Haber-Yorum

Şam Devrimi, Hayatını Korkunç Bir Şekilde Tehdit Eden Gerçek Bir Sınavla Karşı Karşıyadır

Haber:

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cuma günü yaptığı açıklamada, İdlib’deki durumun önümüzdeki Pazartesi günü Ankara’da Rusya ve İran’ın liderleriyle Suriye hakkında yapılacak üçlü zirvede önceliklerinin başında olacağını söyledi.

Suriye hakkında Türkiye, Rusya ve İran arasındaki üçlü zirvenin Rusya’nın Soçi kentinde başladığını ve daha sonra İran ve Türkiye’de yapılmaya devam ettiğini belirtti. (El-Darar El-Şamiye Web Sitesi)

Yorum:

Türkiye rejimi, halkını hayal kırıklığına uğratan ve neden oldukları felaketlere rağmen adım adım kendisiyle birlikte hareket eden liderlerin temsil ettiği Şam devriminin başından beri sahip olduğu kartlara dayanarak kendisine verilen rolü sonuna kadar oynamaya devam ediyor. İşte kartlarının çoğunun halk tarafından yakılmasına neden olan bu felaketler olup buna kurtarılmış bölgelerin geniş alanlarının kaybedilmesi eşlik etmiştir. 

Türkiye rejimi, artık Şam halkı arasında popüler değil. Zira onun komplosu uzak yakın herkes tarafından açığa çıkmış olup hatta herkes, kirli rolü konusunda onu uyarıyor ve olaylar sırasında dayattığı halkayı kırmaya çalışıyor.

Binaenaleyh artık Şam halkı, özellikle Astana Konferansı ve onun uzantısı olan Soçi Konferansı olmak üzere yapılan konferanslara bakmıyorlar. Zira bunlar, bölgeleri birer birer koparan ve Şam halkının alanını yavaş yavaş daraltan hain konferanslardır. Nitekim onlar, 16/09/2019 Pazartesi günü düzenlenmesi planlanan konferansın amacının, Suriye halkının daha fazla bölgeleri kaybetmesine, daha fazla yerinden edilmelerine ve daha fazla ölüm ve yıkımın olmasına neden olacak uluslararası yolların açılmasına yönelik planı tamamlamak için olduğunu biliyorlar.

Suriye halkının karşı karşıya kaldığı ve devrimlerini kaybetmekle tehdit eden büyük bir ikilim vardır ki bu da; grup liderlerinin Türkiye rejimi ile olan bağlantısıdır. İşte burada inşaat işçileri olmalarının ardından onları Şam devriminin belini kıran küreklere dönüştüren bu bağlantıdır.

Artık bu husus herkes tarafından bilinmekte olup bu da Şam halkını, rejimi devirmek ve onun enkazı üzerine İslam’ın yönetimini ikamet etmek olan devrimin hedefini gerçekleştirmek için parça parça olmuş muhlis mücahitleri birleştirecek olan bilinçli ve samimi bir alternatif aramaya sevk etmektedir.  Zira grup liderlerinin başarısızlıklarını kınayan, onların bağlantılarını açığa çıkaran, onların destekçileri ve kararlarıyla bağlantı kurmaktan uzaklaştıracak eylem çağrıları yapan sesler yükselmeye başlamıştır. Peki Suriye halkı durumunu idrak edip meydana gelen büyük sapmaların ardından devrimlerinin gidişatını düzeltecekler mi? İşte umudumuz bu olup hepimiz, Şam ve halkına kefil olan Allah Azze ve Celle’ye güvenmeliyiz. Zira Şam devrimi, hayatını korkunç bir şekilde tehdit eden gerçek bir sınavla karşı karşıyadır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ahmed Abdulvahab