Haber-Yorum

Bombalamanın Yoğunlaştırılmasının Ardından Devrim Düşmanlarının Hazırladığı Yeni Bir Tuzak

Haber:

Anadolu Ajansı: Erdoğan, Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde en kısa zamanda İdlib’de ateşkesin sağlanması ve ardından tekrar siyasi sürece odaklanılması gerektiğini vurguladı. 

Yorum:

Bu haber, Rus uçak ve toplarının kurtarılmış bölgelere yönelik yapmış olduğu sistematik bombalamanın ardından geldi. Birçok bölgeyi kapsayacak şekilde genişleyen ve üç yüz binden fazla kişinin sınır bölgelerine göç etmesine yol açan bu bombalamaya, mücrim rejimin Hama’nın kırsalındaki bazı bölgeleri kontrol altına alması eşlik etmiştir.

İlk bakışta bazıları, Erdoğan’ın kan ve namuslar hakkında endişeli olmasından dolayı dostu Putin’den ateşkes talebinde bulunduğunu düşünürlerken diğer yandan ise siyasi çözüm sürecine odaklanılması gerektiği şeklinde zehirli bir haber gizleniyor.

Peki siyasi çözüm nedir? Astana, onu aşkın düzenlenen siyasi çözümün bir parçası değil midir? Onun maddelerinin uygulanmasının sonucunda neler oldu?  Astana anlaşmaları kapsamında rejim, Guta, Dera ve Kuzey Humus kırsalının kontrolünü ele geçirmedi mi? Mücrim üçlü (Rusya, İran ve Türkiye), geçen Eylül ayında Tahran’da onlara yardım edeceklerini ve siyasi çözüme doğru ilerlediklerini açıklamadılar mı?  

 Birçok kez söylediğimiz gibi aslında Amerika’nın siyasi çözümü; Amerika’nın 2012 yılının yazında Cenevre’de onayladığı çözüm olup yerine uygun bir alternatif hazırlayıncaya kadar ajanı Beşşar Esed’i korumak için adım adım bu çözüm üzerinde çalışmaktır. İşte Rusya, Türkiye ve İran’ın tüm adımları, kesinlikle bu bağlamın dışına çıkmamaktadır.

Şimdi ateşkesin talep edilmesi ise; daha öncesinde olduğu gibi “gerilimi azaltan” parlak bir başlıkla siyasi çözümü uygulamaya yönelik bir yol çizmek ve zulüm ve haksızlıktan kurtulmak için büyük fedakarlıkların gösterildiği bir devrimi yok edecek olan zehirli dikeni kabul etmektir.

Ey Müslüman Şam halkı: Türkiye ile daha önceki anlaşmalara bağlı kalan ve efendilerinin diktelerini uygulamaya hazır olan grup liderlerinden oluşan araçlarının rolü artık açığa çıkmıştır. Zira onlar hala kırmızı çizgilerini koruyorlar ve son zamanlarda rejimin işgal etmiş olduğu bölgelerden geri çekilmesi şartıyla anlaşmanın kabul edilmesinin propagandasını yapıyorlar. Bu da yolların açılması ve silahtan arındırılmış bir bölgenin inşa edilmesi de dahil Soçi Anlaşması’nın onaylanması ve şartlarına bağlı kalınmasına vurgu yapılması anlamına geliyor.  

Sakın ha sakın bir kez daha anlaşma ve müzakerelerin tuzağına düşmeyin, destekçilerin diktelerinden uzak bir yolda devam etmeye kararlı olun ve Allah’ın ipine ve O’nun emirlerine sımsıkı sarılın. Size yönelik aldatmanın ve ikiyüzlülüğün ciddiyetine rağmen çok çaba sarfedin ve zaferin peşinde olun. Zira zafer O’nun elindedir ve her şey O’na aittir.

اِنْ تَسْتَفْتِحُوا فَقَدْ جَٓاءَكُمُ الْفَتْحُۚ “(Ey kafirler!) Eğer siz fetih istiyorsanız, işte size fetih geldi.” [Enfal-19]  

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Münir Nasır