HABER-YORUM

(Tercüme)

Mısır, Lübnan Ve Irak’taki Seçimler… Hiçbir Şeyi Değiştirmeyecek!

HABER:

Kimse seçimlerin büyük bir değişime yol açmasını beklemiyor, çünkü çoğu kişi sonuçların belli olduğuna inanıyor. (Wall Street Journal)

YORUM:

Prestijli bir Amerikan gazetesinde yayınlanan raporda, seçimlerin hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini söylemesinden dolayı birkaç soru ortaya çıkıyor. Demokratik sistemdeki seçimlerin hiçbir şeyi değiştiremeyeceği bilinse de, seçimler sistemin kendi kendini yeniden canlandırmasının bir aracıdır. Bu Lübnan, Irak, Mısır, İngiltere, Amerika ve benzeri ülkeler için geçerlidir. Halkın kendi kendini yöneteceği kuralı bir yalandır ve bu kuralın geçersizliğini tarihi olaylar defalarca kanıtlanmıştır.

Ama kısmen de olsa, insanların kararın bir parçası oldukları, onları zorlayarak ve oy kullanmalarını teşvik ederek kendilerini oylarıyla ifade etmeleri yok olmuştur. Böyle bir raporun Amerikan gazetesinde yayınlanması aynı hedefi ortaya koyuyor. Amerika'nın lisanı hali Müslümanlara şöyle diyor: Bunlar sana emanet ettiğim sistemdir, bu sistem sizin üzerinizdedir ve bu sistem size rağmen güçlü kalacaktır.

Rejim ve ümmet arasındaki uçurum ve düşmanlık çok büyük bir hal aldı. Zira Amerika artık bu sistemler için bir meşruiyet bulmayı umursamıyor. Çünkü temelde, ümmet değişiminin oy sandığından geçtiğine inanmıyor. Bunun en iyi delili devrimlerde ne olduğudur. Örneğin; Mısır'da, Ahmed Şafi ya da Sami Annan'ın adaylığını kabul etmek şekli de olsa mümkün olurdu, fakat karar tam tersiydi. Yine Lübnan'da da iktidardaki milis liderleri, af yasası gibi bazı siyasi adımlar atmış olabilirlerdi, fakat bu kararın tam tersi oldu.

Sömürgecilik kibri ve üstünlük kompleksi ve sözde karşı-devrimleri tekrar tekrar oldu ve tarihi süreç içinde sadece birkaç dakika içinde yapıldı. Zalimler son günlerinde zulmünün zirvesinde ve sağa ve sola vurmak suretiyle yol almaya çalışıyor. Sanki bu şekilde insanları aldattığını düşünüyor, ama sadece kendini kandırıyor.

İslam ümmeti şimdi acil bir ihtiyaç haline gelen kurtuluş arayışındadır. Bu değişim güçlü bir iradeyi gerektirir. İslam'ın gölgesinde, bu büyük ümmet özünde derin bir ideolojiye sahiptir. Ayrıca içerisinde uyanık zümrenin varlığı ümmeti emniyete ulaştırmak için fener olarak yolunu aydınlatmaktadır. Değişim sürecinin tamamlanması, bu gücü elinde bulunduranların bu ümmetten esas bir parça olduklarını akletmeleri kadar bir zaman kalmıştır. Allah Subhanehu ve Teâlâ’dan bunun yakın bir zamanda gerçekleştirmesini temenni ediyoruz.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Abdullatif Davuk