KöklüDeğişim Dergisi tarafından Suriye Büyükelçiliği önünde düzenlenen “Türkiye İçin İftar Vakti Suriye İçin Kan, Acı, Gözyaşı” başlıklı basın açıklaması ve ardından gerçekleştirilen iftar genç-yaşlı kadın-çocuk demeden binlerce Müslümanın çoşkulu katılımıyla gerçekleştirildi.

Program Kur’an tilavetiyle başladı. Kur’an tilavetinin ardından KöklüDeğişim Dergisi yazarlarından Abdullah İmamoğlu tarafından bir basın açıklaması okundu.

“Müminler ancak kardeştir” ayetine icabet edip gelen ve Suriye’deki kardeşlerini yalnız bırakmayan kardeşlerini selamlayan İmamoğlu Suriye’de Müslümanların kıyamı hayır üzere 3. yılını yaşarken mücadelenin ve imtihanın şiddetinin de doruk noktaya ulaştığını rakamların binlerle ifade edildiğini, bir Müminin katledilmesi dünyanın yok olup gitmesinden daha azamken, artık Müslüman katliamını sayı ile ölçmekten haya eder olduklarını Suriye’den zulüm örnekleri vererek ifade etti.

Müslümanların başındaki yöneticiler özellikle Başbakan Erdoğan için Müslüman kanının değeri nedir? sorusunu soran İmamoğlu yöneticilerin yaptıkları icraatların kıytırık üç-beş açıklamanın dışına çıkmadığını, ABD’nin ve Batı’nın direktifleri doğrultusunda hareket edip Batı’ya kucak açan zalim ve hain yöneticilerin vebalinin çok büyük olduğunu ifade etti.

Suriye’de yaşanan zulmün Müslümanlara mesuliyetlerini hatırlatması gerektiğini belirten İmamoğlu bu mesuliyetin başında ise ‘marufu emretmek ve münkerden nehyetme’nin geldiğini, en büyük münkerin ise yöneticilerin Müslüman kanı üzerinden pazarlık yapması, az bir menfaat karşılığında kardeş kanı ve Suriye’yi satması olduğunu ifade etti. Ayrıca zâlim sultan/yönetici karşısında marufu emretmenin, hak sözü söylemenin cihadın en faziletlisi olduğunu söyleyen İmamoğlu Köklü Değişim olarak, Rabblerinin emri gereği hiçbir kınayıcının kınamasına aldırmadan, zâlimlere hak sözü söylemeye, münkere karşı koymaya devam ettiklerini ve Allah’ın izni ile devam edeceklerini belirtti.

Suriyeli Müslüman kardeşlerimize karşı diğer Müslümanların sorumluluğunun ise Müslüman kardeşini düşmana teslim etmemek, derdiyle dertlenerek sabahlamak ve vahdetin emaresi olarak vücudun azaları gibi olmak olduğunu hatırlatan İmamoğlu son olarak; Suriye halkının ne istediğini, ne için hayatlarını feda ettikleri sorusunu sorarak cevabını verdi:

Suriyeli Müslümanların herşeye rağmen Hilafet istediğini ve sokakları, meydanları “ Eşşab yurid Hilafe İslamiyye” haykırışlarıyla inlettiklerini ifade eden İmamoğlu Müslümanların arkasında korunduğu ve savaştığı kalkanının adı olan Hilâfet için Müslümanların gerekli cehd ve azmi ortaya koyması gerektiğini belirterek basın açıklamasını sonlandırdı.

Ardından iftar vaktinin gelmesiyle birlikte pratik ve hızlı bir organizasyonla yere serilen şilteler üzerinde katılımcı Müslümanlar su, hurma, simit ve ayran eşliğinde iftarlarını açtılar.

Sonrasında açık alanda kılınan akşam namazının ardından Müslümanlar Suriye sokaklarından görüntüler eşliğinde hep bir ağızdan söyledikleri Suriye devrim marşları ve “men la gayrake ya Allah” “ lebbeyk lebbeyk lebbeyke Ya Allah” sloganlarıyla Ankarayı inlettiler.

İki küçük Müslüman’ın Suriyeli Zeynep’in hikayesini anlatan şiiri seslendirmeleriyle duygulu anlar yaşayan katılımcılar sonrasında hep birlikte yapılan dua ile Rablerinden Suriyeli Müslümanlar ve yeryüzündeki tüm mustazaf Müslümanlar için yardım ve Allah’ın indirdikleriyle hükmederek Müslümanları koruyup kollayacak bir halife için dua ettiler.

Ayrıca programa Suriye Halep’ten canlı olarak bağlanan Hizb-ut Tahrir Suriye Medya Bürosu Başkanı Hişam el Baba’da Türkiyeli duyarlı Müslümanlara Suriye’yi unutturmadıkları için teşekkür ederek Suriye Devrimi’nin İslami bir devrim olduğunu, zalim ve kafirler istemese de yolunda azimle Hilafet’e doğru yürüdüğünü ifade etti.

Son olarak katılımcı Müslümanların yumrukları havada gerçekleştirdikleri Suriye’yi unutmayıp unutturmayacaklarına ve nerede olursa olsun mazlumun yanında zalimin karşısında olacaklarına ve yeryüzünde Allah’ın indirdikleriyle hükmedecek bir Hilafet Devleti’nin kurulması için çalışacaklarına dair yemin ile program sona erdi.

Suriyeli kardeşleri için ekmeklerini, sevgilerini, öfkelerini paylaşarak Suriyeli kardeşlerini yalnız bırakmayan Müslümanlar  “Eşşab yurid Hilafe İslamiyye” “ La ilahe illallah el hilafetu vadullah” sloganlarıyla olaysız dağıldılar.