- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair, İslam’ın Batı İçin Ana Tehdit Olduğu Konusunda Uyarıda Bulundu!
Haber:
Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair, iddia ettiği üzere “İslam ideolojisinin Batı ülkeleri ve bir bütün olarak uluslararası toplum için ana tehdit olduğunu” ifade etti. (RT Arapça)
Yorum:
İngiltere Başbakanı, Batı’nın İslam’a bakışının hakikatini ve İslam düşüncesinin Batı ülkeleri için bir tehdit oluşturduğu gerçeğini açıkça ortaya koymuştur. Bu, 6 Eylül 2021 Pazartesi günü Birleşik Krallık Güvenlik ve Savunma Araştırmaları Enstitüsü'nde yaptığı konuşmada geçti ve dünyayı, “köktenci ideolojiyle savaşmak için birleşik bir yaklaşım geliştirmeye” çağırdı.
Bu, Batılı liderlerin İslam’ın Batılı ülkeler ve uluslararası toplum için gerçek bir tehdit olarak gördüklerine dair ilk uyarı değildir. Ayrıca bu, Batı ile İslam arasındaki hadari çatışmanın doğasını yansıtıyor. Çünkü İslam, Batı hadaratı projesine alternatif hadarata sahip olan tek ideolojidir. Nitekim komünizmin de kendisinden olduğu sosyalizm, onu benimseyen halklar tarafından defnedildi ve geri kalan dinler de bugün, insanlar için hadari olarak bir proje sunamıyor ve onların hayattaki sorunlarına çözüm getiremiyor. Dolayısıyla Kapitalist hadaratını yok edecek ve onun yozlaşmalarını ifşa edecek bu hadarat projesine sahip olan sadece İslam’dır. Şayet bugün İslam’ı tatbik edecek ve onu dünyaya taşıyacak bir devleti olmuş olsaydı, Batı projesinin hezimeti hızlı ve sert olurdu. Çünkü bugün tüm dünya, Batılı hadaratın sefaletinin ve yozlaşmasının acısını çekiyor.
Blair’in, İslam ümmetinde cereyan eden etkileşimleri ve son olarak Batı ile Amerika’nın Afganistan’daki yenilgisini ve zelil bir şekilde işgalciler mezarlığından çıkışlarını fark etmesi, bu ümmetin canlı olduğunu ve hadari projesini inşa etmenin yolunun Nübüvvet Minhacı üzere Hilafeti yeniden kurmaktan geçtiğini hissettiğini göstermektedir.
Bundan dolayı İngiliz yetkili, İslam düşüncesinin kendileri için yaklaşan bir yenilgi olduğu, sömürgecileri İslam ülkelerinden kovacağı, dahası Müslüman gençlerin arasında yerleştirmeye çalıştığı fikirlerini onunla birlikte silip süpüreceği hususunda Batı’yı uyarmıştır.
İslam akidesi, sahibini müjdelere boğan metin bir akidedir. Zira Allah Subhanehu Muhkemi’t Tenzil’de şöyle vaatte bulunmuştur: وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ “Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına dair vaatte bulunmuştur.” [Nur-55] Yine Nebisi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de şöyle bir müjdede bulunmuştur: ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.” İşte onun belirtileri, ufukta yakın görülmektedir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Abdullah Bâzib – Yemen