- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Kremlin, Afganistan Nedeniyle Dur Durak Bilmiyor!
Haber:
15 ve 16 Eylül tarihlerinde Tacikistan’ın Duşanbe kentinde Kolektif Güvenlik Örgütü’nün olağan toplantıları yapıldı. Nitekim Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’ne bağlı bilgi servisine göre uluslararası ve bölgesel güvenlik sorunları ile bunların Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’ne üye devletlerin güvenliği üzerindeki etkilerini tartıştılar. Ana gündemleri ise Afganistan olmuştur.
Törene Ermenistan Cumhuriyeti Başbakanı Nikol Paşinyan, Belarus Cumhurbaşkanı Alexander Lukashenko, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Cabarov, Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin ve Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman katıldılar. Ayrıca toplantıya Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü Genel Sekreteri Stanislav Zas da katıldı.
Yorum:
Afganistan'daki durum kötüleşirken Kremlin ise dur durak bilmiyor. Zira Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü ve Şanghay İşbirliği Örgütü toplantılarının yanı sıra doğu sınırlarını güçlendirmek ve korumak için askeri tatbikatlar yapıldığı gibi özellikle Tacikistan, Kırgızistan ve Özbekistan’da askeri tatbikatlar yapılıyor. Bunun yanında Ekim ve Kasım aylarında, Afgan sınırı yakınlarında büyük çaplı askeri tatbikatlar yapılması da planlanıyor. Dolayısıyla Orta Asya’daki tüm Rus askeri üsleri yüksek alarmdadır.
Bunlar ise yersiz korkulardır. Çünkü Kremlin, bu büyük oyunu başlatanların hırslarının ve fırsatlarının doyumsuz olduğunu biliyor. Dolayısıyla Kremlin, Taliban’dan pek korkmuyor ama peki bu oyunun arkasında kim var ve gelecekte ne olacak?!
Bugün Afganistan’da olanlar bize, IŞİD’in ülke topraklarının çoğunu kolayca ele geçirdiği ve “Hilafet” Devleti’ni ilan ettiği Suriye’deki son olayları hatırlatıyor. Ancak bir süre sonra örgüt yenilgiye uğradı ve kurtarılan topraklar Esed rejiminin kontrolüne geri döndü. Bütün bunlar ise Batılı sömürgecilerin katılımı olmadan meydana gelmişti.
Taliban’ın fazla çaba harcamadan tüm ülkeyi ele geçirdiği ve devletini Afganistan İslam Emirliği ilan ettiği bugün de benzer bir duruma tanık olmaktayız. Dolayısıyla bu başarılı fetihlerden önce Amerika ile bir anlaşmanın yapılması bu sonuçların olacağı anlamına gelmektedir.
Kremlin’in Taliban temsilcileriyle görüşmesine, komşuların sınırlarını ihlal etmeyeceğine dair onlardan aldığı güvencelere ve iyi komşuluk ilişkileri kurma vaatlerine rağmen, Kremlin bölgedeki durumu Taliban’ın kontrol etmediğini anlıyor. Bu nedenle hiç yorulmadan hareket ediyor ve en kötü senaryoya hazırlıklı olmak için askeri tatbikatlar yapıyor.
Ne yazık ki Taliban ülkeyi kontrol ettiklerine inanıyor ve kabine değişikliğiyle ülkenin hükümet sistemini değiştiriyor ancak bu kendi kendini kandırmaktır. Zira devlet sadece şehirlerden ve insanlardan ibaret değildir. Bilakis devlet, insan hayatının çeşitli alanlarındaki kurum sahiplerinin elindeki dev bir mekanizmadır.
Ülkedeki ekonomik alana baktığımızda, ülkenin ekonomi politikasının aynı kaldığını fark ederiz. Hani eğitim müfredatı nerede? İçtimai nizam kanunları nerede? Her şeyden önce İslam Devleti’nin dış politikası olan cihat nerede? Ama bizler, ülkenin eski laik düzeninin bazı kozmetik değişimlerle nasıl çalıştığını görüyoruz. Dolayısıyla sadece İslam Devleti demek yeterli değildir, bilakis mekanizmanın kökten değişmesi gerekmekte ve bunun için de kapsamlı bir program gerekiyor.
Bu programın yokluğu ise Taliban ve tüm Afgan halkı için bir tehdit oluşturuyor. Bu yüzden Amerika, Taliban’ın sistemi değiştirmek ve yeni bir devlet inşa etmek gibi bir programı olmadığını bildiğinden dolayı geri dönmek ve başladığı şeye devam etmek için ülkeyi bir süreliğine terk etmiştir. Ayrıca Kremlin de, Amerika’nın geri döneceğini ve oyunun bizzat Kremlin’in toprakları olan Orta Asya’nın istilasıyla devam edeceğini bildiğinden dolayı bugün, fiilen Rus askeri üsleriyle dolu olan topraklarını savunmak için hazırlık yapmaya başlamıştır.
Bizim rolümüz, Taliban’ın içerisindeki muhlis kardeşlerimize hitap etmek ve onları, Allah’ın emrine icabet etmeye, mevcut sistemi köklü bir şekilde değiştirip Hilafet olan Raşidi İslam Devleti’ni kurmaya dahil olmaya teşvik etmektir! Zira bugün sizler, Afganistan İslam Emirliği’ni ilan edip Kuran ve Sünnete dayalı bir hükümeti terk etmenizin ardından, doğu ile batıdaki düşmanlarla baş başa kalacaksınız. Ama yarın, İkinci Raşidi Hilafet Devleti’nin hayata dönüşünün ilan edilmesiyle birlikte yeni Ensarlar ve İslam’ın nurunu tüm dünyaya yayacak olan tek bir İslam ümmetinin bir parçası olacaksınız!
İşte Hizb-ut Tahrir, İkinci Raşidi Hilafet Devleti’ni kurmak için çalışmakta ve Kur’an ve sünnete dayalı kapsamlı bir program sunmaktadır. Nitekim program, sosyal ilişkiler, ekonomi, eğitim, siyaset ve diğer alanlar gibi insan hayatının tüm alanlarını kapsamaktadır. O halde Hizb-ut Tahrir’in çalışmasına katılmak için acele edin. Zira Allahu Teala, kerim Kitabı’nda şöyle buyurmaktadır: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَج۪يبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْي۪يكُمْۚ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِه۪ وَاَنَّـهُٓ اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasulü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal-24]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Eldar Hamzin