Haber-Yorum

Pakistan Yöneticileri, Mescid-i Aksa İşgalcileriyle Deniz Tatbikatları Yaparak Bir Kırmızı Çizgiyi Daha Aştılar!

Haber:

17 Şubat 2022 Perşembe günü Yahudi varlığı donanması, Pakistan, Suudi Arabistan ve Yahudi varlığı ile diplomatik ilişkisi olmayan diğer ülkelerle ABD liderliğindeki bir askeri tatbikata katıldığını doğruladı.

Yorum:

Şubat 2022’nin başında, Pakistan’ın deniz filosunu, 31 Ocak 2022’de başlayan ve Yahudi varlığının da katıldığı ABD’nin himayesi ve organizasyonu altındaki uluslararası deniz tatbikatlarına katılmak üzere gönderdiğine dair haberler yer almıştı. Dolayısıyla Bajwa/İmran rejimi, şu ana kadar bu haberleri doğrulamaya veya reddetmeye ya da bu macera hakkında daha fazla ayrıntı vermeye cesaret edememiştir. Ancak Yahudi varlığı şimdi, Pakistan donanması ve diğer bazı İslami ülkeler ile birlikte bu deniz tatbikatlarına katıldığını doğrulamış ve bu haberler büyük medya platformlarında veya sosyal medyada yayınlanmamıştır. Bu nedenle siyasi ortamlarda da tartışılmamıştır.

Bajwa/İmran rejiminin bu eylemi, Allah Subhanehu ve Teala’ya, Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e ve İslam ümmetine büyük bir ihanettir. Bu bir ihanettir. Çünkü İslam, Müslümanların topraklarından vazgeçmeyi ve herhangi bir kâfirin burasını işgal etmesini kabul etmeyi kesinlikle haram kılmıştır.  Zira Filistin toprakları, peygamberlerin toprakları olup burası Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sahabeleri tarafından fethedilmiş ve binlerce şehidin kanlarıyla sulanmış topraklardır. Çünkü bu topraklarda tek hak sahibi olan İslam ümmetidir. Ancak Bajwa/İmran rejimi, onu kurtarmak için çalışmak yerine buranın gaspçısını tanımak ve onunla normalleşmek için Yahudi varlığı ile ilişkiler kurmaktadır!

Bu hain rejim Keşmir ve onun Müslüman halkından vazgeçtiği gibi Hindu devleti 5 Ağustos 2019’da işgal altındaki Keşmir'i ilhak ettiğinde, silahlı kuvvetlerdeki ve genel halktaki muhlis Müslümanların muazzam baskısına rağmen rejim tek bir tugayı bile harekete geçirmemiştir. Bunun yerine işgalci Hint güçleriyle savaşmak için kontrol hattını geçmeye çalışan bu cesur adamların hain olduğunu ilan etmiştir! Zira Pakistan yöneticileri, işgal altındaki Doğu Türkistan’da Çin mücrimlerinin varlığını inkar edecek kadar kafirlere sempati duymaktadırlar! İbn Mesud şöyle demiştir: Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: إِنَّ مِمَّا أَدْرَكَ النَّاسُ مِنْ كَلَامِ النُّبُوَّةِ إِذَا لَمْ تَسْتَحْيِ فَافْعَلْ مَا شِئْتَ “İnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de şudur: “Haya etmiyorsan dilediğini yap!” [Buhari rivayet etti] Dolayısıyla Pakistan yöneticileri, mübarek olan ve şehit kardeşlerimizin kanlarıyla sulanan topraklarımızı işgal edenlerle ilişki kurmaktan hiç utanmıyorlar.

Bajwa/İmran rejimi, işgal altındaki Müslümanların topraklarının kurtarılmasıyla ilgili olarak Allah’ın açık emirlerine açık bir şekilde muhalefet etmektedir. Güç ve kuvvet ehlinden her kim, bu rejimi muhasebe etmez, onu devirmek ve ona engel olmak için çalışmazsa, onun cürümlerine ortak olmuş demektir. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَا تُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَاصَّةً وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ “Öyle bir fitneden sakının ki içinizden yalnızca zulmedenlere dokunmakla kalmaz (size de dokunur). Bilin ki Allah’ın azabı çok çetindir.” [Enfal-25] Dolayısıyla özellikle silahlı kuvvetlerin içindekiler olmak üzere Pakistan’daki Müslümanların, hainleri durdurmaları gerekmektedir. Bu ise ancak, silahlı kuvvetlerin içindeki muhlislerin, Nübüvvet Minhaci üzere Hilafet’i kurması için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermeleriyle mümkün olacaktır.  

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Şehzad Şeyh