Haber-Yorum

Kudüs’ün Statüsünü Pekiştirmek İslam’a Aykırıdır Ey Kudüs Vakıflar Müdürü!

Haber:

Kudüs Vakıfları ve Mübarek Mescidi Aksa İşleri Genel Müdürü Azzam El-Hatib Perşembe günü yaptığı açıklamada, Majesteleri Kral İkinci Abdullah’ın Kudüs’teki kutsalların üzerinde vesayet sahibi olma sıfatıyla konuşabilecek en iyi kişi olduğunu söyledi.

El-Hatib yaptığı açıklamada, Majesteleri kralın her zaman Mescid-i Aksa'nın dini, tarihi ve hukuki statüsünün pekiştirilmesinden bahsettiğini de sözlerine ekledi.

“İsrail” medya organlarının fabrikasyon olarak aktardığı haberlerin aksine Mescid-i Aksa’da binlerce Kur’an’ın bulunduğunu ve Mescid-i Aksa'nın tüm gereksinimlerini doğrudan karşıladıklarını da vurguladı.

El-Hatib, fabrikasyon haber olarak yayınlanan konuşmaların, medyanın hedefi olduğuna da dikkat çekti. (Jufra News).

Yorum:

Kudüs Vakıfları Genel Müdürü Azzam El-Hatib’in açıklamaları, İbrani medyasının Yahudi varlığının başbakanı Lapid’in Kral Abdullah’ın Mescid-i Aksa’ya Kuran'ı girdirme talebini reddettiği yönündeki haberlere yanıt olarak Ürdün medya organlarının açıklamalarıyla paralel olarak gelmiştir.

Ancak el-Hatib’in açıklamalarında iki husus dikkat çekicidir:

Birincisi: “Majesteleri Kral İkinci Abdullah Kudüs’teki kutsalların üzerinde vesayet sahibi olma sıfatıyla konuşabilecek en iyi kişi olduğu” şeklindeki sözüdür.

İkincisi: “Majesteleri kralın her zaman Mescid-i Aksa'nın dini, tarihi ve hukuki statüsünün pekiştirilmesinden bahsettiği” şeklindeki sözüdür.

Ürdün Kralı’nın pekiştirmekten bahsettiği Mescid-i Aksa'nın dini, tarihi ve hukuki statüsü nedir acaba? Bu, Mescid-i Aksa, Kudüs ve Filistin’in Yahudilerin işgalinden kurtarılması mıdır? Yoksa Yahudilerin Mescid-i Aksa’yı, Kudüs’ü ve Filistin'i işgalinin pekiştirilmesi midir? Cevap, iki devletli çözüm ve statükonun pekiştirilmesi şeklinde Ürdün medyası ve kraliyet divanı tarafından yapılan açıklamalarda geldi. Bu da Yahudilerin mübarek toprakları işgalinin pekiştirilmesi anlamına gelmektedir. Burada Kudüs Vakıflar Müdürü’ne soruyoruz: Bırakın işgali İslam beldelerinin bir karışı dahi saldırıya maruz kalsa İslam’ın tutumu nedir acaba? Saldırıyı püskürtmek ve işgalciyi Müslümanların topraklarından çıkarmak için cihadın farz olması değil midir? Peki Ürdün Kralı hiç Filistin’in kurtuluşundan bahsetti mi? İşgalciyi Müslümanların topraklarından kovmak için ordunun harekete geçmesini emretti mi? Peki o halde nasıl olurda onu, Kudüs’teki kutsalların üzerinde vesayet sahibi olma sıfatıyla konuşabilecek en iyi kişi olarak nitelendirebilirsin? Vesayetin anlamı nedir? Halıların ve Mushafların vesayeti midir? Ya da nedir? Mescid-i Aksa, Kudüs ve Filistin’in kurtarılması gündeminde olmadığı sürece böyledir.

Son olarak bir Müslümanın Filistin sorunu için, Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı kurtarmak amacıyla orduların harekete geçirilmesi dışında bir çözümü kabul etmesi helal değildir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Halife Muhammed – Ürdün