Haber-Yorum

Hindistan’ın, Muhammed İbnu'l Kasım es-Sekafi Gibi Onu Disipline Edecek Birine İhtiyacı Vardır!

Haber:

Hindistan'da iktidardaki Bharatiya Janata Partisi (BJP), Müslümanların imha edilmesini ve öldürülmesini talep edip teşvik eden karikatürler yayınlıyor.

Yorum:

Hilafet Devleti’nin yıkılmasından ve İngiltere’nin Hindistan’ı işgalinden önce Müslümanlar, yaklaşık sekiz yüzyıl boyunca Hindistan'ı yönetmiş, orada hayrı ve adaleti yaymışlar ve Hint Yarımada’sındaki büyük dini çeşitliliğe rağmen diğer mezheplerin hiçbirine saldırmamışlardır.

Hindistan’da Hinduizm’den sonra en büyük ikinci din İslam’dır. Zira Hindistan’da 172 milyondan fazla Müslüman yaşmaktadır. Bu da onu, (Endonezya ve Pakistan gibi) Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkeleri hariç tutarsak Müslümanların yaşadığı en büyük ülke yapmaktadır. 

Bu büyük yoğunluğa rağmen Hindistanlı Müslümanlar, Hilafet Devleti’nin yıkılmasından bu yana zulüm ve aşağılanmalara maruz kalmaktadırlar. Nitekim İngiltere, Hindistan’ı işgali sırasında Müslümanlara karşı marjinalleştirme politikası benimsemiş ve Müslümanları dağıtmak ve oradaki egemenliğini sürdürmek için Hinduları öncü olarak kullanmıştır. Dolayısıyla Batı’nın istediği zaman taptığı ve istediği zaman da yediği hurma putu gibi dillendirip durduğu sloganlardan insan hakları konusundaki tüm şarlatanlıklarına, ikinci sınıf vatandaşlıklara, mezhepçi ırkçılıklara ve benzerlerine rağmen bugün Müslümanlar, devletin açıkça desteklediği ve büyük ülkelerin de sağır kesildiği ülkedeki varlıklarını hedef alan mezhepçi saldırılara maruz kalmaktadır!

Dün Müslüman öğrenciler başkanı 28 yaşındaki Enes Han, dört polisin kendisini, aile fertlerini odalardan birine kilitleyip evinin çatısından atması sonucu şehit olmuştur.     

Bunun da öncesinde Müslüman kadınlar her gün saldırıya uğramakta, dövülmekte, başörtüleri çekilmekte, üniversitelere girmek ve çalışmak gibi temel haklarından mahrum bırakılmaktadırlar. Bütün bunlar olurken Hinduların Müslümanlara yönelik bu saldırganlığına hiçbir tepki yoktur. 

Oradaki durum gerçekten ciddi ve üzücüdür; zira Müslümanlar da dahil olmak üzere dünyanın korkunç sessizliği karşısında soykırım ve aleni olarak etnik temizlik çağrıları yapılmaktadır. Peki uzak yakın her yerde tacize uğradığımız ve ayak takımları kutsallarımızı çiğnediği halde bir tepki vermeyerek alçakların sofralarında yetimler gibi kalmaya devam mı edeceğiz?! Düşmanlarımızın bize yaptıkları tüm bu şeylere rağmen bu komada kalmaya devam mı edeceğiz?!   

İslam'ın Hindistan’a girişi, İslami davetin adaya yayılmasından sadece yirmi yıl sonra çok erken bir şekilde başlamıştır. Ancak ilk organize askeri saldırı Emeviler döneminde başlamış ve buna, Sind kralının adamları buraya saldırmasının ardından imdat dileyen Müslüman bir kadına yardım etmek için Haccac’ın gönderdiği Muhammed İbnu’l Kasım es-Sekafi liderlik etmiştir. Cevap ise kralın öldürülmesi ve ülkenin fethedilmesi olmuştur.

İslam beldelerindeki ordu subayları ne zaman uyanacaklar? Bu ordular görevlerinin, maymunları ve domuzları disipline etmek için Allah’ın düşmanlarına karşı aslanlar gibi kükremek olduğunu ne zaman anlayacaklar…? 

Vallahi bu zulme ancak Hilafet tepki verecek ve Hindistan’ın özgür kadınlarına da Muhammed İbnu’l Kasım’ın harekete geçtiği gibi orduyu harekete geçirecek izzetli bir Müslüman yardım edecektir. O halde Allah’ı razı edecek ve mümin toplumun kalplerini ferahlatacak bir nusret var mı?! إِنَّ فِي هَذَا لَبَلَاغاً لِّقَوْمٍ عَابِدِينَ“İşte bunda, (bize) kulluk eden bir kavim için bir mesaj vardır.” ^[Enbiya-106]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Beyan Cemal