Haber-Yorum

Birleşik Arap Emirlikleri Rejimi, İslam Ümmetinin Düşmanı Olduğunu Bir Kez Daha Ortaya Koydu!

Haber:

Her yeni yılbaşı kutlandığında, büyük ve pahalı gösteriler yapmak BAE’de bir gelenek haline gelmiştir. BAE’nin büyük şehirlerinde, konserler, geçit törenleri, drone ve havai fişek gösterileri, harcanan para ve kullanılan havai fişek miktarı açısından rekorlar kırıyor. Zira sadece Dubai’deki Burc Halife’de 177 ton havai fişek harcandığı gibi havai fişek gösterisine de en az 6 milyon dolar harcandı.

Bir önceki hafta, 23 Aralık’ta, bir Emirlik astronotunun, Yahudi varlığına hediye olarak sunduğu bir uzay uçuşunda Siyonist bayrağının çerçeveli bir resmini yanına aldığı açıklandı. Ayrıca BAE Ekim 2021'de, ay yüzeyine iki ülkenin bayraklarını koymak için planladıkları diğer hususların yanı sıra Yahudi varlığı ile yaklaşan uzay projeleri ile ilgili bir anlaşma imzaladı.

Yorum:

BAE kendisini, iyi gelişmiş bir altyapı ile zengin ve lüks olarak tasvir ediyor. Zira onlar, ülkede mevcut olan büyük miktardaki kaynaklara ve petrol paralarına dayalı olarak refah ve gelişmişlik içindedirler. Dolayısıyla BAE, Batı ülkelerinde spor kulüplerinden altyapı ve teknolojiye kadar her şeye yatırım yapmaktadır. Zira BAE, geçtiğimiz günlerde önümüzdeki beş yıl içinde İngiltere’ye 14 milyar dolar yatırım yapmak için Eylül 2021’de İngiltere ile bir anlaşma imzalamıştır.

BAE ve diğer Körfez ülkeleri, “modernleşme” ve “ilerleme” kisvesi altında açık bir şekilde İslam ile savaşmakta ve pahalı etkinliklerle Batı kültürüne ve Batılı yaşam tarzına teşvik etmektedirler. Bu arada yolsuzluk yaygınlaşmış olup Dubai milyarlarca dolarlık kara para aklama sığınağı olarak kullanılmaktadır. Oysa Körfez ülkelerindeki Batı kültürünü yaygınlaştırma girişimleri, sadece Batı toplumlarında var olan aynı kültürel ve sosyal sorunlara yol açacaktır. 

Yüzeysel yeni yılbaşı gösterileri bile, devasa kaynakların nasıl israf edildiğini gösteren tek bir örnektir. Oysa bu kaynaklar doğru ellerde olduğunda, Müslümanların maslahatlarına hizmet etmek ve yoksulluğu çözmek için fazlasıyla yeterli olacaktır.   

Aynı zamanda BAE nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Asya ve Uzak Doğu’dan gelen göçmen işçiler, ayrımcılığın, düşük ücretlerin ve kötü çalışma koşullarının kurbanı olmaktadırlar. Bu şartların bir benzeri de Katar’da görülmektedir. Zira Katar'daki Dünya Kupası için yapılan stadyumların inşası sırasında şantiyelerde kavurucu güneşin altında çalışan 6000’den fazla işçi hayatını kaybetmiştir. 

Körfez ülkelerindeki rejimler, Müslümanları temsil etmemektedirler. Zira onlar, Batılı sömürgeci güçlerin çıkarlarına hizmet etmekten başka bir şey yapmıyorlar. Ayrıca Yahudi varlığı ile yapmış oldukları iş birlikleri, hain yöneticiler ile Yahudi varlığı arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin kabul edildiği 2020 yılına ait sözde İbrahim anlaşmalarının ardından Filistin’deki ümmete ve Müslümanlara yönelik ihanetlerini ortaya koymaktadır.

Başta Körfez ülkeleri olmak üzere İslam beldelerindeki geniş kaynaklar, Hilafet kurulup İslam tatbik edilmedikçe gerektiği gibi kullanılmayacaktır. Dolayısıyla sadece kapitalistlere ve yozlaşmış kraliyet ailelerine hizmet eden fiziksel turist sığınakları oluşturmak yerine Müslümanlara ait olan devasa kaynakların, Müslümanların maslahatlarını gözetmek için doğru bir şekilde kullanılmasını sağlamanın tek yolu budur.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Yunus Biskurçik