HABER-YORUM

(Tercüme)

Andican Katliamına Bir Bakış

HABER:

Ozodlik.org web sitesi 13 Mayıs'ta "Andican olayları üzerinden 13 yıl geçti: kim, ne, ne zaman ve nerede?" başlıklı bir makale yayınladı. Makalede şu cümleler geçmektedir; “13 Mayıs sabahı erken saatlerde, Andican halkı bölge yönetim binasının önünde toplandı. Bölge hükümet güçleri tarafından kuşatıldı. Öğleden sonra resmi olmayan verilere göre, bölgede yaklaşık 10.000 kişi toplandı. Halk hükümetin ve Cumhurbaşkanının istifasını talep etmeye başladı. Saat 18:00 civarında halkın üzerine ateş açıldı. İnsanlar üç yöne doğru kaçtı. Cumhurbaşkanı İslam Kerimov olaylardan sonra bir basın toplantısında insanların vurulmasını emretmediğini söyledi. Halk ise, ordunun BTR zırhlı araçlardan açmış olduğu ateş sonucunda vurduğunu iddia etti.”

YORUM:

Andican'da gerçekten ne oldu?

Olayları anlamak için biraz geri dönelim, Ateizm çağrısında bulunan Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra İslam'a davet açık bir şekilde başladı. Bunun neticesi, halkın İslam'a bağlılığı çok hızla yayılmaktaydı. Ayrıca insanlar arasında İslam ile yönetme gerekliliği fikri de yayıldı. Yetkililer bu çağrıdan korkmaya başladıklarında 1999'da suni bir patlama planladılar ve medya aracılığıyla olayı gerçekleştirenlerin teröristler olduğunu yaydılar. Böylece sadık Müslümanları tutuklamaya ve uzun süre onları hapsetmeye başladılar. Hatta bir evden beş veya altı kişi bile mahkûm edildi. Bu olaylar yaşanırken bile, davet devam etti.

Özbekistan doğal gaz ve diğer doğal kaynaklar açısından zengin olmakla birlikte, Özbekistan büyük ölçüde Rusya'ya gaz tedarik ederken, gaz ve elektrik kaynaklarını bloke etmek suretiyle insanlara dağıtmamaktaydı. Sonuç olarak, insanlar haklarını talep etmeye başlamıştı.

13 Mayıs 2005'te Andican'ın Babur Meydanı’nda hükümet güçleri çok sayıda silahsız barışçıl göstericileri vurdu ve ayrıca kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere yüzlerce masum insanı öldürdü.

Müslümanlara ateş açmak, Özbekistan'a özgü bir iş değildir. Müslümanların haklarını talep etmeleri, dünyanın dört bir yanındaki kâfir liderlerini rahatsız etmişti ve kendi diktikleri kukla yöneticiler vasıtasıyla bu insanlardan kurtulmak istiyorlardı. Aslında, yöneticiler, yüzlerce insanın veya belki de binlerce insanın öldüğü Andican'da olduğu gibi bir katliamı batıdaki efendilerinin izni olmadan gerçekleştiremezler. Irak’ta yüz binlerce, hatta milyonlarca insan imha edildi ve hâlâ imha ediliyor. Benzer durum Suriye'de hatta yasaklı silahlar kullanılarak yok ediliyor.

Müslümanlar ancak bir kalkanla korunabilir ve bu tür felaketleri kendilerine reva gören hain yöneticilerden kurtulabilirler. Böyle bir kalkanları olsaydı, kanları böyle akmazdı. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi Vessellem şöyle buyurmuştur: «إِنَّمَا الإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِه». “Şüphesiz ki imam bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” (Buhari, Müslim)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Murad El-Özbeki