aksa’yı Yahudi devletinden kurtarmaktan, Hint müşriklerinin kör ettiği, yaraladığı ve şehit ettiği işgal altındaki Keşmir Müslümanlarını korumaktan bile aciz. Öbür taraftan yöneticiler, ABD’li askeri yetkililerce “daha fazlasını yapma” talebi karşısında kâfir işgallerini Müslüman savaşçılardan korumak için hiç tereddüt etmeksizin askerlerimizi dünyanın dört bir bucağına göndermektedir. Oysa ABD’nin Afganistan işgali, Hint istihbaratı RAW’a Afgan kapılarını açmıştır. RAW, oradan kabile bölgeleri, Belucistan ve büyük şehirlere defalarca saldırı düzenlemiştir.
Ayrıca yöneticiler, silahlı kuvvetlerimi bizi korumak için seferber etmeleri gerekirken, verdikleri taviz üstüne tavizle kafir işgalini konsolide etmenin çabası içindeler. Bu Ramazan ayında “normalleşme” adı altında sadece Arap yöneticiler Yahudi devleti önünde dize gelmiyor, aynı zamanda Pakistan yöneticileri de Hint devleti önünde dize geliyorlar. Pakistan yöneticileri, Washington’daki efendilerinin rızasına nail olmak ve Hindistan’a kültürel, ekonomik, askeri ve siyasi taviz vermek için gece gündüz çalışıyorlar. “İtidalli” davranmak için Müslümanlara çağrıda bulunuyorlar. Gerçekten de Bajwa-Navaz rejimi, Hindistan’ın “Akhand Bharat,” (büyük Hindistan) vizyonunu gerçekleştirerek güvenliğimizi tehlikeye atıyor. Tıpkı Arap yöneticilerin “Eretz Israel” (Büyük İsrail) için çalışma yaptıkları gibi.
Dolayısıyla Pakistan, geniş toprak parçasına, yeraltı kaynaklarına ve dünyanın en büyük güçleri ile mücadele edebilecek silahlı kuvvetlere sahip olmasına rağmen ağırlığı oranında dünya siyasetinde söz sahibi değildir. İslam Hilafet Devleti olmadan şuan ki yöneticiler, bize kalkan olamazlar. Ayaklarımızda pranga, tepemizde de Demokles’in kılıcı var. Bu yüzden düşmanlarımız karşısında zayıf pozisyondayız.
Ey Pakistanlı Müslümanlar!
Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, orucu kalkan olarak niteledi, oruç birey olarak her birimizi cehennem ateşinden korur. Zira Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
الصِّيَامُ جُنَّةٌ مِنَ النَّارِ كَجُنَّةِ أَحَدِكُمْ مِنَ الْقِتَالِ“Kalkanın savaşta sizi koruması gibi oruç da kişiyi cehennem ateşinden öyle korur.” [İbn Mace] Dolayısıyla biz, faziletine inanarak, karşılığını Allah’tan bekleyerek, O’nun mağfiret ve rahmetine sığınarak, gazabından korkarak Ramazan orucu tutmaktayız...
Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Hilafeti de kalkan olarak nitelemiştir, ancak bireylerin değil, bütün ümmetin kalkanıdır. Zira Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ“Gerçekten de, İmam bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” [Müslim] Dolayısıyla biz, bu Ramazan’da bu farzı yerine getirmek için ne yapmamız gerektiğini kendimize sormalıyız. Bir değil yüzlerce Şeri hükmün kendisine bağlı olduğu bu farzı hayatta var etmek için ne yapabiliriz? Gerçekten de Hilafet, dinin devlet tarafından uygulanmasının metodudur. Yönetim, ekonomi, eğitim, yargı, iç ve dış politikanın Kuran ve sünnete uygun olarak yürütülmesinin sigortasıdır.
Ey Pakistanlı Müslümanlar!
Kalkanımız olmadan Ramazan’da oruç tutmak, namaz kılmak ve Allah’tan af dilemek yeterli değil. Buna ek olarak Amerikan Rajı devirmek ve Akhand Bharat projesinin yükselişini önlemek için samimiyetle ve ciddiyetle çalışmak zorundayız. Gelin bu Ramazan’da Hizb-ut Tahrir ile birlikte Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması için sesimizi yükseltelim.
Eğer bu farzı yerine getirmek için çalışmıyorsak, o zaman apaçık ortada olan yöneticilerin birçok günahını kabul etmiş sayılırız. Bu durumda dünyadaki halimiz, şu ankinden çok daha berbat olacak, ahirette ise çok daha çetin azaba maruz kalacağızdır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ لَا يُعَذِّبُ الْعَامَّةَ بِعَمَلِ الْخَاصَّةِ حَتَّى يَرَوْا الْمُنْكَرَ بَيْنَ ظَهْرَانَيْهِمْ وَهُمْ قَادِرُونَ عَلَى أَنْ يُنْكِرُوهُ فَلَا يُنْكِرُوهُ فَإِذَا فَعَلُوا ذَلِكَ عَذَّبَ اللَّهُ الْخَاصَّةَ وَالْعَامَّةَ“Allah aralarında kötülüğün yapıldığını görüpte itiraz etmeye güçleri yettiği halde itiraz etmeyinceye kadar özel bir topluluğun amelinden dolayı geneli azaplandırmaz, eğer böyle yaparlarsa Allah özeli de geneli de azaplandırır.” [Ahmed]
Ey Pakistan silahlı kuvvetlerinin samimi subayları!
Bu Ramazan ayında Bajwa-Navaz rejimi, Amerikan Rajı güçlendirmek ve Akhand Bharat projesinin temellerini atmak için aktif olarak çalışıyor. Böyle bir zamanda siviller için bu zorbalar karşısında hak sözü dillendirmek yeterlidir. Ancak sizin için yeterli değildir. Çünkü siz, sizden önceki Ensar liderleri gibi birer askersiniz. Zorbalara engel olabilecek ve köklerini kazıyabilecek güçtesiniz. İhanetlerini kararlılıkla sona erdirebilirsiniz.
Silahlı kuvvetlerimiz, uzun zamandır zincire vurulmuş aslan pençesidir. O pençe ile vurulacak bir darbe, düşmanlarımızın kalbine korku salacaktır. Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurmak için ünlü devlet adamı ve derin fakih Şeyh Ata b. Halil Ebu Raşta önderliğinde hemen Hizb-ut Tahrir’e nusret vererek silahlı kuvvetlerimizin zincirlerini kırın ve ümmetin kalkanını yeniden ihya edin. Haydi, bu mübarek ayda bir adım öne atılarak müminlerin yaralı kalbine şifa olun. Küfür ve kâfirlere karşı zafer ayı olan eski Ramazanları yeniden canlandırın.
إِن يَنصُرْكُمُ اللَّهُ فَلاَ غَالِبَ لَكُمْ وَإِن يَخْذُلْكُمْ فَمَن ذَا الَّذِى يَنصُرُكُم مِّنْ بَعْدِهِ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ “Eğer Allah size yardım ederse, o zaman sizi yenecek yoktur. Ve eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir. Öyleyse müminler, Allah’a tevekkül etsinler.” [Ali İmran 160]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
H. 22 Şa'bân 1438
M. Cuma, 19 May 2017