بسم الله الرحمن الرحيم
Ey Suriye'deki Müslümanlar: Obama'nın Askerî Müdahale Çığlıkları Sizleri Korkutmasın, Bilakis Obama Sizden Korksun
Uluslar arası iç ve dış çevrelerde Obama'nın Suriye krizini çözmek için yeterli çabayı harcamadığı ve bu hususta negatif bir müdahalede bulunduğu şeklinde tekrarlanan suçlamaların üzerinde stresli bir atmosfer oluşturması Obama'yı, geçtiğimiz günlerde Amerika'nın karışıklığının boyutunu, Suriye dosyası olarak adlandırdıkları şeyin içerisinde bocalayıp durduğunu ve onun çözümünde, dahası ona dönük tuzağı noktasındaki düşüncesinin nereye ulaştığını ifşa eden açıklamalarda bulunmaya yöneltmiştir. Nitekim 27.01'de Amerikan "New Repubblica" Dergisi ile yaptığı röportaj ile 28.01'de "60 Dakika" programı ile yaptığı röportajda, "Amerika'nın Suriye'de dönen çatışma için askerî müdahalede bulunma meselesini değerlendirmek üzere sıkı bir şekilde çalıştığını" belirterek şöyle bir soru sormuştur: "Esed'in ardından istikrarlı bir sistem için en iyi olasılığı sağlayacak şey nedir acaba?" Ayrıca Obama 29.01 tarihinde yaptığı kayıtlı konuşmasında şöyle demiştir: "İnsanî yardımlara ek olarak 155 milyon dolar verilmesini onayladım..." Ayrıca bunun Amerika'yı, Suriye halkına dönük insanî yardımlar için en büyük bağışçılardan olmaya yönelttiğini hatırlatarak şöyle demiştir: "İleride Esed rejimi sona erecek, Suriye halkının bireyleri kendi geleceklerini şekillendirme fırsatlarına sahip olacaklar ve Amerika'yı da daima ortak olarak bulacaklardır."
Obama'nın bir birini izleyen bu açıklamalarını okuyan bir kimse bunların arkasında birçok gerçeklerin olduğunu görecektir: Mesela Obama yönetiminin Suriye'de kan denizinin içerisine daldığını, Suriye ayaklanmasını ortadan kaldırma noktasında başarısız olmasının sonucunda ciddî olarak askerî bir müdahaleyi düşündüğünü, çünkü bunu İslamî Hilafet Devleti'nin kurulması yönünde ilerleyen Suriye için bir çözüm olarak gördüğünü, buna tahammül edip güç yetiremediğini, bunun kendisi için gerçek bir tehdit oluşturacağını düşündüğünü görecektir. Bununla birlikte Suriye müdahalesinin, Obama'nın yükselttiği sloganlara ve Afganistan'dan çekilme programları için koyduğu şeylere ters olduğu da bilinmektedir... Ayrıca Amerika'nın, Esed'in ardından kendisi için istikrarlı bir rejim ortaya çıkarmak amacıyla çalıştığını da görecektir ki Suriye halkının geleceğinin şekillenmesinde onun daimi ortağı olma isteğinin boyutu buna işaret etmektedir. Ardından insanlara yardımlar yapılacağını hatırlatması, sanki 28.01'de Paris'te yapılacak olan konferans ile Suriye'deki olaylardan etkilenen Suriyeliler için 30.01 günü Kuveyt'te düzenlenecek olan Uluslar arası Bağışçılar konferansı'na önceden verilmiş bir yanıt gibidir. Dolayısıyla bu şekilde Obama, Amerika'nın bağış yapanların önde gelenlerinden biri olduğunu söylemek istemektedir.
Ey Şam-Suriye'deki Muhlis, Sabırlı ve Mümin Müslümanlar!
Esed ailesinin zulmüne karşı ayaklanmanın alevlenmesinden bu yana Amerika'dan, ister doğrudan isterse dolaylı olarak olsun bölgedeki ve tüm dünyadaki ajanları ve kuyrukları yoluyla dağları bile yerinden oynatacak şekilde devam eden komplodan başka bir şey işitmedik. Dolayısıyla bizim velimiz Allah olmamış olsaydı bu yetim olanazim ayaklanmada Allah korusun kaybolup gidecektik. Bu yüzden Muhalefete, Koalisyona ve bu ikisinin konseylerine deriz ki; başta Amerika olmak üzere Batı'nın sizleri sadece kendi çıkarı için kullandığını anlamanızın zamanı gelmedi mi? Zira onlar, Esed ailesinin döneminde olduğu gibi Suriye'yi tamamen kendilerine teslim etmediğiniz sürece asla sizlerden razı olmayacaklardır? Nitekim bizler, Allah'a ve O'nun nusret vaadine güvenmekte olup Allah'ın izniyle ayaklanmalarının nusret bulacağı hususunda Suriye'deki Müslümanları müjdeleriz. Çünkü onlar, Amerika'dan değil de Allah'tan korkan kimselerdir. Dahası Amerika ondan korkmakta olup Müslümanlar onun gözetleyicisi olacaklardır. Dolayısıyla bugün Müslümanlar, Batı ile olan uluslar arası çatışmalarında güçlerini artırırlarken Amerika ise gittikçe zayıflamaktadır.
إِنَّا لَنَنْصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الأَشْهَادُ يَوْمَ لا يَنْفَعُ الظَّالِمِينَ مَعْذِرَتُهُمْ وَلَهُمُ اللَّعْنَةُ وَلَهُمْ سُوءُ الدَّار "Muhakkak ki Resullerimize ve iman edenlere hem bu dünya hayatında hem de şahitlerin (şahitlik için) kalkacakları günde nusret vereceğiz. O gün zalimlere, özür dilemeleri hiçbir fayda sağlamaz. Artık lanet de onlarındır, kötü yurt da onlarındır!" [Mümin 51 52]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
H. 19 Rabi-ul Evve 1434
M. Perşembe, 31 Ocak 2013