Haber-Yorum

Erdoğan, Şam Devriminin Müzmin Düşmanı Olan İki Yüzlü Biridir!

Haber:

El-Darar El-Şamiye web sitesi 25 Mart 2018 Pazar günü, içerisinde Erdoğan’ın konuşmasını yarıda kesip Guta hakkında etkileyici bir mesaj okuduğuna dair mektubun geçtiği bir haber yayınladı. Hanımefendi mektubunda şöyle dedi: “Doğu Guta’da şu anda 20 bin kişi kaldı. Herkes Doğu Guta’yı terk ediyor. Bizim de akıbetimiz ne olacak belli değil. Erdoğan’a, “Afrin’deki” “Zeytin Dalı” operasyonu gibi bir operasyon başlatması için çağrıda bulundu.”

Yorum:

Haberin başlığında iki okuyucu gurup göze çarpıyor; derin ve aydın bir şekilde değil de yüzeysel okuyucuların duyguları ile oynayan bu kurnaz tilki Erdoğan’a aldanan birinci gurup. Dolayısıyla Erdoğan, kurnazlığı ile bu gurubu inandırıp kendini alkışlatabiliyor. Ayrıca bu Arap medyası, onu ve hiçbir değeri olmayan açıklamalarında teşvik etmeyi bırakmadığı “ılımlı İslam’ı” destekliyor. Bir de haberin arkasında neler olduğunu ve satır aralarını dikkatli bir şekilde okuyan ikinci gurup. Bu gurup çok iyi biliyor ki; eğer Erdoğan Şam halkına gerçekten düşkün olmuş olsaydı, yıllardır ordusunu harekete geçirir, devrimin düşmanları ve ölümcül yıkıcı silahlarla Şam halkını bombardımana tutanlarla savaşırdı!     Peki Beşşar rejiminin düşmesi, bölgede Amerika, Rusya ve İran’ın çalışmalarının başarısızlığa uğraması için sadece Doğu Guta’nın değil, Şam halkının çığlıklarına ve acılarına gerçek bir cevap vermekten Erdoğan’ı alıkoyan nedir acaba?!  Oysa bu hanımefendi, ordusu, uçakları ve tankları olan bir devletin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yalvarıp yakarıyor. Ancak Şam devriminin müzmin düşmanlarından birisi olan Erdoğan, uçak ve tanklarını Müslümanların birincil düşmanı Amerika’nın emriyle harekete geçiriyor. Bu, politikacıların açıklamalarında gayet net olan bir husustur:

Şimdi “Hizb-ut Tahrir’in Emiri Celil Alim Ata İbn-u Ebu Halil Ebu Raşta’nın 24.01.2018 tarihinde, Kuzey Suriye’ye Düzenlenen ‘Zeytin Dalı Harekâtı’nın Amacı Nedir?” başlıklı soru-cevaptan bir alıntı yapıyoruz. “…İşte Erdoğan, rejimin Halep’e girişine kolaylık sağlamak amacıyla yaptığı Fırat Kalkanı Operasyonunu tekrarlıyor. Bu sefer de rejimin İdlib’e girişini kolaylaştırmak için sanal bir “Zeytin Dalı” Harekâtı başlattı. Suriye rejimi, İdlib’e doğru ilerlerken ve Ebu Zuhur Askeri Havaalanı’nı kuşatma altına almışken Erdoğan’ın Afrin’e yönelik harekât başlatması oldukça manidar! Harekâta yaklaşık 25 bin silahlı muhalif katılıyor. Feylaku’ş Şam’ın komutanı Yasir Abdurrahim’e göre “Türkiye’nin Afrin harekâtına yaklaşık 25 bin silahlı “Özgür Suriye Ordusu” katılıyor...” [23.01.2018 Rusya Today] Harekât, Amerika’nın bilgisi ve onayı dâhilindedir. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu basın mensuplarına yaptığı açıklamada, dün akşam (15.01.2018) Kanada’da ABD Savunma Bakanı James Mattis ile Suriye konusunu konuştuklarını, hem muhtemel sınır birlikleri hem de Türkiye’nin Afrin’e düzenleyeceği operasyonu ele aldıklarını kaydetti. Çavuşoğlu ayrıca Kanada’nın Vancouver kentinde düzenlenen Kuzey Kore konulu Dışişleri Bakanları Zirvesi’nde ABD Dışişleri Bakanı Tillerson ile de görüştüğünü söyledi. Çavuşoğlu, Mattis ile görüşmesine ilişkin, “Kendisi bu konudaki haberlere inanmamamızı ve bu konuyu bizzat takip ettiğini söyledi” dedi. [17.01.2018 Anadolu Ajansı]… Buna göre Türkiye’nin Suriye’ye düzenlediği harekâtın amacı, Amerikan projelerine uşaklık yapmak ve Suriye’de laik rejimi perçinlemektir. Erdoğan’ın yaptığı küstahça açıklamalar, tıpkı daha önce ikinci Hama’ya izin vermeyeceğiz demesi gibi, söylemlerle ve eyleme evirilmeyen ateşli açıklamalarla sıradan insanları kandırmaktan başka bir şey değildir. Oysa rejim, neredeyse tüm şehir ve kasabalarda pek çok Hama katliamı işledi...(Bitti.)

Bu nedenle duyguları ve içi boş sloganlarla harekete geçen birinci guruba diyoruz ki;  bu yalancıya aldanmayın. Onun tatlı konuşmasına bakmayın. Zira onun sözlerinin arkasında bir katilin zehiri vardır! İkinci gurubu da diyoruz ki; Erdoğan’ın bir hain ve Amerikan ajanı olduğunu fark etmeniz sizleri, onun hainliğini, oyunlarını, İslam’a ve Müslümanlara olan ihanetini ifşa etmek için ciddi bir şekilde çalışmaya, sadece Erdoğan’ın değil Müslümanların başındaki tüm zalim yöneticilerin ihanetini ve ajanlığını ifşa etmek için gecelerini gündüzlerine katan muhlislerle birlikte çalışmaya sevk etmelidir. Bu da Müslümanları koruyacak ve onları savunacak bir devletin kurulması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla Suriye halkının ayaklandığı ve İslam ümmetinin istediği şey işte budur. İşte tüm dünya, bu gayenin gerçekleşmesini engellemek için çabalıyor.    

Şâm El-Izze Et-Tuveyl - Filistin

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Radyosu İçin Yazdı