Perşembe, 19 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Türkiye Rejiminin Hilafet Tahammülsüzlüğü

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Türkiye Rejiminin Hilafet Tahammülsüzlüğü

Haber:

Hilafetin yıkılışının hicrî 100'üncü yılı münasebetiyle birçok yerde "Hilafetsiz yüz yıl yeter artık" başlığıyla şubat ayı başında İstanbul'da, 2 gün önce ise Bilecik'te yapılan video çekimlerinin sosyal medyada paylaşılmasının ardından toplamda 7 kişi gözaltına alınmıştı.

Bilecik'te çektikleri video sonrası Bursa'daki evlerinde gözaltına alınanların ardından bu kez Afyonkarahisar'ın Amuriye bölgesinde video çeken 5 kadından 4'ü Ankara'daki evlerinde sabah saatlerinde gözaltına alındı.

Konuyla ilgili Köklü Değişim'den yapılan yazılı açıklamada, "Bu kez zulüm Afyonkarahisar Amuriye'de video çeken biri 16 yaşında 4 Müslüman bacımıza yönelik yapıldı. Bu sabah evlerinden alınan Müzeyyen Sevinç, Hatice Yıldız, Zehra Yavuzkan ve 16 yaşındaki Saliha Yıldız, ifadeleri alınmak üzere ilgili birimlere götürüldüler. Sadece Müslüman kadınların esaretten kurtarılması ve Hilafetin kurulması için çağrı videosu çeken bacılarımıza yapılan bu gözaltı, 28 Şubat uygulamalarına çok benzemektedir." denildi. (http://ilkha.com/)

Yorum:

H. Receb 1342 M. Mart 1924 yılında, Arap ve Türklerden oluşan hainlerin kafir Batı ile yapmış iş birliği neticesinde Hilafet Devleti’nin yıkılmasının ardından Müslümanların hamisi ve korunağı kaybolmuş ve Müslümanlar, Batılı kafirlerin ve onların açgözlü yerli işbirlikçilerinin üzerine üşüştüğü sofralar haline gelmiştir. Bunun üzerine Batı, İslam’a ve Müslümanlara karşı işlemiş olduğu bu iğrençliğinin üzerini örtmek ve Müslümanların temiz İslam anlayışlarını çarpıtmak için pratikte uygulanması imkânsız olan birçok uydurma fikirler ortaya atmışlardır. İşte bu fikirlerden bir tanesi de kadınlar hakkındaki safsataları olmuştur. Örneğin, Eylül 1791’de Fransız Millet Meclisinin yasa çıkarması için Fransız yazar Olympe de Gouges tarafından yayınlanan kadın ve kadın yurttaş hakları bildirgesinde geçen şu maddelerdir:

Madde 1: Kadın özgür doğar ve erkeklerle haklar bakımından eşittir.

Madde 2: Her siyasi derneğin amacı, kadın ve erkeğin, doğal ve daimi haklarını korumaktır. Bu haklar; özgürlük, mülkiyet, güvenlik ve özellikle baskıya karşı koymaktır.

Madde 11: Fikir ve düşüncelerin özgürce ifadesi kadın haklarının en değerli maddelerinden biridir.

Madde 12: Kadınların ve kadın yurttaşların haklarının güvence altına alınması.

İşte ümmetin kalkanının kırılmasından sonra kafir Batı’nın kadınlar hakkında ortaya atmış olduğu bu ütopik fikirler uygulamaya konulmuştur.

Dolayısıyla Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin de kadınlar hakkında benimsemiş olduğu fikirler bu anlayış üzerine bina edilmiştir. Ama bu fikirler, tüm kadınlar için değil sadece kafir Laik Batı’nın İslam beldelerine pazarladığı demokratik fikirleri kabul eden kadınlar için uygulanmıştır. İslam akidesini ve bu akideden fışkıran şeri hükümleri benimseyen kadınlar üzerinde asla uygulanmamıştır. Bunun en açık ve güncel örneği sırf Allah’ın bir emri olan Hilafet Devleti’nin kurulması çağrısında bulundukları için Müslüman dört bacımızın hayasız bir şekilde evlerinden alınarak sorgulanmak üzere emniyete götürülmeleri olmuştur.

Kafir Batı’nın ve ona göbekten bağlı olan yerli işbirlikçi ajanlarının bu tavrı göstermelerini artık garipsemiyoruz. Çünkü onların dünyaya yaydıkları pislikleri, sadece Müslümanlar için değil, tüm dünya halkları için açığa çıkmıştır. Bizim garipsediğimiz ve bizi şaşırtan şey, Müslüman Türkiye halkının, alimlerin, kanaat önderlerinin, İslami vakıf ve derneklerin bu utanç verici durum karşısında gereken tepkiyi göstermemiş olmalarıdır.

Ey Müslüman Türkiye halkı, ey alimleri ve kanaat önderleri ve ey İslami dernek ve vakıflar:

Sizler; Beni Kaynuka Yahudilerinden kuyumcu olan bir Yahudinin Ensarlı Müslüman bir kadına yapmış olduğu iğrenç davranışının ardından meydana gelenler sonucunda, Beni Kaynuka Yahudilerini sürgün eden Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in ümmeti değil misiniz?

Sizler; bir kadının feryadı üzerine 4000 kişilik ordu hazırlayıp Rumları yerle yeksan eden Halife Mut’asım Billah’ın torunları değil misiniz?

Haydi o zaman Peygamber efendimizin pak ümmeti ve Mutasım’ın onurlu torunları olduğunuzu hatırlayıp harekete geçin ve hem İslam davasına gönül vermiş bu bacılarımızı hem de tüm İslam topraklarında en iğrenç zulümle karşılaşan diğer Müslüman bacılarımızı kurtarmak için yıkılışının 100. Yılında Hilafet’i kurun.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ramazan Ebu Furkan

#MüslümanBacılarGözaltında
#HilafetİstemekSuçDeğildir
 
#أقيموا_الخلافة
#ReturnTheKhilafah
#YenidenHilafet
#خلافت_کو_قائم_کرو
 

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER