Haber-Yorum

Çocukların Trajedileri ve Yöneticilerin Açgözlülüğü!

Haber:

Türkiye’nin en eski eğitim kurumlarından biri olan bir Türk Eğitim Derneği, geçtiğimiz 2020-2021 eğitim öğretim yılında yüz binlerce Türk çocuklarının eğitimini kısmen veya tamamen bıraktığını duyurdu. Bu ise, ülkenin yıllardır tanık olduğu ekonomik krizin akabinde gelmiştir. Zira enflasyon oranları ile işsizlik oranları yükselmiş ve Türk lirası yabancı para birimleri karşısında değer kaybetmiştir.

Türk Eğitim Derneği yakın zamanda yayınladığı bir raporda, yüz binlerce çocuğun eğitimini bırakmaya devam etmesinin yansımaları konusunda uyarıda bulundu. Dolayısıyla bu, eğitim işleriyle ilgilenen derneğin ilk aşamalarındaki raporunda kelimesi kelimesine geçtiğine göre Türkiye’nin geleceğini etkileyen bir durumdur.

Türk Derneği, “2020-2021 eğitim öğretim yılında 6-17 yaş arası 676.000 çocuğun eğitim sisteminden kısmen çıkarıldığı, diğer bir ifadeyle okullarına düzenli olarak devam etmediklerini” ortaya çıkardı. Derin Yoksulluk Ağı Direktörü Hacer Foggo’ya göre 155.938 çocuğun aileleri masraflarını karşılayamadığı için eğitimlerini tamamen terk ettiler.

Türk Derneği'nin raporunda, “yoksulluğun dar gelirli aileleri genç yaşlarına rağmen yüzbinlerce çocuğu işgücü piyasasına katılmaya zorladığı, bu da eğitimlerini bırakan çocukların işçiye dönüştürüldükleri anlamına geldiği” geçmektedir. (el-arabiya.net - 06 Şubat 2022)

Yorum:

Krizden krize, musibetten felakete, İsveç’in çocuklarından Rayan’a, çadırların karlarındaki veya kükreyen denizlerin kıyılarındaki ya da donmuş cesetlerle dolu dikenli sınırlarda tellerin üzerindeki kadınlara ve çocuklara kadar trajediler, karanlık bir gecenin parçaları gibi ümmetimizi takip etmektedir. Zira onlar, yöneticilerin adaletsizliğinden ve alçakların zulmünden, içinden çıkabilecekler mi yoksa gazetecilerin kameralardan aktardıkları ya da yorumcuların hikayeler anlatmak ve gözyaşı dökmek için birbirleriyle yarıştıkları bir haber mi olacaklar bilmedikleri derin bir kuyuya kaçmışlardır?!   

İnsanlık bayrağını taşıyan ve Laiklik kılıfına bürünen bu Türkiye, çocuklarını, çocuğa merhamet etmeyen, bir yaşlıya şefkat göstermeyen ve tek derdi maddi çıkar olan Kapitalizmin fırınına atmaktadır.  

Emsallerinden hiçbir farkı olmayan Erdoğan hükümeti, halkının refahı düşük bir seviyede olmasına rağmen buna mukabil bu hükümet, rezilliğin yayılmasında ve ülkenin kapılarının fitne ve fesat saçan kafirlere açılmasında kolaylıklar sağlamaktadır.  Zaten bizler, topraklarını Suriyeli çocukları ve kadınları bombalayan ve evleri sahiplerinin başlarına yıkan uçakların kalkması için açan bir ülkedeki bu durumu hiç tuhaf karşılamıyoruz. 

Peki o halde ağır yüklerden ve bu küçücük yaşta bir şeyler satmak ve ailesinin gelirine biraz olsun katkı sağlamak için iş piyasasında, meydanlarda ve sokaklarda koşuşturmaktan dolayı okulu bırakan çocukların geleceğini nasıl önemseyebilir ki? Nitekim onlar, medyanın kameraları önünde çocuğun haklarını ve onların korunmasını haykırmaktalar ama kamera arkasında ise haklar çiğnenmekte ve kutsallar ihlal edilmektedir.

Bu yetersiz bakım, hatta bir bakımın bile yokluğu nedeniyle bu durum böyle kalacak ve Allah bir devletin kurulmasına izin verinceye kadar gerekli olan tüm bakımı kaybeden çocuklar için trajediler devam edecektir. Zira o devlet, eğitimlerini tamamlayıncaya kadar onları gözetip koruyacak, sonra onlar için iş bulacak ve onlar için gerekli olan her şeyi sağlayacaktır. Bu da ancak vakıanın Hilafet Devleti’ne dönüştürülmesiyle olacaktır. Zira Hilafet Devleti, insanı insan olduğu için onurlandıracak, çocukluğundan insan olarak bilimsel ve pratik konumunu elde edinceye kadar onu gözetecek ve onun tüm arzularını gerçekleştirecektir. Bu yüzden bizim Hilafet’in yıkılışının elim yıldönümünü andığımız bu günlerde, evlatlarımızı, mümin hakkında bir ahit ve anlaşma gözetmeyen bu köhnemiş rejimlerin neden olduğu kayboluştan korumak için Hilafet’in yeniden başlamasına giden yolu beslemeliyiz. 

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Nesibe İbrahim