Perşembe, 19 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

Amerika Çinhindi Bölgesi İçin AUKUS Askeri İttifakı İlan Etti

Amerika Çinhindi Bölgesi İçin AUKUS Askeri İttifakı İlan Etti

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Amerika Çinhindi Bölgesi İçin AUKUS Askeri İttifakı İlan Etti

Haber:

Associated Press haber ajansı 15/09/2021 Çarşamba günü, Amerikan Başkanı’nın, Hint-Pasifik bölgesinin güvenliğini sağlamak için Amerika, İngiltere ve Avustralya’yı içeren yeni bir askeri ittifakı (AUKUS) ilan ettiği haberini bildirdi. İlanda bu ittifakın, Avustralya’ya nükleer güçle çalışan denizaltılar sağlamayı da içeren bu bölgedeki güvenlik yeteneklerini geliştirmek için iş birliği yapmayı amaçlandığı geçmektedir. 

Yorum:

Haber ajansları, bu yeni ittifakın duyurulmasının Amerika ve Çin arasındaki büyüyen uçurumu derinleştireceğini bildirdiler. Nitekim Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijian, yeni ittifakın duyurulmasından bir gün sonra ilanı, bölgesel barış ve istikrarı tehdit eden, silahlanma yarışına yol açan ve nükleer silahların yayılmasını önleme çabalarına zarar veren sorumsuz bir hareket olarak nitelendirdi. Ayrıca Amerika-İngiliz ittifakını, uluslararası sahnede soğuk savaş zihniyetine hayranlık duyan bir oyunun aracı olarak nitelendirdi. Dahası Çin medyası Avustralya’yı düşman olarak nitelendirirken, daha da kötüsünü beklemelidir.

Avustralya nükleer denizaltıları inşa etme anlaşmasını kaybeden Fransa'ya gelince, Washington ve Avustralya'daki büyükelçilerini istişare etmek için geri çağırarak yanıt vermiştir ki bu, Fransa’nın öfkesini ve hoşnutsuzluğunu ifade eden bir süreçtir. Nitekim Fransa Dışişleri Bakanı yeni ittifakı ve buna eşlik eden Fransa ile denizaltı anlaşmasının iptalini, müttefiklerin sırtından sapladığı bir bıçak darbesi ve müttefikler ile ortaklar arasında kabul edilemez bir adım olarak nitelendirdi ve sonuçlarının, mevcut ittifak ve iş birliğinin temeline ve Hint-Pasifik konularının Avrupa için önemine etki edeceğini söyledi.

Amerika’nın resmi tutumuna gelince; Başkan Biden 21/09/2021 tarihinde, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Amerika’nın Hint-Pasifik bölgesinde olduğu gibi bölgesel ve küresel önceliklerini belirlediğini ve Amerika’nın bir soğuk savaş başlatmaya çalışmadığını söyledi. Fransa’nın denizaltı anlaşmasını kaybetmesine yönelik öfkesine gelince; Biden, bu anlaşmanın Kapitalist rekabetin hükmüne girdiğini ve Amerika'nın başkalarıyla olan özel ilişkileri ne olursa olsun şiddetle rekabet edeceğini söyledi.   

Bu yeni ittifakı dikkatli bir şekilde gözlemleyen biri, birkaç önemli meseleyi mülahaza etmesi gerekir ki bunların en önemlileri şunlardır: 

Birincisi: Amerika, uluslararası sahnede Rusya ile önemli bir ilişkiden emin olmasının ardından, Çin’in Hint-Pasifik’teki sorunu olan en önemli bölgesel soruna odaklandı. Bu eğilim içinde olan Amerika, Çin’e uluslararası bir güç olarak itibar edilmesini göz ardı etti ve Çin’in Hint-Pasifik bölgesindeki etkisini sınırlamak için çalışmaya geri döndü. 

İkincisi: Amerika artık Çin Dışişleri Bakanı'nın dediği gibi Çin ile soğuk savaş oyununun kurallarını düzenlemekle ilgilenmiyor. Ancak buna mukabil Amerika, Çin ile bir silahlanma yarışını dayatmayı amaçlamaktadır. Belki de bu yarış, birçok hedef taşımaktadır. Bir yandan Çin açısından silahlanma yarışı ekonomisinin tükenmesine yol açacak, dolayısıyla Amerika’nın gücüne gerçek ve kalıcı bir rakip olması için ekonomisini güçlendirmeye devam etmesine izin verilmeyecektir. Diğer yandan bu silahlanma yarışı, hem Hint-Pasifik bölgesi ülkelerinin çok dikkatli olmasını hem de Amerikan hegemonyasına boyun eğmesini sağlayacaktır.

Üçüncüsü: Fransa'nın AUKUS ittifakına dahil edilmemesi, Amerika’nın Fransa liderliğindeki Avrupa Birliği’ni Hint-Pasifik meselelerinden dışladığına işaret etmektedir. Belki de Fransa’nın en büyük öfkesinin ve Almanya dahil Avrupa Birliği ülkelerinin tutumunun sebebi budur. İngiltere’nin Hint-Pasifik meselesine dahil olmasına gelince; bir yandan Avustralya’nın İngiliz Milletler Topluluğu aracılığıyla İngiltere ile organik bir bağının olması nedeniyle İngiltere’nin bu bölgenin önemli bir parçası olmasından, diğer yandan ise İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılmasından dolayıdır. Dolayısıyla onun ittifaka katılması, Avrupa’yı dışlamaya ve onu önemli bölgesel meselelere dahil etmemeye yönelik özel stratejik hedefi etkilemeyecektir.

Dördüncüsü: Fransa-Avustralya denizaltı anlaşmasının iptal edilmesinin çeşitli yönleri vardır. Bunlardan en önemlisi, kapitalist ülkelerin birçok liderinin denizaltılar konusundaki yorumlarında ifade ettikleri gibi, küresel kapitalizmin yırtıcı vahşi orman hayvanlardan başka bir şey olmadığıdır. Bu arada Biden, şiddetli bir şekilde rekabet etmeye hazır olduklarını söylerken, piyasa ve piyasa süreçlerinde Kapitalist şirketler arasındaki rekabetin kontrolünü sağlayan Kapitalist rekabet yasalarına asla bağlı kalmamaktadır. Dolayısıyla Fransa-Avustralya anlaşmasının iptalinin, her türlü rekabetten uzak bir şekilde siyasi baskı ve siyasi zorbalığın tüm araçlarının kullanıldığı siyasi bir eylem olduğu hususunda hiç kimsenin şüphesi yoktur. Zira küresel şirketlerin, diğerlerinden daha az rekabetçi ve daha karlı olan Amerikan şirketleri lehine birçok anlaşmadan nasıl dışlandığına sürekli olarak tanık olduk. Hatta Suudi Arabistan’da Amerika, Suudi Ericsson şirketinin anlaşmalarını Amerikan telekom şirketleri lehine iptal etmek için çalışmıştır. Yine Irak’ta Amerika, Dick Cheney başkanlığındaki Halliburton Şirketi lehine büyük anlaşmalara sınırlama getirmiştir. Bunun yanında Afganistan’da, TAPI gaz boru hattının döşenmesi için en büyük rakip şirketler, ABD şirketi Unicol lehine dışarıda tutulmuştur.

Hasılı dünya hala silahlanma yarışının, sıcağa dönebilecek soğuk savaşın, askeri ve siyasi güç tarafından desteklenen Kapitalist egemenliğin ağırlığı altında hegemonya ve siyasi zorbalık asrında yaşamaktadır. Bu da dünyanın, halklarının ve devletlerinin, daha çok acı çekmesine ve en kötü mali, siyasi ve yaşam koşullarında yaşamayı sürdürmelerine neden olmaktadır. Bu yüzden bugün, sürekli hayalet savaşı yerine emniyet ve güvenliğin, zor bir yaşam yerine normal bir yaşamın, zulmün ve adaletsizliğin yerine adaletin yayıldığı yeni bir dünya düzenine her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır. Bu da tam olarak İslam’ın tüm insanlık düzeyinde gerçekleştirmek için getirdiği şeyle olacaktır. لَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلَنَا بِالْبَيِّنَاتِ وَأَنزَلْنَا مَعَهُمُ الْكِتَابَ وَالْمِيزَانَ لِيَقُومَ النَّاسُ بِالْقِسْطِ وَأَنزَلْنَا الْحَدِيدَ فِيهِ بَأْسٌ شَدِيدٌ وَمَنَافِعُ لِلنَّاسِ وَلِيَعْلَمَ اللَّهُ مَن يَنصُرُهُ وَرُسُلَهُ بِالْغَيْبِ إِنَّ اللَّهَ قَوِيٌّ عَزِيزAndolsun biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve mizanı indirdik. Biz demiri de indirdik ki onda büyük bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır. Bu, Allah’ın, dinine ve peygamberlerine gayba inanarak yardım edenleri belirlemesi içindir. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, daima üstündür.” [Hadid-25]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Gilani

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER