Haber-Yorum

Türkiye Rejimi Tarihi Miras Olarak Hilafet İle Mücadele Ediyor Ve Siyasi Proje Olarak da Onunla Savaşıyor

Haber:

Hizb-ut Tahrir’in, Hilafet’i Kurun başlığı altında düzenlediği küresel kampanya çerçevesinde Türkiye rejimi, Amuriye bölgesinde İslami Hilafet’in kurulmasını talep eden bir video çekmelerinin akabinde Hizb-ut Tahrir üyesi 5 kadını tutukladı.

Yorum:

Daha geçen yıl birkaç ay önce Türkiye’nin en yüksek yargı mercilerinden biri olan Türk Danıştay’ı, Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesi kararını iptal eden bir karar yayınladı. Bu da müzeye dönüştürülmesinden 86 yıl sonra yeniden cami olacağı anlamına gelmektedir.  Nitekim açılışının ardından Ayasofya’da ilk Cuma namazını kılan binlerce kişinin arasına Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan da katıldı. Erdoğan’ın resmi hesaplarından Arapça versiyonunu da yayınladığı açıklama metinlerinden biri de Ayasofya’nın dönüştürülmesi hakkında olmuştur: “Ayasofya’nın dirilişi, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğe kavuşmasının habercisidir. Onun dirilişi, dünyanın dört bir tarafındaki Müslümanların karanlık çağlardan çıkmak için yeni bir geri dönüşü temsil ediyor.” Osmanlı Hilafeti’nin imajıyla flört etme çabasını Erdoğan, “Buhara’dan Endülüs’e kadar medeniyetimizi simgeleyen tüm şehirlere kalpten gönderilmiş bir barış” adımı olarak değerlendirdi. 

Özellikle parti milletvekillerinin Türkiye Cumhuriyeti için 1924 yılında yıkılan Osmanlı Devleti’nin sloganını taklit eden yeni bir resmi slogan hazırlama önerisinde bulunmalarının ardından Adalet ve Kalkınma Partisi, siyasi projelerini pazarlamak için Kudüs’ün savunulmasını, El-Aksa’nın kurtuluşunu ve Filistin’in desteklenmesini kullanmakta çok başarılı oldu. 

Erdoğan’ın, Osmanlı Hilafeti’ni ve atalarının miraslarını övme ve Hilafet’in başkenti olarak İstanbul’un adını yüceltmekle ilgili tutumları birbirini takip etti. Hatta siyasi olarak saf olan bazı Laikler, AKP’nin siyasi projesine uyarıda bulunma ve Erdoğan’a saldırma çağrısında bulundular. Çünkü bu, Mustafa Kemal’in kurduğu Laik Cumhuriyet rejimini tehdit etmektedir. Başka bir grup da Erdoğan’a tam desteğini ifade etti ve onu Müslümanların Halifesi olarak nitelendirdi.  

Böylece Erdoğan, partisi ve rejimi, insanların daha fazla popülaritesini elde etmek, muhafazakarları kazanmak ve Türkiye sınırlarını aşarak Arap ülkelerine ulaşan bir destek üssü oluşturmak için Osmanlı Hilafeti’nin mirasına sarılmaya ve yeni Fatihler rolü oynamaya devam ediyor. 

Türkiye’de Hilafet, Kemalist Türk devletine karşı olan gerçek bir siyasi proje haline geldiği zaman, tüm Müslümanları temsil eden bir devlet olarak İslami Hilafet mefhumunun canlanmasını sağlayacak, İslam ile hükmedecek, ümmeti kendi temelinde kalkınmaya ve Allah’ın şeriatını uygulayarak siyasi hayatın yeniden başlatılmasına davet edecek, Amerika, İngiltere, Fransa ve diğer kafir ülkelere karşı savaş ilan edecek ve Kapitalist medeniyeti yerle bir edecektir. Ama şimdiki Türkiye rejimi, Hilafet fikriyle savaşmakta, ona davet edenleri takip etmekte ve bu Hilafet davetini taşıyan herkese tutuklama ve ağır ceza kampanyaları başlatmaktadır.

Burada Türkiye rejimi, -cumhurbaşkanı, parti ve sistem olarak- Osmanlı Hilafeti’nin mirasını terk ediyor, Laiklik ve Kemalizm’in ipine sarılıyor ve din olarak İslam ve onun devleti hakkındaki gerçek tutumunu ortaya koyuyorlar.   

Türkiye’deki Hizb-ut Tahrir gençlerinin takip edilmeleri, tutuklanmaları ve uzun yıllar hapis cezasına çarptırılmaları bir ilk değildir. Bilakis Türkiye’deki Hizb-ut Tahrir’in, hapishanelerde, gözaltı merkezlerinde ve istihbarat bodrumlarında uzun bir geçmişi vardır. Ancak bu kez Türkiye rejimi, İslami Hilafet’i kurma talebinde bulunmalarının, Amuriye bölgesinde Va Mu’tasımah… Va Halifatah nidasında bulunmalarının ve ümmete, aynı Amuriye’de Va Mu’tasımah çığlığı atan ve Abbasi Halifesinin de onun bu çağrısına Rum kalelerini yıkmak için görkemli bir orduyla cevap verdiği Müslüman bir kadını hatırlatmalarının ardından, tutuklananlar arasında emzikli bebeği olan bir bayanın da olduğu kadınların peşine düştü.  

Bugün Amuriye, kahraman adamların tutumlarına, muhteşem seslere ve mücahitlerin tekbirlerine tanık olmasının ardından ihanete, erkeklikten yoksunluğa ve Müslümanların onurlarının ihlal edilmesine tanık olmaktadır!

Hain Türkiye rejimi, batılın bir tura çıktığını hakkın ise gezileri ve turlarının olduğunu bilsin. Zira onun savaş açtığı Hilafet, daha önce yaptığı gibi özgür Müslümanların intikamını alacak ve hainlerin kökünü kazıyacaktır.     

Tutuklanan bacılarımıza gelince: Kim Allah’a yardım ederse Allah da ona yardım eder. Zira bu dinin yücelmesi, güçlü azimlere, dik omuzlara ve aynen sizler gibi adam gibi kadınlara muhtaçtır. وَاللّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ“Allah işinde galiptir fakat insanların çoğu bunu bilmez!” [Yusuf-21] 

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Nesrin Buzafiri