Haber-Yorum

Komplo Üzerine Komplo! Hala Yetmedi mi Ey Erdoğan?!

(Tercüme)

Haber:

Bir İtalyan haber sitesi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerikalı mevkidaşı Donald Trump ile ülkede yeni bir dönemin başlayacağına dair bazı anlaşmalara vardıklarının açıklanmasının ardından Libya’daki iç savaşın sona erdiğine dair işaretlerin ufukta belirmeye başladığını söyledi.

"Inside Over" haber sitesi şöyle bir eklemede bulundu: Türk ve Amerikan başkanları tarafından ayrıntıları belirlenmeyen bu anlaşmalar, son on yılda Orta Doğu bölgesindeki olaylara müdahalesi nedeniyle imajı kötüleşmesine rağmen Amerika’nın uluslararası konularda hala olumlu bir rol oynayabileceğini gösteriyor.

Yorum:

Her şeyden önce İngiliz ajanı Kaddafi döneminin sona ermesinin ve birtakım şahısların onun yerine geçmesinin ardından Libya’da olanlar, Amerikalı kovboyların Libya’nın hazinelerine ve kaynaklarına salyalarını akıtıncaya kadar Libya devrimine bindiler ve devrimi hem kendileri hem de kendilerini ortaya çıkaranların çıkarları yönüne doğru sürüklediler. Nitekim onların eski ajanları Hafter’e yardım etmeye devam ettiler, Bingazi’deki İngilizlerin adamlarına karşı bir devrim başlattılar, bu hususta ona yardım edecek birini buldular ve Amerikan dolarları karşılığında kendini satacak birini satın aldılar. Zira Amerika, lojistik ve askeri destek için ajanı Sisi’yi görevlendirdi. Ancak İngiliz ajanlarının ve onların Libya’daki kollarının ajanlıkta çok köklü bir geçmişi bulunmaktadır. Dolayısıyla işlerin, Hafter ve adamlarının temsil ettiği Amerika ve adamlarının çıkarlarına dönüşmesi çok zordu. Bu yüzden Hafter, Amerika’nın hoşnut olduğu ve bunun için yeşil ışık yaktığı çeşitli kaynaklar tarafından kendisine verilen desteği kullanarak meseleyi askeri olarak hızla sonlandırdı. Her zamanki gibi Amerika, hedefine ulaşmak için tüm araçları ve yöntemleri kullanarak Hafter’i arenada yalnız bırakmadı. Böylece Amerika, Hafter ve yardımcıları meseleyi kendi başlarına sonlandırmada başarısız olmalarının ardından aktif ajanı Erdoğan’a Libya sahnesine müdahale etmesini emretti. 

İşte Erdoğan, Libya’nın servetlerinde pay sahibi olması amacıyla Amerika’nın aşağılık hedefini gerçekleştirmek için Libya’daki tüm imkan ve olasılıkları kullanıyor. Böylece cahil Libyalıların kurtarıcısı, meşruiyetin destekçisi ve mazlumların yardımcısı haline geldi! Ama heyhat ki heyhat, bu özelliklerden herhangi birinin taşıyıcısı olmak çok zordur. Ancak Libya halkımız ve muhlislerden uzak yakın herkes, kötülüğüyle ün salmış efendisi Trump yeşil ışık yakmamış olsaydı Türkiye rejiminin kendi topraklarından çıkıp Libya topraklarına gitmeye cesaret edemeyeceğini biliyorlar. Dolayısıyla bu açıklamalar, meselenin üzerinde bir anlaşmaya varıldığını, Amerika’nın Libya’nın servetlerine sahip olması ve burasını Erdoğan sayesinde Amerika’nın çiftlerine dahil olan başka bir çiftlik yapması amacıyla bu aşağılık rolü oynamak için en üst düzeyde bir koordinasyonun olduğunu kanıtlıyor.

Burada birtakım önemli konulara dikkat çekmemiz gerekir: Bunlardan ilki ajan birisi efendisine ne kadar hizmet ederse etsin hiç umurlarında olmaksızın onu bir kenara atacaklar ve kendisini lanetleyen tarihe terk edeceklerdir. Diğer bir husus Ömer Muhtar’ın ülkesi olan Libya kolay bir lokma olmadığı gibi halkı da bilinçsiz değildir… Zira Libya halkı, Amerika ve Türkiye rejiminin ülkelerinin düşmanları olduğunu ve işlerin istedikleri gibi gitmediğini biliyor. Son husus ise Amerika ve ajanlarının fark edemediği bir şey var ki o da; onların tuzakları ve hileleri, asla devam etmeyecektir. Kendilerine ulaştıkları diğer insanlar için devam etse bile.

Son olarak Allah’ın tuzağı çetindir ve kafirlerin tuzağı şüphesiz yok olup gidecektir. Zira olaylar, işlerin hakkı söyleyenlerin maslahatı doğrultusunda seyrettiğini, bu ümmet için sadece Allah Subhanehu ve Teala katında gizli olan ve O’ndan başka hiç kimsenin bilmediği bir ölçü olduğunu, İslam ve Müslümanlar için şafağın doğacağını, onların komploları ve mallarının kendileri için yürek acısı olacağını kanıtlıyor. Bu ise Allahu Teala’nın izniyle çok yakındır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Muhammed Salih - Amerika