Cenin kampının Yahudi ordu güçleri tarafından acımasız ve insafsız bir şekilde işgal edilmesinin ve bu güçlerin ölüm, yıkım ve fesada yol açmasının ardından Hizb-ut Tahrir, mübarek Filistin topraklarında El Halil, Ramallah ve Kalkilya şehirlerinde "Cenin için Zafer ve Müslüman Ordulardan Destek Aramak" başlıklı kitlesel eylemler düzenledi.

İslam ümmetinin ordularına hitaben yapılan konuşmalar "Allahu Ekber... Müslümanların ordularında insanların gayreti ne zaman hareket edecek ki, Mescid-i Aksa'nın avlularında onların lejyonlarının büyüdüğünü görüyoruz. Allahu Ekber... Mısır ordusu günün bir saatinde Yahudi varlığını kökünden kazımaya muktedir değil mi?

Ürdün ordusu Yahudi varlığını ezmeye ve varlığından çıkarmaya muktedir değil mi? Türkiye ve Pakistan orduları Kudüs'ü özgürleştirmeye ve Allah'ın vaadini ve Resulünün müjdesini yerine getirmeye muktedir değil mi?!"

Konuşmada ayrıca Cenin ve kampındaki mücahitlerin kahramanlıklarından da bahsedilerek şu ifadelere yer verildi "Kahramanlık diyarı Cenin'de az sayıda kahraman mücahit uçakların, zırhlı araçların ve binlerce askerin karşısında dimdik durdu ve silahlarını bırakmadılar, peki ya siz ey Müslüman orduların askerleri? Bu mücahitlerin sebatı ve kararlılığı. Düşmanınızla alay etti, sonra utançla giyinmiş olarak çıktılar ve bu, müminlerin düşmanlarıyla yüzleşmedeki güçlerini ve kararlılıklarını ortaya koyuyor. Bu kahramanların sebatı ve az sayı ve teçhizatlarına rağmen savaşmaları, ümmetin ordularına pranga vuran zalim yöneticileri ifşa etmektedir.

İslam'ın ve Mescid-i Aksa'nın Nusreti görevlerini yerine getirmektedirler.

Konuşmalarda ayrıca yöneticilerin bu olaylar karşısındaki utanç verici tutumuna da değinilerek şöyle denildi: "Gazaba uğrayanlar sabah akşam Mescid-i Aksa'ya saygısızlık ediyor, evleri yıkıyor ve kan döküyor, sonra da birileri çıkıp "İsrail'i" kırmızı çizgileri aşmaması konusunda uyarıyor! Hangi kırmızı çizgilerden bahsediyorsunuz? Evler yıkıldıktan, insanlar yerlerinden edildikten, kan döküldükten ve Mescid-i Aksa'ya saygısızlık yapıldıktan sonraki kırmızı çizgiler mi?!"

Protesto, mübarek toprakların insanlarına sabır, sebat ve imanda yücelme, ümitsizliğe kapılmama ve onu etkilemek için çalışma çağrısında bulunarak sona erdi. Cenin kampı halkı, İslam ümmetine ve ordularına Cenin'deki halkınızın ve kardeşlerinizin yardımına koşun diye seslendikleri El Halil standında yürekleri dağlayan, İslam akidesini ve duygularını harekete geçiren güçlü bir mesaj ortaya koydu. Onların arkasında gerçek bir bağ olsaydı nasıl olurdu? Yanlarında ve önlerinde Ürdün, Mısır ya da Hicaz ordusu gibi tankları, uçakları, füzeleri ve savaşmak için eğitilmiş askerleri olan ordular olsaydı nasıl olurdu? Silahlarınızla neyi bekliyorsunuz?! Mescid-i Aksa'nın kurtuluşunu özlemiyor musunuz? Selahaddin gibi olmayı arzulamıyor musunuz? Bunlar konuşulanlardan bazı bölümlerdi.

Konuşmacılar, ümmete görevini hatırlatarak, mübarek toprakları özgürleştirebilecek güçlü bir ümmet olduğunu ve Yahudi varlığının buna karşı koyabilecek güçte olmadığını belirterek, Filistin'e ve mübarek toprakların halkına karşı görevini yerine getirmemesinin ihanet ve büyük bir günah olacağı konusunda ümmeti uyardı.

Hizb-ut Tahrir'in Mübarek Toprak - Filistin'deki Merkezi Medya Ofisi Delegesi

Ramallah'ta Cenin Halkına Destek Eylemi

Kalkilya'da Cenin Halkına Destek Eylemi

Halil El-Rahman'da Cenin Halkına Destek Eylemi

Cenin Halkına Destek Eylemlerinin Görsel Raporu

İlgili Bağlantılar: