Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Hamideti, 04 Haziran 2021 Cuma günü yaptığı konuşmada, “Hızlı Destek Gücü’nün orduya entegrasyonu ülkeyi parçalayabilir”dedi. ^{[Sudan Tribune]} Bu konuşmasıyla Hamideti, ordu ile Hızlı Destek Gücü arasında anlaşmazlığın fitilini ateşledi. Hamideti ile El-Burhan farklı telden çalıyor. El Burhan, 07 Mart 2020’de ordu ve Hızlı Destek Gücü’nü aşamanın gereksinimlerine göre yeniden yapılandırma projesinden bahsetmişti. El Burhan, 11 Haziran 2021’de El Şark kanalına verdiği röportajda, Hamideti’ye yanıt verdi: “Hızlı Destek Gücü’nün orduya entegrasyonu gerçekleşirse, silahlı hareketlerin militanlarından ayrı prosedüre sahip olacaktır.” El Burhan, Hızlı Destek Gücü’nün orduya entegrasyonuna kapıyı açık bıraktı.

Bu vb. açıklamalar, genelkurmay ve diğer komutanların etrafına örülen duvarlar, İngiliz büyükelçiliği ve Avrupalılarla ilintili geçiş hükümetinin sivil bileşenini, bulanık suda balık avlamaya itti. Bu yüzden alelacele Başbakan Hamduk, “Ulusal kriz ve geçiş sorunları - ileriye giden yol” başlıklı bir girişim hazırladı. Hamduk, bu girişimle yürütme organını güvenlik güçleri ve ordu üzerinde söz sahibi yapmak istedi. Hamduk, yetki verilmediğinde, Sudan halkını daha karanlık bir gelecek beklediğini söyledi. 21 Haziran 2021 Pazartesi günü sürpriz bir şekilde kamuoyuna açıklanan ve 22 Haziran 2021 Salı günü medyaya servis edilen girişiminde, “Güvenlik ve askeri reform, kapsamlı ulusal bir meseledir, askerler ile sınırlı değildir, siyasi ve sivil toplum, reform vizyonuna ortak olmalıdır. Bu, tüm geçiş sorunları için önemli bir meseledir. Bunsuz, ekonomi, geçiş adaleti ve sivil devlet kurma sorunları çözülemez” ifadeleri yer aldı. Hamduk, dördüncü noktada daha fazla detaylandırma yaptı: “Yürütme organı, istihbarat servisinin yönetiminde çok büyük bir role sahiptir ve tüm müdürlerin diğer müdürlerle değiştirilmesi, geçişin başarısının ve yapısında temel ve hızlı reformların uygulanmasının bir göstergesidir.”

Bu girişimle Hamduk, kendi eliyle kendi mezarını kazıyor. Politik mücadele yürütüyor, Amerika’nın ordudaki adamlarının gücü kendisine teslim edeceğini sanıyor. Hamduk, askeri bileşenin tarafları arasında bir çatışmanın olduğunu ortaya koydu. Mısır istihbarat başkanı Sudan’a gizli bir ziyaret gerçekleştirdi. Ardından Mısır Genelkurmay başkanı Sudan’ı ziyaret etti. Üst düzey subaylar, ordu komutanları ve Hızlı Destek Gücü’nün (Tuğgeneral ve üstü) subayları ile bir araya geldiler. Görüşme sonrasında El Burhan 23 Haziran 2021 Çarşamba günü yaptığı açıklamada, “Ordu ve Hızlı Destek Gücü tek bir güçtür” dedi. Hamduk’a bir mesaj vererek şöyle devam etti: “Herhangi bir tarafın şayialar yaymasına ve güvenlik güçlerinin bileşenleri arasında fitne çıkarmasına izin vermeyeceğiz.” Hamideti de yaptığı açıklamada, “Ordu ve Hızlı Destek Gücü, tek bir güçtür, genelkurmay başkanına bağlıdır ve emriyle hareket eder.” ifadelerini kullandı. ^{(Sudan Tribune)}

Sudan’da siviller ve ordu arasındaki çatışma, kemik kırma aşamasına ulaştı. Danışmanlarından biri Hamduk’un girişimini şöyle tanımladı: “Bu girişim sivil darbedir ve askeri darbeye giden yolu kesmektedir.” ^{(23.06.2021 Sudan gazetesi)} Ordu buna sert bir cevap verdi. Siyasi güçler arasındaki keskin kutuplaşma ve Sudan ordusu üzerinde Amerika’nın gözcüsü durumundaki Mısır genelkurmay ve istihbarat başkanının Sudan ziyareti incelendiğinde, ordunun devrimin gidişatını düzeltme bahanesiyle iktidarı ele geçirme senaryosuyla karşı karşıya olduğunu görürüz! Ordu liderliğinin iktidarı devraldığı varsayılsa bile bu gerçek bir değişim olmayacak, sözde bağımsızlıktan bu yana eski rejimin bir devamı niteliğinde olacaktır. Yani yasamayı insanlara ait kılan demokratik kapitalist sistemin uygulanmasının devamı olacaktır. Buna, sömürgeci kâfirin direktiflerine, sistemlerine ve reçetelerine tam teslimiyet de eklenebilir. İnsanların yoksullaştırılması, zenginliklerin yağmalanması, ümmet ile ideolojisinin arasına girilmesine aynen devam edecektir.

Ey Ordu, Hızlı Destek Gücü, polis, istihbarat servisi ve silahlı hareketlerdeki samimi insanlar! Ülkenin ve halkın sorunlarını, sadece Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti tarafından uygulanan yüce İslam ideolojisi çözebilir. Hilafet, yüce vahyin ışığıyla dünya hayatını aydınlatan bir meşaledir. Kâfir Batının otoritesini ve iplerini kökten kesecek, insanları yüce İslam akidesi temelinde birleştirecektir:

إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ “Müminler ancak kardeştir.”^{[Hucurat 10]} Bileşenler arasındaki bölünme ve ayrışmanın nedenlerini ortadan kaldıracak, milliyetçiliği, vatanseverliği, ırkçılığı, kabileciliği ve tüm asabiyet naralarını ayaklarının altına alacak, tek başlı bir silahlı kuvvetler inşa edecektir. Yönetim sistemi, daha fazla parçalanmanın çekirdeği olan federal bir sistem olmayacak, birlik sistemi olacaktır. Bu sistemde kendi kaderini tayin hakkı, özerklik ve ülkeyi parçalamak için kötü niyetli diğer fikirler gibi sömürgeci kâfir projelerine yer olmayacaktır.

Kuşkusuz Hilafet, bu kayıp zamanın farzıdır. Hizb-ut Tahrir’e nusret vererek Ensar’dan olun. Yeniden Nübüvvet metodu üzere Raşide dönüştürün. Dünya ve ahiret yurdunun iyiliğini elde edin. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e yardım eden Ensar’ın övgülere nail olduğu gibi siz de övgülere nail olun.

وَالَّذِينَ آوَوْا وَنَصَرُوا أُولَئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَقّاً لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ “Muhacirleri barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek müminler onlardır. Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır.”^{[Enfal 74]}