HABER-YORUM

(Tercüme)

Rohingya Krizinin Tek Çözümü Yapay Ulus Sınırları Kaldırarak

Nübüvvet Metodu Üzere Hilafet Devletini Kurmaktır

Haber:

Bengal Körfezi'nin Andaman Denizi ile buluştuğu noktada, Rohingyalı mültecileri taşıyan ahşap tekneler bekletiliyor. Şu an 10 haftadan fazla bir zaman geçmesine rağmen, hala Malezya'ya gitmeleri engelleniyor. Malezya ve Bangladeş onların gitmek istedikleri yerdir. Bu hafta itibarıyla teknelerini uydu ile izlemeye çalışan insan hakları grupları, onları izleme yeteneklerini kaybetti çünkü gözden kayboldular. Her tekne en az üç kişi taşıyordu, onlar umutsuzca güvenli bir yurda ihtiyaç duyan ve insan tacirlerinin merhametine teslim olmuş, Rohingya Müslümanlarıdır. (New York Times 01-05-2020)

Yorum:

Hasina hükümeti Rohingyalı Müslümanların bir kısmı için sığınma evleri sağlamaya başlamasına rağmen, asıl soru şu: Hükümete kendilerine sığınma evi vermek için baskı yapmak acılarını sona erdirecek mi? Bu bizi sevgili ümmetimizden olan çaresiz insanlara karşı olan görevlerimizden kurtarıyor mu? Bangladeş'teki küçük düşürücü ve insanlık dışı Rohingya kamplarında yaşama tercihi, güçsüz olan insanlar için daha iyi bir yaşam gibi görünse de krizleri kalıcı bir şekilde bitirmezsek, bu bir günahtır. Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurdu:

«الْمُسْلِمُ أَخُو الْمُسْلِمِ لَا يَظْلِمُهُ وَلَا يُسْلِمُهُ»

 “Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez.”(Buhari)

Onları korumanın tek yolu, baskının ana nedenini, yani yapay ulus-devletin sınırlarını ve sömürgeci Batı'dan bize dayatılan diktatörleri ortadan kaldırmaktır. Bu yöneticiler, ırk ve yapay sınırlar temelinde bölünmemizi sağlamak ve Müslümanların bir ümmet olduklarını hissini öldürmek için bulunmaktadırlar. Bu tağut diktatörlerden kardeşlerimize karşı merhametli olmalarını bekleyemeyiz. Tabii ki, bunlar mültecileri kaynaklarımıza ve ikmalımıza karşı dış tehditler oluşturuyor olarak gösterilecek ve bu kardeşlerimiz pis kamplarda hayvanlar gibi muamele göreceklerdir. Bu nedenle, sömürgeci Batı kâfirlerinden gelen ve bizi ayırmak için çalışan Müslümanların ajan yöneticileri tarafından uygulanan tüm milliyetçi fikirleri reddetmeliyiz. Öyleyse, tüm bölünmüş ülkelerdeki Müslümanları bir araya getirecek ve onları bir ümmete dahil edecek, zayıf ve ezilenleri koruyacak ve tüm ümmeti izzeti ve ihtişamına götürecek olan Nübüvvet Metodu Üzeri ikinci Râşîdi Hilafet Devleti kurma mücadelemize devam edelim. Bu Sadece Bangladeş'teki Rohingyalı Müslümanların veya başka yerdeki Müslümanların asıl hayatını garanti etmekle kalmayacak, bilakis Myanmar ülkesini de fethederek, Budist sistemini dizlerinin üzerine diz çökmeye zorlayacaktır.

Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

«وَإِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ»

“İmam (Halife) bir kalkandır, onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.”

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

İmad El-Emin