HABER-YORUM

(Tercüme)

İmamali Rahman, İslam'a Karşı Yasaları Sıkılaştırıyor

Haber:

2 Ocak 2020'de Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Millet Meclisi'nin desteğiyle parlamento tarafından kabul edilen bir dizi yasayı imzaladı. İmzalanan yasalar içerisinde yer alan “Aşırılığa karşı mücadele” yasasının, Cumhurbaşkanın önerileri doğrultusunda Tacikistan Savcısı tarafından geliştirildiği belirtiliyor.

Yorum:

2018'in sonunda İmamali Rahman, ülkenin parlamentosuna “Aşırılığa karşı mücadele” konusundaki mevcut yasanın modern gereksinimleri karşılamadığını mesajını verdikten sonra, 2019'un başından itibaren, Tacikistan Cumhuriyeti Savcılığına bağlı Terörle Mücadele ve Aşırılık Bürosu bu yasayı geliştirmeye başladı. Resmi nüshaya göre, bu girişimin amacı; “ülke vatandaşlarının terörist ve aşırılık yanlısı örgütlere ve hareketlere katılımını engellemek ve daha önce yabancı aşırılık yanlısı gruplara katılan insanların da anavatanlarına geri dönmelerini sağlamak”.

Uzmanlar yeni yasaya duyulan ihtiyaç konusunda şaşkına dönerken, zaten Rahman rejiminin, otoritesinin kontrolü altında olmayan herhangi bir İslami hareketi ve ülke halkının yaşamlarında bulunan İslam'ın herhangi bir yönünü kovuşturmak ve yargılamak için kullandığı 2003 yılında kabul edilen bir “Aşırılıkla mücadele” yasası bulunmaktadır. Ülkede başörtüsü takılmasına izin verilmediği, tüm İslami okulları ve binlerce camiyi kapattığı ve evlerde çocuklara din öğretmeyi yasakladığı, ayrıca çocukların camileri ziyaret etmesini yasakladığı ve daha fazlasının bulunduğu bir sır değil. Gözlemciler, rejimin tüm yasal temellerine sahip olabilmesi için sistemin bu tür fiiller için daha ayrıntılı bir yasaya ihtiyaç duyduğuna inanıyorlar. Böylece hiç kimse fiilleriyle yasalara meydan okuyamaz ve yasayı ihlal edemez.

Örneğin, Aralık 2019'da başörtüsü takılmasına yönelik bir baskın sırasında tutuklanan ve onu “ayaklanmalara sebebiyet vermek” suçuyla suçlanan Rajapova sakini Duşanbe Nilofar, Tacikistan Savcısı ile polis memurlarına karşı şikâyette bulundu. Medya daha önce, polis baskınından sonra nakledildiği sino-2 polis binasında hakaret edildiğini ve aşağılandığını bildirmişti.

Bu olayla bağlantılı olarak yurt dışında yaşayan Tacik bir blog yazarı Şerzod Mahmudanov, Cumhurbaşkanlığı idaresiyle bir telefon görüşmesi yaptı. İdare çalışanı, Tacikistan'da başörtüsü takmanın yasak olduğunu itiraf ederek başörtüsü takma ile ilgili soruya cevap vermiş oldu. Aynı zamanda, uluslararası toplantılardaki Tacikistan temsilcileri, ülkelerinde dini baskının yanı sıra İslami giyim yasağının olmadığını açıkça belirtiyorlar. Bu, başörtüsü ile ilgili kafa karışıklığının bir örneğidir. Geçen yıl Tacikistan'daki bazı yetkililer ve din adamları, başörtüsü konusunda çelişkili ifadelerinin yanında bazen de önceki ifadelerine ters açıklamalarda bulundular.

Bu nedenle, Rahman rejimi mevcut yasaları ihlal etmek ve çatışan yasaları kabul etmekle hiç ilgilenmese de, Tacikistan “hukukun üstünlüğü” olarak adlandırılan terimden çok uzak. Bununla birlikte, yetkililer hala ülkenin İslam karşıtı mevzuatını sistematik olarak güncellemektedir. Aktivistlerin yetkililer tarafından alınan adli ve denetleyici önlemlere meydan okumasını önlemek için bilgilendirme nedenleri oluşturmak ve kamuoyunu etkilemek istemektedir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Mansur