Perşembe, 26 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Gerçek Kahraman Erdoğan mı Yoksa Fatih Sultan Mehmet mi?

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber Yorum

Gerçek Kahraman Erdoğan mı Yoksa Fatih Sultan Mehmet mi?

Haber:

Türkiye’deki iktidar partisi olan Adalet ve Kalkınma Partisi sözcüsü, hükümet yanlısı bir derginin Hilafet’in yeniden kurulması çağrısında bulunması sonrasında ülkenin laik bir cumhuriyet olarak kalacağını söyledi. Zira Ömer Çelik Twitter hesabından attığı tweetinde şöyle dedi: “Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir. Bu nitelikleriyle Cumhuriyetimiz hepimizin ortak çatısıdır.” Ve şöyle ekledi: “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Milletimizin duası ve desteğiyle, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemiz ve insanlık için erişilmez denilen hedeflere yürüyoruz. Cumhuriyetimiz parlamaya devam edecektir.” (El-Arabi El-Cedid- 27 Temmuz 2020).

Yorum:

AK Parti yetkilisinin tweetleri, hükümete bağlı Yeni Şafak gazetesinin haftalık dergisi Gerçek Hayat’ın 1924’te kaldırılan Hilafet’in yeniden kurulması çağrısında bulunmasının ardından geldi. Nitekim Gerçek Hayat Dergisi’nin 27 Temmuz tarihli sayısında şöyle geçmiştir: “Şimdi Ayasofya ve Türkiye özgür. Hilafet için toparlanın…” “Şimdi değilse ne zaman?” “Sen değilsen kim?” Bu ifadeler Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a açık atıfta bulunmaktadır. Bu kez Hilafet çağrısı, Allah ona lanet etsin Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal tarafından müzeye dönüştürüldükten 80 yılı aşkın bir süre sonra Türkiye’nin Ayasofya’yı yeniden cami olarak açmasından günler sonra geldi.

H. Cumade’l Ûla 1441 (Herakl’in şehri) Kostantiniye’nin fethinin hicri yıldönümü münasebetiyle hepimiz, Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesinin İslam ümmetinin genç kahramanı Fatih Sultan Mehmet’in (Allah ondan razı olsun) eliyle gerçekleştiğini hatırladık. Nitekim Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: لَتُفْتَحَنَّ الْقُسْطَنْطِينِيَّةُ، فَلَنِعْمَ الْأَمِيرُ أَمِيرُهَا، وَلَنِعْمَ الْجَيْشُ ذَلِكَ الْجَيْشُ “Kostantiniyye elbette fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel bir komutandır, o ordu ne güzel bir ordudur.” Kostantiniye’yi fethetmesinden sonra bu lakapla anılan Fatih,  Kostantiniye’yi daha önce Edirne olan devletinin başkenti yaptı. Kostantiniye’yi fethetmesinin ardından burasını “İslambol”, yani İslam şehri “Daru’l İslam” olarak adlandırdı ve “İstanbul” olarak meşhur oldu.    

Fatih Sultan Mehmed zaferle şehre girdiğinde Ayasofya Kilisesi’nin camiye çevrilmesini emretti. Zira burasını şehirdeki hakimiyetinden dolayı camiye çevirdi. Nitekim Sallallahu Aleyhi ve Sellem, şöyle buyurmuştur: الإِسْلامُ يَعْلُو وَلا يُعْلَى عليه “İslâm en üstündür, hiçbiri ondan daha üstün olamaz.” Diğer kiliseler Hristiyanlara bırakıldı ve Fatih Sultan Mehmed keşişlere koruma sağlayarak onlara adil davranılmasını emretti. Sonra Fatih burada namaz kıldı ve Allah’ın nimeti, bereketi ve fazlı sayesinde cami oldu. Böylece asrın mücrimi Mustafa Kemal burada namaz kılmayı yasaklamasına, burayı kirletmesine ve gelip geçenler için müzeye dönüştürmesine kadar burası tertemiz bir cami olarak kalmaya devam etti!

Bununla birlikte dünyanın dört bir tarafındaki Müslümanlar, sadece İslami jestlerinden dolayı Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bu ümmetin kahramanı olarak görüyorlar. Bu kez Erdoğan, müzeyi camiye çevirme emri sayesinde özellikle Türkiye’deki Müslümanlar olmak üzere İslam ümmeti arasında büyük bir ivme kazandı. Ama bizler Müslümanlar olarak, bu yöneticilerin bazı İslami sloganlarına aldanmamalıyız. Zira tüm bunlar seçimlerde başarı elde etmek içindir. Ayrıca Erdoğan hiçbir zaman İslam’ı temsil etmemiş, aksine laikliği temsil etmiştir. Nitekim Erdoğan liderliğindeki Ak Parti sözcüsünün, hükümete bağlı Yeni Şafak gazetesinin Hilafet’in yeniden canlandırılmasına çağrı yapan haftalık dergisi Gerçek Hayat’a bir cevap olarak Türkiye laiktir ve laik olarak kalmaya devam edecektir şeklindeki sözleri bunu ortaya koymuştur. Ayrıca Erdoğan, daha önce bir röportajında bunu kabul etmiş ve ondan şunlar aktarılmıştır: “Laik devletin varlığı önemli bir adımdır. Laik devlet her inanç grubuna eşit mesafededir. Din işlerinde tarafsız bir devlettir. Gerçek şu ki, devlet tüm dinlerle eşit mesafede olmalıdır.” (Reuters 2016).

Türkiye’nin görüşüne göre tüm dinler eşittir ve İslam’da dahil hepsi aynı mesafededir. Yani devletin, bu dinlerden doğan siyasi yasaları eşit şekilde reddetmesi gerektiğini söylüyor. Bu, Erdoğan’ın İslam’ı değil de laikliği temsil ettiği şeklindeki gerçek doğasını ortaya koyuyor. Dolayısıyla Müslümanların menfaatine yönelik aldığı tüm icraatlar, seçimleri kazanmak ve Amerika’ya hizmet etmek amacıyla iktidara geri dönmek içindir. 

Müslümanlar olarak bizler, bu zamanda gerçek kahramanın kim olduğunu anlamamız gerekiyor. Küfür diyarı olan Kostantiniye’yi Daru’l İslam’a çevirip küfrün sembolü (Ortodoks katedralini) camiye dönüştüren adam mı? Yoksa 400 küsur yıldır cami olan, daha sonra hain Mustafa Kemal tarafından müzeye dönüştürülen müzeyi, bölgede Müslümanların çoğunlukta bulunmasından dolayı camiye dönüştüren adam mı?

Müslümanlar olarak bizler, ister Erdoğan, ister Selman, ister Sisi, ister İmran Han, isterse de benzerleri olsun bu hainlere ve yandaşlarına inanmamalıyız. İslam ümmetimizin gerçek kahramanları, İslam’ın tatbik edilmesi için nusret veren ve Muhammed Fatih’in yaptığı gibi İslam risaletini dünyanın dört bir tarafına yayanlardır. 

Allah Subhanehu Teala’dan bizleri, İslam’ı tatbik etmenin tek yolu olan Hilafet’i ikame etmek ve İslam’ı dünyanın dört bir tarafına yaymak için çalışarak sözlerini yerine getirenlerden eylesin.

Sallallahu Aleyhi ve Sellem, şöyle buyurmuştur:

زُوِيَتْ لِيَ الأَرْضُ حَتَّى رَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا وَأُعْطِيتُ الْكَنْزَيْنِ الأَصْفَرَ - أَوِ الأَحْمَرَ - وَالأَبْيَضَ - يَعْنِي الذَّهَبَ وَالْفِضَّةَ - وَقِيلَ لِي إِنَّ مُلْكَكَ إِلَى حَيْثُ زُوِيَ لَكَ“Yeryüzü benim için dürülüp toplandı, ben de doğusunu da batısını da gördüm. Bana iki hazine verildi. Sarı, kırmızı ve beyaz hazineler, -altın ve gümüş- Bana senin mülkün sana gösterilen yerlere kadar uzanacaktır denildi.”

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Hamîd Bin Ahmed

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER